- Mimarlar Odası Üye Kayıt İşlemleri Ve Üyelik Ödenti Uygulamaları Hakkında
- XVIII. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali başlıyor
- KTMMOB Mimarlar Odası, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesine Ziyaret Gerçekleştirdi
- Ömerli Barajı havzasına kurulmak istenen “biyoteknoloji vadisi” projesine karşı dava açıldı
- Sit derece değişiklikleri: Bakanlığın Sedef Adası’nı yapılaşmaya açmak için yaptığı ikinci değişikliğe bilirkişi engeli
- Ataköy’deki modern konut mirası: Bakanlığın eklemek istediği yapı bloğu bilirkişileri görüş ayrılığına düşürdü.
Beykoz’un doğal sit alanı olan altı mahallesini kapsayan imar planlarına bilirkişiler onay vermedi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “olur”uyla doğal sit derecesi düşürülen Beykoz’un Çengeldere, Fatih, Yavuzselim, Baklacı, Çiftlik ve Görele mahallelerini kapsayan 3 bin 275 hektarlık alanın imar planlarıyla ilgili bilirkişi raporu hazırlandı. Bilirkişilere göre, yüzde 40’ı ormanlık alan olan ve Elmalı Barajı havzasını kapsayan alanla ilgili yapılaşma koşulları suyun toprakla buluşmasını önemli oranda azaltıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 25 Kasım 2020’de İstanbul Kuzey Kesimi Karadeniz Kuşağı doğal sit alanında kalan Beykoz’un Çengeldere, Fatih, Yavuzselim, Baklacı, Çiftlik ve Görele mahallelerinin sit derecesini değiştirmişti. Bakanlık, bu aşamadan sonra söz konusu altı mahalleyle ilgili 4 Mart 2022’de yeni imar planları hazırladı. Planlama alanı aynı zamanda Elmalı Barajı havza koruma alanını da kapsıyordu. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak imar planlarını yargıya taşımıştık. Davanın görüldüğü İstanbul 3’üncü İdare Mahkemesi kararıyla imar planlarıyla ilgili bir bilirkişi raporu hazırlandı.
Yüzde 40’ı orman
Üniversitelerin Şehir ve Bölge Planlama, Harita Mühendisliği Bölümü ve Mimarlık Bölümü’nden üç akademisyenin hazırladığı bilirkişi raporuna göre, planlama alanının 2 milyon 435 bin 158 metrekaresi “nitelikli doğal koruma alanı”, 14 milyon 564 bin 795 metrekaresi “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı”, 15 milyon 753 bin 541 metrekaresi ise “kesin korunacak alan.” Bakanlık ise toplam 18 milyon 216 bin 433 metrekarelik alanı yapılaşmaya açmak istiyor.
Planlama alanının yüzde 40,91’i ormanlık alan, yüzde 27,19’u mesire, ağaçlık alan, mezarlık ve park kullanımına ayrılırken, yüzde 2,22’siyse tarım alanı olarak görülüyor. İstanbul’un Anayasası olarak bilinen İstanbul Çevre Düzeni Planı’ndaysa planlama alanı “Çevresel Sürdürülebilirlik Açısından Kritik Öneme Sahip Alan”da kalıyor. Alan kısmen “orman alanı”, kısmen “tarımsal niteliği korunacak alan”, kısmen “göl alanı”, kısmen “ağaçlandırılarak ormanla bütünleştirilecek alan”, kısmen “havza içi rehabilite edilecek alan”, kısmen de “havza içi yasaklı alan” lejantlarında kalıyor.
Bakanlığın onayladığı imar planına göre, Elmalı Barajı Havzası Göl Koruma Alanı ve yakın ve uzak mesafe koruma alanlarına konut, baraj gölü yakınlarına ticaret alanı da yapılması planlanıyor.
“İmar mevzuatına uygun değil”
Plan açıklama raporunda planların bütüncül bir planlama faaliyetinin belirli bir etabı olduğu belirtiliyor ve diğer etaplara dair herhangi bir açıklamaya yer verilmiyor. Bilirkişilere göre, planlama alanının dışında kalan “kesin korunacak hassas alan”ın plan sınırları dışında bırakılması imar mevzuatına uygun değil.
“Suyun toprakla buluşacağı alan azalacak”
Bilirkişi heyeti, göl koruma alanı gibi özgün doğal karaktere sahip bir alanda sosyal altyapı alanı taban oturumu yapılaşma koşullarının, geçirimli yüzeylerin arttırılmasının önemsendiği bu alan için suyun toprakla buluşacağı alanı önemli oranda azaltacağına dikkat çekti. Heyete göre, taban oturumu kat sayısı Elmalı 1-2 Barajı Havza Koruma Planı kararları ile örtüşmüyor.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi