Can Kayıplarımızı Önlemek İçin Acil Çözüm Bekliyoruz!

Yazar- MO İstanbul 30 Nisan 2021 Cuma

Bilindiği gibi, Covid-19 salgını ülkemizi yoğun biçimde etkisi altına almış, açıklanan rakamlara bakıldığında, dünya sıralamasında en üst sıralara taşımıştır.  Bugüne kadar sürdürülen salgın yönetimi ne yazık ki, bilimin gerçeklerini göz ardı ederek, sorumsuzca toplantılara ve yoğun kalabalıklara olanak vererek ve virüsü ülke genelinde yaygınlaştırarak, can kaybı ve ağır hasta sayılarımızın hızla tırmanmasına neden olmuştur. Böylesi bir salgın karşısında öncelikli başlık, konu uzmanları tarafından da sıkça açıklandığı gibi, can kayıplarının önlenmesi, hasta sayısının düşürülmesi ve sağlık sisteminin desteklenmesi olmalıdır. Uzmanların da belirttikleri gibi bugün elimizdeki tek çözüm, kişisel olarak korunmak ve aşılamayı hızlandırmak olarak gözükmektedir.

Aşı İstiyoruz, Hemen Şimdi!

Bu nedenle, aşılama konusunda yaşanacak gecikmeler, her geçen gün canlarımızın kaybıyla sonuçlanmakta, çok ağır bedeller ödenmekte, dramlar yaşanmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan vaatler yerine getirilememiş, süreç şeffaf yürütülememiş, aşının tek çare olduğu günümüzde yetkililer halkı sürekli bir beklenti içerisine sokmuş, ancak verilen sözler, umutlar karşılıksız çıkmıştır. Mart 2021’de ilan edilen “kontrollü normalleşme” sürecinin ardından Mart başında 10.000 altında olan vaka sayımız hızlı bir artış göstererek ve tüm ülkeye yayılarak Nisan sonuna yaklaşırken 60.000 lere ulaşmıştır. 16-29 Nisan 2021 tarihleri toplam vaka sayımız 701.743 olmuştur. Buna paralel olarak, can kayıpları da katlanarak Nisan 2021 sonunda günlük 350 kişiyi bulan dramatik tabloyu gözler önüne sermektedir. Gençler ve çocuklar arasında da ölüm oranları ne yazık ki yükselmektedir.

Uzmanlar olarak sağlık çalışanları büyük emek ve özveriyle çabalarını sürdürmekteler.  Ancak süreçteki haklı, insanca talepleri yöneticiler tarafından karşılanmamakta, Covid-19 meslek hastalığı olarak tanımlanmamakta ve gerekli prosedür uygulanmamaktadır.

Gelinen son noktada sorumluluk tüm duyarlı vatandaşlara, kurumlara, yönetimlere uzanmaktadır. Çağrımız, tek çare olarak görülen aşılamanın en hızlı şekilde hiçbir mazeret gösterilmeden toplumda yaygınlaştırılması ve günlük can kayıplarının önüne geçilmesidir. Aşılama konusunda halk sağlığı uzmanlarının da vurguladıkları gibi, aşı konusunda acil eylem planı uygulamaya konulmalı, kapanma sürecinde de evlerde ekiplerce aşılama ve izleme sürdürülmeli, ölüm sayıları hızla durdurulmalıdır.

Meslek örgütü olarak, sadece tıp alanının ve Türk Tabipler Birliği’nin ve çeşitli derneklerin değil, toplumun tüm duyarlı kesimlerinin ortak sorunu olarak görülmesi gereken içinde yaşadığımız afet karşısında bilimsel gerçekleri önümüze koyarak ve korkunç rakamları aklımızdan çıkartmadan toplumun her bireyinin can güveliğine sahip çıkılmasını talep ediyoruz.

Sağlıklı çevrenin tasarımında, çağdaş yaşam kalitelerinin karşılanmasında ve kentsel/kırsal/bölgesel gelişmelerin desteklenmesinde rol ve sorumluluk sahibi olan meslek alanımızdan bakarak, konunun tüm sivil toplum kuruluşlarını, dernekleri, yerel yönetimleri, eğitim kurumlarını, enstitü ve araştırma birimlerini ilgilendiren bir içerik taşıması dolayısıyla, duyarlı tüm kesimleri yetkilileri bu konuda oluşturulacak talep için birlikteliğe, dayanışmaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

TMMOB MİMARLAR ODASI

(Görsel: 1928 yılında halk sağlığının korunması amacıyla kurulan, aşı üretiminde örnek kuruluş ve aynı zamanda Cumhuriyetin mimari mirası olan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, 2011 yılında 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılmıştır.)

Yazar- MO İstanbul 30 Nisan 2021 Cuma