Çocukluğumdan beri yazları İstanbul’da geçirir, özellikle lise yıllarımda hemen her sene Fındıklı’da annem ile mezun olduğu okula, Akademiye ziyarete gelir, bir gün bu etkileyici okulda okumayı hayal ederdim. 1980 de T.E.D. Ankara Kolejinden mezun olduktan sonra, D.G.S.A Mimarlık Fakültesini kazandım. Mimarlık mesleğinin kullanışlılık, sağlamlık, güzellik demek olduğunu, yaşamla ve en önemlisi sanatla hep iç içe yoğrulduğunu bu okulda öğrendim.

Her gün dünyaca ünlü bir ressamın, heykeltıraşın eserleri salonlarımızı süsler, bir özgün baskıcının veya tekstil tasarımcısının desenlerini izler, bin bir değişik endüstri tasarımı ve mimari proje çalışmasını ilgiyle incelerdik. Çoğu sanatla ilgili seminerler, söyleşiler ve sergilerin ardı arkası kesilmezdi.

Ülkenin her yerinde projeler, yapılar yapmış, adları Türk Mimarisiyle anılır olmuş onlarca büyük ustadan eğitim alırdık.

Öğrenciliğim sırasında; tasarlayacağım mekânı, belli bir çizgisi, kişiliği olan geleneksel yapıları, beğendiğim objeleri, o anda aklıma gelen ve unutmak istemediğim bir hoşluğu veya bir doğa parçasını hemen bir kâğıda karalamayı alışkanlık edinmiştim.

Zihin her zaman elden hızlı çalışıp düşündüğü için o an akla gelenleri olabildiğince hızlı, olabildiğince ifadeci, ölçeğine uygun ve değişik açılardan çizmeye çalışırdım.

Şanslıydım çünkü “Temel Sanat Eğitimi” adlı bir dersimiz vardı. Bu derste, dönemin en tanınan ressam, heykeltıraş ve Mimarları; desen, perspektif, koyu/açık, oran, ışık/gölge anlatırlar, tarama, noktalama, düz/kesik çizgi gibi tekniklerle bir çizimin nasıl daha ifadeci ve doğru yapılabileceğini gösterirlerdi. Bu çalışmaları çoğu kez karakalem ve rapido ile yapardık.

Bu sayede çizdiklerimi daha derinlikli ve gördüğüme daha yakın şekilde kâğıda aktarmaya başladım. Son sınıflarda bazı projelerimi serbest el çizimlerle teslim etmeye başladım.

Bir ressam olmamakla beraber 36 yıldır Mimarlık mesleğimi sürdürürken o günlerde edindiğim bu alışkanlıkla karalamaya ve keyif alarak çizmeye devam ediyorum.

İşte şimdi de,
20 Temmuz- 05 Ağustos tarihleri arasında son iki yılda çizdiğim karakalem/ kuru pastel/ suluboya desen ve resimlerimden bazılarını, “Mimarın Karalama Defteri” adıyla sizlerle paylaşıyorum.

Saygı ve sevgilerimle…

Serhad BİL
Y.Mimar