Haydarpaşa Büyük İnsanlığı Yardıma Çağırıyor

Yazar- MO İstanbul 22 Mayıs 2015 Cuma

Haydarpaşa Büyük İnsanlığı Yardıma Çağırıyor

Toplum, kent ve çevre için Haydarpaşa Dayanışması’nın kuruluşunun 10. yılında kahvaltılı basın toplantısı düzenlendi. 22 Mayıs Perşembe günü 11.00’da Moda Kalkedon Cafe’de gerçekleştirilen basın toplantısında Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sami Yılmaztürk, BTS İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Hasan Bektaş söz alarak süreci özetledi. Dünden bugüne, Haydarpaşa Garı tarihi ve mücadelesinin anlatıldığı bir sunumun da gerçekleştirildiği toplantıya Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu da katıldı.

Görsel sunum için tıklayınız…

Basın açıklaması…

Türkiye 7 Haziran 2015 tarihinde yeni bir seçime hazırlanırken, sadece kısa erimde “rant elde etmek amacıyla “ortak akıl, çağdaş bilimsel ölçütler, demokrasi ve hukuk normları” yok sayılarak alınan “yağma ve rant” kararları ile yaşam değerlerimiz ve toplumsal geleceğimiz yok ediliyor.

13 yılı aşkın AKP iktidarları eliyle; taşıdığı değerler nedeniyle UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan İstanbul’umuzun eşsiz siluet, topografya ve coğrafya değerleri ile birlikte anılarımız ve toplumsal belleğimiz sorgusuz ve acımasız ‘kentsel dönüşüm” kararları ile tahrip edilmektedir.

Aynı anlayışla 2004 yılından beri; dünyanın eşsiz siluetinin özgün bir parçası ve İstanbul’un tarihi, kültürel ve doğal değerleri olarak korunan; anılarımızı ve toplumsal belleğimizi oluşturan mekânların başında gelen yapılardan biri de Anadolu’nun batıya açılan kapısı Haydarpaşa Garı, Kıyı ve Liman Alanı, alınan kararlarla ve ısrarla yok edilmek istenmektedir.

Kamusal alan, hükümet emrindeki TCDD, Özelleştirme İdaresi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi “yüksek rant” elde etmek amacıyla sayısız girişimde bulunulmuş, Torba Yasa çıkarılmış, Kıyı Yönetmeliği değiştirilmiş, planlar yapılmış, 2020 Olimpiyatları için tesis alanı gösterilmiş, küresel sermaye gruplarına arz edilmiştir.

Ve nihayetinde önce işlevsizleştirilmek, sonra otele dönüştürmek için 1.Grup Tescilli Eser Haydarpaşa Garı 28 Kasım 2010 tarihinde yakılmıştır. Bu nedenle tarihi bina büyük zarar görmüş, çatısız, bakımsız kalmış ve bugüne kadar restorasyon yapılmamıştır.
Bu süreçte Haydarpaşa garı ve çevresinin değerlerini yok sayan, sözde “koruma amaçlı” plan Koruma Kurullarında siyasi bir operasyonla görevden alma ve yeni atamalar yapılmasından ardından onaylanmıştır. 1 gün sonra 25 Kasım 2011 tarihinde İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisinde; Gar binasına “kültür, konaklama” yani “otel” işlevi veren; bölgeyi “ticaret ve turizm alanına” dönüştüren 1/5000 ölçekli “Haydarpaşa Garı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı” siyasi bir kararla ve oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
Yeni rant oyunları…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “yağma kararlarını” uygulamak için Haydarpaşa Garı alanına komşu parsellerde adım atma kurnazlığında olduğunun farkındayız. Bu amaçla bölgede ticari amaçlı otopark, yol düzenlemeleri girişimleri ile yaptıkları hasarı bahane ederek Numune Hastanesinin taşınması gündeme getirilmektedir.

Bu arada Marmara Üniversitesi (MÜ) Haydarpaşa Yerleşkesinin Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulması planlanan “Sağlık Bilimleri Enstitüsü”ne devredilmesini içeren bir kanun 15 Nisan 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Çıkarılan kanunla Haydarpaşa Garı ve çevresinde Haydarpaşa Limanı, MÜ Haydarpaşa Yerleşkesi, Harem Garı ve Limanı dahil alanda gerçekleştirmek istediği projeye doğru bir adım daha atmış bulunmaktadır.

