Halkın İradesine Sahip Çıkıyoruz!

Yazar- MO İstanbul 10 Mayıs 2019 Cuma

31 Mart yerel seçimlerinin ardından yaşananlar demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir.

Aday olmalarına izin verilen KHK mağduru adaylara seçildikten sonra mazbataları verilmeyerek seçmen iradesine ambargo konulması ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin, aynı sandık kurulları ve aynı koşullarda yapılan ilçe seçimlerine dokunulmazken hukuk dışı gerekçelerle iptal edilmesi, YSK’nın bir hukuk katliamı olarak tarihe geçmiştir ve hep böyle anılacaktır.

İktidarın bir yolu bulunabilirse kaybedilen yerel yönetimleri gasp etmek, en azından işi yokuşa sürmek suretiyle devir öncesi yerel yönetimlerde gerekli “düzenlemeleri” yapmak amacıyla peş peşe öne sürdüğü klasörler dolusu akla hayale gelmez itirazlar ve hemen herkesin gördüğü ağır siyasi baskı ve tehditler sonucu, YSK’nın 7 üyesi, hiç tartışmadan, sırf parmak kaldırıp indirerek bu skandal karara imza atmıştır.

Seçim süreçleri boyunca siyasetçilerin kullandığı şiddet dilinin etkilerini, bugüne kadar hep birlikte yaşadık ve gördük. Farklı düşüncelere tahammül edemeyen siyasi yaklaşımlarla halk arasında derinleşen kutuplaşma, demokratik ortama büyük zararlar vermektedir.

Seçilmiş KHK’lilere mazbatalarının verilmemesi ve hatta KHK’lilerin oy kullanma haklarının bile tartışma konusu edilmesi demokrasiden ne kadar uzaklaşıldığının apaçık göstergesidir.

İstanbul’da türlü gerekçelerle seçim sonuçlarına yapılan itirazlar nedeniyle sayımlar yeniden yapılmış, Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını kazanan adaya 17 gün sonra verilen mazbata, YSK’nın malum koşullarda verdiği hukuk dışı kararla iptal edilmiş ve seçimlerin yenilenmesi kararı alınmıştır. Toplumun her kesiminin isyan ettiği bu kararı anlamak ve demokrasi ile bağdaştırmak mümkün değildir. Türkiye bunu hak etmiyor.

Anayasa ile güvence altına alınmış seçme ve seçilme hakkının, yüksek yargı adına verilmiş tutarsız, keyfi, hukuk dışı ve yönlendirilmiş kararlarla kişilerin elinden alındığı bir döneme tanıklık ediyoruz.

Bu süreçte toplumun tüm kesimleri insan hakları, demokrasi, adalet ve hukukun üstünlüğü için çaba göstermelidir.

Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızla tüm bu hukuksuz süreçlerle mücadele etmeye devam edeceğiz.

TMMOB Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu

 

Yazar- MO İstanbul 10 Mayıs 2019 Cuma