İstanbul’da Mimarlık Okullarıyla İlgili Bazı Veriler

Yazar- Bülend Tuna 5 Mart 2019 Salı

İstanbul’daki mimarlık okullarının son durumu hakkında bazı bilgileri paylaşmadan önce

YÖK’ün açıkladığı rakamlar üzerinden 2018-19 öğretim yılında mimarlık eğitimi verilen okulların durumu, yeni açılan bölümler, öğrenci kontenjanları üzerinden bazı verileri hatırlatmak istiyorum.

  • Bu dönem 108 üniversitedeki 127 bölümde mimarlık eğitimi veriliyor. YÖK tarafından açıklanan kontenjanlarda merkezi sınavla öğrenci alacak okulların sayısı bazı üniversitelerde hem Türkçe hem İngilizce eğitim veren bölüm bulunduğu için farklı gözükmektedir. (Geçtiğimiz sene 2017-2018 öğretim yılında 99 üniversitede 115 mimarlık bölümünde mimarlık eğitimi verilmekteydi.)
  • İçlerinde üç tanesi İstanbul’da olmak üzere bu dönem 9 üniversitede mimarlık eğitimi verilmeye başlandı.
  1. Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 
  2. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 
  3. Artvin Çoruh Üniversitesi 
  4. Beykoz Üniversitesi  
  5. Bursa Teknik Üniversitesi 
  6. Harran Üniversitesi  
  7. İstanbul Ayvansaray Üniversitesi 
  8. İstanbul Şehir Üniversitesi 
  9. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 
  • Bu dönem başında 10 üniversitenin adı değişti. Bazı üniversitelere bulunduğu şehrin adı eklenirken Anadolu Üniversitesi’nin ismi Eskişehir Teknik Üniversitesi; Selçuk Üniversitesi’nin ismi de Konya Teknik Üniversitesi olarak değiştirildi ve yeniden yapılandırıldı.
  • Mimarlık bölümlerinden Türkçe eğitim verenlerin sayısı 90, İngilizce eğitim veren bölümlerin sayısı ise 37.
  • Türkçe eğitim veren bölümlerin kontenjanı 6.389, İngilizce eğitim veren bölümlerin kontenjanı 2.407 olmak üzere toplam kontenjan 8.796 olarak belirlendi.
  • 127 mimarlık bölümünün 53’ü devlet üniversitelerinde, 58’i vakıf üniversitelerinde, 12’si KKTC’de, 4’ü yabancı ülkelerde.
  • Kontenjanların okullara göre dağılımı ise şöyle: devlet üniversiteleri 4.272, vakıf üniversiteleri 3.782, KKTC’deki üniversiteler 666, yabancı ülkelerde 76.
  • Geçtiğimiz iki sene süresince mimarlık eğitimini tercih etmek isteyen öğrencilere yönelik 200.000 baraj sınırını konmuştu. Bu dönem baraj 250.000’e düşürülmüştür.
  • Yukarıdaki tabloyu tamamlayan bir bilgiyi daha paylaşarak bitirelim. Mimarlar Odası’na kayıtlı mimarların sayısı (12 Şubat 2019 itibariyle) 58.697 olarak belirtilmektedir. Mimarlık öğrencilerinin sayısı ise geçtiğimiz dönem (2.067 yabancı öğrenci dahil) 38.220 idi.

Sayfada paylaştığımız tabloda da görüleceği gibi İstanbul’da (3 devlet ve 30 vakıf olmak üzere) 33 üniversitede, Türkçe ve İngilizce olarak 47 bölümde mimarlık eğitimi verilmektedir. 19 bölümde İngilizce, 28 bölümde Türkçe mimarlık programları uygulanmaktadır. 2018-2019 öğretim yılı için belirlenen kontenjanlara göre İngilizce bölümlerine 1.282, Türkçe bölümlerine 2.048 olmak üzere toplam 3.330 öğrenci alınması öngörülmüştür. Ancak bu sene özellikle vakıf üniversitelerinin kontenjanlarını dolduramadıkları görülmektedir. Sadece İstanbul’da 857 kontenjan boş kalmıştır. (İstanbul Büyükkent Şubesi bölgesindeki illerden Edirne. Kırklareli ve Tekirdağ’daki devlet üniversitelerinde de mimarlık bölümleri bulunmaktadır. Bu değerlendirmede sadece İstanbul kentindeki okullar ele alınmıştır.)  

Mimarlık bölümlerinin kontenjanlarının boş kalması yıllardır dile getirmeye çalıştığımız gibi yanlış bir yönlendirmenin, plansız bir şekilde, öğretim kadrosu oluşturulmadan, yeterli altyapısı geliştirilmeden açılan mimarlık okullarının yarattığı kaçınılmaz bir durumdur. Yüksek öğretim kurumlarına ilişkin nicelik takıntısıyla alınan yatırım kararlarının yanı sıra vakıf üniversiteleri yönetimlerinin de kontrolsüz bir şekilde mimarlık bölümü açma istekliliği şu an içinde bulunduğumuz kaotik durumun başlıca sebebi olarak belirtebiliriz. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamının başlıca sorumlusu olarak değerlendirilen inşaat sektörünün durumu da en azından yakın gelecek için umutlu olmamızı engellemektedir.

Öncelikle genç meslektaşlarımızın yaşadıkları işsizlik, düşük ücretlerle kötü çalışma koşullarının başlıca sebebinin bu önlenemez nicelik yığılmasıyla ilişkisini belirtmemiz gerekiyor. Mimarlık okulları arasındaki nitelik farkının meslek ortamına girişte önemli bir kriter olarak yansıtılamaması da kaliteyi arama duygusunu zedeleyici bir rol oynamaya devam etmektedir.

Özellikle vakıf üniversitelerinde gözlediğimiz bir başka soruna daha değinmemiz gerekiyor. Vakıf yönetimleri kontenjanların doldurulmaması ve piyasada yaşanan ekonomik krizden hareketle bütçe kısıntılarına gitmekte, özellikle genç öğretim üyelerinin üzerindeki ders saati yükü artırılmakta, ücret artışları sınırlandırılmaktadır. Genç akademisyenlerin “Ne Ders Olsa Veririz” başlığı altında derledikleri sorunların ağırlaşarak sürmekte olduğunu görüyoruz.   

Yıllardır Mimarlık ve Eğitim Kurultaylarında, Mimarlık Okulları Bölüm Başkanları İletişim Grubu (MOBBİG) toplantılarında ve eğitimle ilgili her türlü platformda mimarlık eğitimimizle ilgili sorunların giderek çözümsüzlüğe evrildiğini dile getirdik, önerilerimizi vurguladık. Bu tablonun mimarlık ve mimarlık eğitimi ortamının tüm bileşenlerince tekrar analiz edilmesi ve Türkiye Mimarlık Eğitimi Politikası’nın bir an önce oluşturulması gerektiğini bir kez daha belirtmek isterim.

 

Yazar- Bülend Tuna 5 Mart 2019 Salı