2026’YA UMUTLA VE MÜCADELEYLE…

Yazar- MO İstanbul 31 Aralık 2025 Çarşamba

Bir yılı daha geride bırakırken, kentlerin, mekânların, kamusal alanların ve mesleğimizin üzerine çöken ağır bir dönemin içinden geçerek yeni bir yıla giriyoruz.

2025, mimarlığın yalnızca yapı üretimiyle değil;
yaşam hakkı, kent hakkı, kamusal sorumluluk ve toplumsal adaletle doğrudan ilişkili olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Kentler rant baskısı altında parçalanırken,
kamusal alanlar sermayenin nesnesine dönüştürülürken,
bilimsel planlama dışlanırken ve mesleki emeğimiz değersizleştirilirken
susmanın değil, yan yana durmanın sorumluluğunu taşıyoruz.

Mimarlık, yalnızca tasarlamak değil;
itiraz etmek, tanıklık etmek, kayıt tutmak ve kamuyu savunmaktır.

2026’ya girerken;
mesleğimizi piyasaya değil, topluma karşı sorumluluğuyla savunmayı,
bilimi, meslek etiğini ve kamusal yararı merkeze almayı,
kentlerimizi ve yaşam alanlarımızı savunmayı sürdüreceğiz.

Bu kentte;
deprem gerçeğine rağmen üretilen güvencesiz yaşamları,
eşitsizliği derinleştiren mekânsal politikaları,
doğayı ve müşterekleri yok sayan her türlü müdahaleyi
daha güçlü bir sözle karşılamaya devam edeceğiz.

2026;
mimarlığın susmadığı,
meslek örgütlülüğünün güçlendiği,
dayanışmanın büyüdüğü bir yıl olsun.

Bilginin, emeğin ve kamusal aklın yol göstericiliğinde;
birlikte düşünmeye, birlikte üretmeye, birlikte direnmeye devam edelim.

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak,
umutla ama gerçekçi,
kararlılıkla ama yan yana
2026’ya giriyoruz.

Yeni yıl; dayanışmanın, kamunun ve yaşamı savunmanın yılı olsun.

TMMOB Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi

Yazar- MO İstanbul 31 Aralık 2025 Çarşamba