TMMOB: Adalet İstiyoruz

Yazar- MO İstanbul 21 Haziran 2017 Çarşamba

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ, adaletin işlemez hale getirildiği bu süreçte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’nü selamlarken; TMMOB’nin yürüyüşü bir parti eylemi olarak görmediğini belirterek konuya ilişkin 22 Haziran 2017 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

ADALET İSTİYORUZ

Ülkemiz dikta rejiminin kurumsallaştırıldığı, emeğin daha fazla sömürüye ve güvencesizliğe maruz bırakıldığı, toplumun kuşatma altına alındığı, muhalefetin sindirildiği ve baskıların arttığı bir dönemi yaşamaktadır.

AKP iktidarının alışkanlık haline getirdiği Anayasa ihlalleri, hukuk ihlalleri; milletvekillerinin, akademisyenlerin, gazetecilerin, gerçekleri söyleyen, haklarına sahip çıkan ve iktidarı eleştiren hemen herkesin gözaltına alınması veya tutuklanması ile devam etmektedir.

Hukukun fiilen askıya alındığı ve adaletin işlemez hale getirildiği bu süreçte son olarak CHP milletvekili Enis Berberoğlu tutuklanmıştır. Yaşanan tüm olumsuzluklara karşı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’dan İstanbul’a doğru Adalet Yürüyüşü başlatmıştır.

Birliğimize bağlı Odaların Başkan ve Yöneticileri, şubelerimiz ve temsilciliklerimizin yöneticileri ve üyelerimizle birlikte, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’nü selamlıyoruz.

Yöneticilerimiz ve üyelerimizin başından itibaren destek verdikleri ve katıldıkları bu yürüyüşü, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da açıkladığı üzere, bir parti eylemi olarak görmüyoruz. Adalet, Türkiye genelinde toplumun değişik kesimlerince birçok alandan yükseltilen temel bir istek ve gereksinimdir.

Olağanüstü Hal uygulamaları ile aralarında meslektaşlarımızın da bulunduğu yüzbinlerce insanın işinden edildiği, haklarından ömür boyu mahrum bırakıldığı bu adaletsiz süreç devam etmektedir. Düşünce, ifade, örgütlenme, basın özgürlükleri ve temel haklar, totaliter bir rejimin baskı ve şiddeti altındadır.

İşçiler, köylüler, kamu çalışanları, akademisyenler, kadınlar, çocuklar, Cumhuriyet, demokrasi, laiklik yanlıları rejimin baskı politikalarına maruz kalmakta ve haklarını arayabilecekleri, herkese eşit mesafede olan bir adalet mekanizması ise ne yazık ki bulunmamaktadır.

Bilindiği üzere bugün Anayasa ve hukuk yeni bir tekel altındadır. Yasama ve yargı kuvvetleri, iktidarı sınırlayıcı bağımsız birer güç olmaktan çıkıp tamamen yürütmenin/iktidarın kontrolü altına girmiştir. Bu durum, demokrasi ve hukukun yokluğuna, hukukun otoriter ve keyfi kullanımına yol açmaktadır.

Adalet, toplumun birçok kesimi gibi TMMOB’nin de istemidir.

Zira bu iktidarın TMMOB’ye yönelik uyguladığı baskı ve yasa-mevzuatlar yolu ile yetkilerimizin budanması girişimleri kamuoyunun malumudur. TMMOB’nin rant imparatorluğunun önünde engel oluşturması ve bu yöndeki yargı kararları, iktidarı hep rahatsız etmiş ve Birliğimiz ile bağlı Odaları, 2007 ve özellikle 2009 yılından beri iktidarın hedefi haline gelmiştir. 2011 yılında yapılan KHK düzenlemeleri ile bütün iktidar imar rantlarına açılmış ve TMMOB iktidarın hiyerarşik vesayeti altına sokulmaya çalışılmıştır. Bu çaba halen sürmektedir.

Birliğimiz şu günlerde büyük bir abluka altındadır. SGK ile Birliğimiz arasında imzalanan asgari ücret protokolü SGK tarafından tüm girişimlerimize rağmen tek taraflı fesih edilmiştir. TMMOB Kanunu değiştirilmesi için taslaklar hazırlanmıştır. Kimya Mühendisleri Odamızın Yönetim Kurulunun görevinden alınması için dava açılmıştır.

TMMOB, sınırsız rant düzeninin önünü açmak istedikleri için saldırı altındadır. Birliğimiz ve bağlı Odalarımız toplumun adalet gereksinimini etinde kemiğinde hissetmekte ve paylaşmaktadır.

TMMOB bugün bu nedenlerle adalet istemini haykırmaktadır.

Bugün adalet istemi, demokrasi istemidir; eşitlik, özgürlük, kardeşçe bir arada yaşama istemidir. Adalet ile demokrasi, eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam, bir bütün oluşturmaktadır; bir bütünün olmazsa olmaz tamamlayıcı parçalarıdır.

Biz örgütlü mühendis, mimar, şehir plancıları; meslek örgütlerimize ve toplumsal yaşamın her köşesiyle ilgili meslek alanlarımıza yönelik girişimler ile emekçilere yönelik, kamu kaynak ve varlıklarına yönelik sömürü-rant ve baskı-şiddet eksenli politikalar ile Cumhuriyet, demokrasi, laiklik düşmanı politikalar arasında var olan bağlantıları görüyor, bu temelde bütünlüklü bir tavır benimsiyoruz.

Bu nedenle TMMOB, emek, ülke, halk, doğa düşmanı sömürü ve rant politikaları ile cumhuriyet, laiklik, demokrasi düşmanı dinci-mezhepçi faşizme karşı tepkilerin aynı pota ve aynı yön altında buluşmasını önemsemektedir.

Mesleki ve toplumsal sorumluluklarını bir bütün olarak gören TMMOB; ülkemizi, halkımızı, Birliğimizi, neoliberal ve siyasal İslamcı bir tarzda, kökten bir şekilde dönüştürmeyi amaçlayan diktanın karşısında olacak; Cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliği, barışı, emeği, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti bir bütün olarak kazanmak için dostlarıyla birlikte mücadele edecektir.

TMMOB bu bilinçle “Adalet Yürüyüşü”ne katılmakta, desteklemekte; referandumdaki “Hayır”larımızın devamı niteliğinde olan bu yürüyüşün demokratik, bağımsız, eşitlikçi, özgürlükçü, başka bir Türkiye özlemi gerçekleşinceye kadar süreceğini, sürmesi gerektiğini bilmektedir.

Yaşasın adalet, yaşasın eşitlik ve özgürlük sevdamız, yaşasın haklı mücadelemiz.

Emin KORAMAZ

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

Yazar- MO İstanbul 21 Haziran 2017 Çarşamba