Eyüpsultan Kemerburgaz’da İstanbul’un Tarihi ve Doğal Mirasını Tehdit Eden Plana Dava Açtık!
İstanbul İli Eyüpsultan İlçesi Mithatpaşa (Kemerburgaz) Mahallesi 4,5,18,19,162, 163, 164, 165, 403, 2757, 2758, 2759, 3252, 3253, 3302, 3335, 3336, 3367 ve 3368 Parselleri Kapsayan Alana İlişkin 1/5000 Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği
İstanbul’un kuzeyindeki kritik ve hassas bölgelerden biri olan Eyüpsultan İlçesi, Mithatpaşa (Kemerburgaz) Mahallesi’nde, toplamda 63.191,88 metrekarelik bir alanı kapsayan parsellerde 1/5000 Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 Uygulama İmar Planı Değişikliği teklifi gündeme gelmiştir. İstanbul Caddesi, Davutpaşa Caddesi ve tarihi Kemerburgaz Surları arasında yer alan bu alan, taşıdığı tarihi, kültürel ve doğal değerler nedeniyle büyük önem arz etmektedir. Ancak sunulan plan değişikliği teklifi, plan gerekçesinden korunan alanların ihlaline, üst ölçekli planlara uyumsuzluktan kurum görüşlerinin göz ardı edilmesine ve alanın “rezerv yapı alanı” olarak belirlenmesine kadar birçok ciddi sorun barındırmaktadır.
Plan raporunda, bölgenin İstanbul’un gelişen yerleşim alanlarından biri olduğu, ulaşım ağları ve kamu yatırımları nedeniyle plan değişikliğine ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, İstanbul Havalimanı’na yakınlığı ve D020 Karayolu ile erişilebilirliğin avantaj sağladığı ifade edilmiştir. Ancak, planların ancak kamu yararı amacıyla yapılabileceği ilkesi, bu gerekçelerle doğrudan ihlal edilmektedir.
Söz konusu alan, Kırkçeşme Galeri Hattı ve Su Kuşakları Koruma Bandı içerisinde ve Belgrad Ormanı’na yakın bir konumda yer almaktadır. Kanuni Sultan Süleyman döneminden kalma bu tarihi ve kültürel miras, İstanbul’un en önemli Osmanlı mimari eserlerinden biri olup, su kaynaklarının korunması açısından hayati öneme sahiptir. Bu denli önemli bir tarihi peyzaj alanının, “tarım yapılmıyor olması” veya “özel sektör yatırımlarının önünü açarak alanın performansını maksimize etmesi” gibi sadece gelir odaklı, sübjektif ve hatalı gerekçelerle ele alınması kabul edilemez bir durumdur. Özel sektör yatırımlarının önünün açılmasının “kamu yararına olması” teknik olarak mümkün değildir; zira özel sektör, belirli bir zümrenin çıkarına hizmet ederken, kamuya ait korunması gereken alanlardan vazgeçilmesi, kaçınılmaz olarak kamu zararına yol açacaktır.
Planlama alanının bir kısmı, Kırkçeşme Galeri Hattı ve Su Kuşakları Koruma Bandı içerisinde kalmaktadır. Mimar Sinan tarafından inşa edilen bu tarihi su yolları, İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan ve özel koruma tedbirleri gerektiren kültürel ve doğal miraslarımızdandır. Bu koruma bantları, yapılaşma, sanayi faaliyetleri ve tarımsal kirleticilerden su yollarını muhafaza etmeyi amaçlar. Ne yazık ki, sunulan 1/1000 uygulama imar planında, su kuşağı koruma bandından çok daha dar, yalnızca 25 metrelik bir yeşil bant bırakıldığı açıkça görülmektedir. Bu durum, tarihi su yollarının korunmasına yönelik ciddi bir ihlal teşkil etmektedir.
