Mimaride “Etik” ve “Estetik” Arasındaki “Kısa Yollar…”

Yazar- Metin Karadağ 1 Temmuz 2021 Perşembe

İnsanları sağlığına kavuşturmanın; iyilik, doğruluk ve güzellikle kaçınılmaz bir bağı olduğunu rahatça düşünebiliriz. İyileşen hasta karamsar/kötümser olmaktan kurtulur; mutlu olur; sevinir… Yaşamın güzelliğine tutunur. Zaten güzellik nedir ki; yaşama güzellikle bakmaktan başka… Bunu sağlayan Hekimin mutluluğunun güzelliğini de unutmamak gerek…

Bilirsiniz “Tıp Etiği”(Deontoloji)’nin kaynağı olan “Hipokrat Yemini”nin ilk kuralı “Hastanın hastalığı hakkında bir bilgiye sahip değilsen dokunma!…”dır… Bu ilkeli ve doğru davranmak zorunlu kuralı; hastayı hastalığından kurtarıp onu yine yaşama sevinciyle başbaşa bırakmakla; sonuç olarak iyiliğin güzellikle sonuçlanmasına yol açar.

Aynı kural/ilke mimaride de geçerlidir… Tam yerinde olması ve kalması gerekene; yani doğal olana hiç dokunmamak da yüce bir Mimarlık Eylemidir…

“Uzaydan Marmara’da Müslaj Yayılması görüntüsünün uydu fotoğrafı”

Buradaki kesinlik değeri taşıyan kuralların matematiksel birer karşılığı olduğunu da unutmamak gerekir. Ne de olsa matematik; defalarca doğrulanmış kuralların defalarca doğru biçimde kullanılmasıyla; varlığını her zaman her yerde sürdüren, geliştiren ve doğru mantıkla çalışan her akla uygun kurallar sistemidir.

Antik dönemde “Altın Kural” arayışının matematiğin ortak dili sayesinde olduğunu da unutmamak gerek… Sağlıklı ve sağlam kurallara bağlı “Aktöre”(Etik) değerlerin sonuçta yol açtığı “Güzeltöre”(Estetik) değerleri; insan ilişkilerinde mutsuzluğa yol açmayan “Davranış Alışkanlıkları”(Kültür) birikimine de yol açar…

İnsan ilişkilerine “Süreç”-“Sonuç” bağlamı üzerinden baktığımızda ise “Sonuç” olarak varılması istenen “Güzeltöre”(Estetik) değerin denk düştüğü kavram “Adalet” olurken;

“Süreç” olarak yaşanması gerekenler; “Aktöre”(Etik) değerin denk düştüğü kavram da “Hukuk” olmaktadır…

Şimdi biraz da günümüzde yaşanmakta olanlara dönersek: “Karatöre” olarak burada pek azını sayabileceğimiz kötü davranış alışkanlıkların; bireylere ve o bireyin içinde yaşadığı topluma verdiği zararlara karşı sağlam durmanın yollarını henüz tam olarak kullanmakta olduğumuz söylenemez.

“Nicelik Şiddet” ve “Nitelik Şiddet”in her türünü içinde barındıran; “Kan Davaları”; “Başlık Parası”; “Çocuk Evlilikleri”; “Aile içi Cinsel Şiddet ve Ensest”; “Çocuk İşçilik” ve aklınıza gelebilen benzeri tüm kötülük kaynaklarının kurutulması; toplumun bütününün ortaya koyacağı direnç ve kararlılıkla ancak mümkün olabilir.

 

“Caddebostan kıyılarında müsilaj yayılması…” -Cumhuriyet Gazetesi İnternet sayfasından.

Çünkü, bir yerde ortaya çıkan ilkesel bir zayıflık; görmezden gelme; ihmal vb nedenlerle; anında “Salgın(Pandemi)Virüsleri” gibi her yere yayılabilmektedir.

Eğer tüm toplumun katılımı ve katkısıyla “Demokratik Denetim Mekanizması”nın yani “Açıklık, Şeffaflık; Hesap Verebilirlik ve Denetlenebilirlik” ilkeler bütününün kurallarına(Hukuk) uygun olarak her an, her yerde taviz vermeksizin korunarak işletilmesi ile ancak özlenen sürekli güzelliğe(Adalet) ulaşabiliriz.

Peki, “Kültürel”, “Sosyolojik” ve “Psikolojik” açıdan “Kent-Siyasası”nda durum; yani bir “Salgın(Pandemi) Türü” olarak; yaşamakta olduğumuz “Fiziksel ve Zihinsel Müsilaj!…” nasıl önlenebilir?

O zaman; … sil baştan; yeniden başlıyoruz; her yere yayılan fiziksel ve zihinsel salyaları temizlemek için!…

-Yok, yok bu yazı “5 Haziran, Dünya Çevre Günü”yle ilgili değil… Geçtik onu; ne çevresi?!…-

Bir ülke düşünün sadece iki kişilik…

“Caddebostan kıyılarında müsilaj yayılması…” -Cumhuriyet Gazetesi İnternet sayfasından.

-Yok, yok aşk üzerine de değil bu yazı…-

Bu örnekte sadece bir ekmekleri var; bu iki kişinin… Nasıl bölüşecekler?… Huzursuzluk yaratmadan ama huzurlu kalarak…

Çok basit bir yolla yani en “Demokratik Hukuk”la… Yani, “Biri ekmeği bölecek; diğeri seçecek…”(Bu bir demokratik “Hukuk Sistemi”nin özetidir…)

“Her ikisi de istediğini özgürce yapmış olmalarından dolayı mutsuz olmayacaklar!…” (Bu bir demokratik hak olan “Kuvvetler Ayrılığı” sistemidir.)

Sonuçta, sizde sürekli bir mutluluğun huzuru varsa; “Adalet Güvenceli Hukuk” size olan hizmet görevini tam hakkıyla sunmuş demektir…

Tam sıra ülkenin üzerine çökmüş olan “Siyasi Müsilaj”a gelmişti ki; yerimiz bitti…

Yazar- Metin Karadağ 1 Temmuz 2021 Perşembe