Son zamanlarda Haydarpaşa yağmasını gerçekleştirmek için alınan hukuksuz kararlar ve fiili uygulamalarla sürdürülen işlevsizleştirme operasyonları gerekçe gösterilerek bölgenin “çöküntü alanı” ilan edilmesi yoluyla “rant projeleri” meşrulaştırılmak istenmektedir.
Yatırımlar başarısız…

19 Ağustos 1908’de başlayan Tren seferleri Marmaray çalışmaları bahane edilerek 31 Ocak 2012’de Ana Hat Trenleri, 19 Haziran 2013’de ise Banliyö Trenleri durdurulmuştur. Trenlerin yeniden sefere başlaması için öngörülen 18 Haziran 2015 tarihine 26 gün kala ancak Pendik-Ayrılıkçeşme, Kazlıçeşme-Halkalı arasında yolların sökülmesinden başka ilerleme sağlanamamıştır…

Plansız, programsız ve İhale Yasası geçersiz kılınarak yapılan yatırımlar; yüksek maliyet, niteliksizlik ve İstanbul’un trafik sorunlarının katlanarak büyümesi şeklinde yaşamımıza etki etmektedir. Bu nedenle yılda Ana hat trenlerinden 7 milyon, Banliyö trenlerinden ise 29 milyon yolcu mahrum bırakılmıştır. Bundan dolayı milyonlarca insan ulaşım güçlüğü içinde yaşamını idame ettirmeye çalışmaktadır.

10 yıllık mücadele…

Bu süreçte Haydarpaşa Garı ve çevresinde gerçekleştirilmek istenen yüksek rantlı projeye karşısında bölgenin tarihi ve doğal değerlerini savunmak amacıyla 13 Mayıs 2005 tarihinde sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, sendikalar ve siyasi partilerin katılımı ile kurulan “Toplum, Kent ve Çevre için Haydarpaşa Dayanışması” 10 yıldır mücadele sürdürmektedir.

Bu kapsamda; 1 milyon metrekare Haydarpaşa Kamusal Alanını çevresiyle birlikte yağmalamak için yaşanan hukuk ihlalleri karşısında Cumhuriyet savcılıklarına suç duyuruları yapılmış ve hukuk davaları açılmıştır. Hukuk mücadelemizin bir devamı olarak “evrensel koruma ilkelerine ve koruma hukukumuza” açıkça aykırı olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilen “Koruma Amaçlı Plan”ın yürütmesinin durdurulması ve iptali amacı ile açılan dava devam etmektedir.

Her bakımdan gelinen bu kritik aşamada Haydarpaşa Dayanışması olarak, yağmaya karşı mücadelemizin 10.yılı, Pazar Nöbetleri, ve Perşembe Buluşmaları ve çeşitli etkinliklerle Haydarpaşa ve çevresini bütün değerleriyle birlikte savunma çabası kararlılıkla devam etmektedir.

Sonuç olarak;

Hukuksuzluğun, kuralsızlığın ve çılgınlığın “ilke” haline geldiği günümüz koşullarında, kent, çevre, kamu ve emek değerlerine sahip çıkmanın zorluğunu yaşamaktayız. Diktatörlüğe giden yolun kamusal varlıkların haraç-mezat satışı ve rantla örüldüğünün ne kadar farkındayız ?

7 Haziran seçimlerinde bütün kamusal varlıkları, tarih ve doğa değerlerini, kentlerimizi, yaşam değerlerimizi ve Haydarpaşa’yı savunmak için Yağma Diktatörlüğüne “dur” diyebilecek miyiz ?

Bugün, bütün kamusal alanlar ve yaşam değerlerimiz, “yağma ve rant çılgınlığına” kurban edilmemek için büyük insanlığı acil olarak yardıma çağırmaktadır. Daha geç olmadan bu çığlığa birlikte kulak verelim. Bu çılgınlığı birlikte durduralım…

Haydarpaşa halkındır, halkın kalacak..!

Toplum Kent ve Çevre için
HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI

Yazar- MO İstanbul 22 Mayıs 2015 Cuma