Planlama alanı, 15 Haziran 2009 tasdik tarihli 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda “Gelişimi ve Yoğunluğu Denetim Altında Tutulacak Alan” lejantında kalmaktadır. Ayrıca, 10 Şubat 1985 tarihli 1/5000 Ölçekli Kemerburgaz Nazım İmar Planı’nda kısmen “Tarım Alanı” lejantında yer alırken, 13 Kasım 2002 tarihli 1/1000 Ölçekli Kemerburgaz Revizyon Uygulama İmar Planı’nda da kısmen “Tarım Alanı” olarak belirtilmiştir. Planlama alanının büyük bölümü halihazırda bakir yeşil alan niteliğindedir. Bu durum, yeni plan teklifinin üst ölçekli planlarla ve mevcut arazi kullanımlarıyla uyumsuz olduğunu göstermektedir.
Diğer yandan, plan teklifi hazırlık sürecinde ilgili kurum görüşleri dikkate alınmamıştır:
- İstanbul I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, su galeri hattı ve kemer etrafında belirli mesafelerde yapılaşma kısıtlamaları getirmiş olmasına rağmen, bu kararlara tam olarak uyum sağlanmamıştır. Özellikle 0-25 metre mesafede kesinlikle yapılaşma yapılamayacağı belirtilirken, 25-50 metre mesafede dahi sadece peyzaj öğeleri ve belirli büyüklükte sosyal tesislerin yer alabileceği ifade edilmiştir. Ancak plan notlarında bu kısıtlamaların tam olarak yansıtılmadığı görülmektedir.
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı, plan değişikliğinin Selanik Bulvarı, 10 metrelik ulaşım aksları ve bölgesel ulaşım sistemi üzerinde olumsuz trafik yükü yaratacağı yönünde olumsuz görüş bildirmiştir. İstanbul gibi ulaşım sorunu yaşayan bir kentte bu denli önemli bir kurum görüşünün dikkate alınmaması, planın en sorunlu kısımlarından biridir.
- İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü de planlama alanının tarihi Kırkçeşme Suyolları 100m ve 15m koruma bandı ile Uzun Kemer ile çakıştığını, bu alanlarda yapılaşmaya izin verilmesinin Kurul kararıyla değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. İSKİ ayrıca, yüzeysel su kaynaklarının olduğu bu bölgede artacak yapılaşmanın “kentsel ısı adası etkisi” yaratacağını ve su kaybını önlenemez biçimde artıracağını, bunun İstanbul’un su kaynakları için büyük bir tehdit olduğunu vurgulamıştır. Ancak, bu ciddi uyarılara rağmen sadece “sızdırmazlık önlemleri alınacaktır” şeklinde yetersiz bir plan notu düzenlenmiştir.
Planlama alanı, 17 Nisan 2025 tarihli Bakanlık Makam Oluru ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenmiştir. Ancak, 6306 sayılı Kanun’un amacı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi iken, planlama alanının neden “rezerv yapı alanı” ilan edildiği ve hangi afet riskli alan için ayrıldığına dair net bir gerekçe bulunmamaktadır. Yaklaşık 1025 kişilik bir nüfusu barındırmak amacıyla yapılan bu ilan, yasanın ruhuna aykırı düşmekte ve kamuoyunda ciddi soru işaretleri uyandırmaktadır.
Tüm bu sorunlar, Eyüpsultan Kemerburgaz’daki bu plan değişikliğinin sadece lokal bir imar düzenlemesi olmaktan öte, İstanbul’un kuzeydeki son doğal ve kültürel değerlerinin yok edilmesine yönelik daha geniş bir stratejinin parçası olduğunu düşündürmektedir. Kamuoyunun bu konudaki duyarlılığının artırılması ve yetkililerin bu endişeleri dikkate alması büyük önem taşımaktadır. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak, kamu yararına aykırı bu imar planı değişikliğine karşı dava açtığımızı kamuoyuna duyururuz.