Kent Düşleri Atölyeleri-XVI: “Kentsel Dirençlilik”

Yazar- MO İstanbul 6 Haziran 2023 Salı

Mimarlığın kamusal ve toplumsal sorumluluklarına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla 2005 yılından bu yana yürüttüğümüz Kent Düşleri Atölyelerinin on altıncısını bu yıl 10 Temmuz- 4 Ağustos 2023 tarihleri arasında gerçekleştirecek ve atölye sonuçlarını sergileyerek yayına dönüştüreceğiz.

Bu yılki teması “Kentsel Dirençlilik” olarak belirlenen Kent Düşleri Atölyelerinde, her yıl olduğu gibi farklı disiplin alanlarının entelektüel birikimi atölye süreçlerini besleyecek ve öğrencilerin katılımıyla İstanbul’a dair zengin tartışma ortamları yaratılacaktır.

Sizi, İstanbul’a dair gözlemlerinizi, okumalarınızı ve düşlerinizi istediğiniz araçlarla aktarmanıza olanak sağlayacak bu çalışmada katılımcı olmaya davet ediyoruz.

Farklı yarıyıl düzeylerinin buluştuğu Kent Düşleri Atölyeleri’ne ön kayıt için son başvuru tarihi 16 Haziran 2023, kesin kayıt için son başvuru tarihi 23 Haziran 2023 olarak belirlenmiştir.

Üniversitelerinizde staj kapsamında değerlendirilebilen Kent Düşleri Atölyeleri’ne katılım için Mimarlar Odası öğrenci üyesi olmak yeterlidir. Öğrenci üyelikle ilgili bilgilere http://www.mimarist.org/ogrenci-uyelik/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Atölyeler ücretsizdir. Başvuru formunu eksiksiz dolduran her öğrenci, herhangi bir elemeye tabi tutulmaksızın kontenjan dolana kadar kayıt yaptırma hakkına sahiptir.

Atölyelerin toplam kontenjanı 50 kişi ile sınırlandırılmış olup, ayrıca okul ve dönem kontenjanları da belirlenmiştir. Başvurulardaki yoğunluğa göre okul ve dönem kontenjanları dikkate alınacaktır. Atölyelere katılım için 1. sınıfı bitirmiş olma şartı aranmaktadır.

Atölyelere katılmak isteyen öğrencilerin https://kentdusleri.mimarist.org/ adresindeki başvuru formunu doldurarak 16 Haziran 2023 tarihine kadar ön kayıt yaptırmaları gerekmektedir. Ön kayıt yaptıran tüm öğrenciler kesin kayıt yaptırma hakkına sahip olacaktır.

Ön kayıt işlemini tamamlamış öğrenciler 16.06.2023-23.06.2023 tarihleri arasında şubemize gelerek kesin kayıtlarını yaptırabileceklerdir. Kesin kayıt sonrası kontenjan aşılması durumunda, kayıt yapma sırası esas alınacaktır.

Öğrenci üye olmayan katılımcılar kesin kayıttan önce öğrenci üye kayıtlarını yaptırabilirler.

Kent Düşleri Atölyeleri ile ilgili tüm bilgilere www.mimarist.org adresinden ulaşabilirsiniz.

Staj:

Atölyelere staj kapsamında katılan öğrencilerin aşağıdaki konulara özen göstermesi gerekmektedir:

– Staj başvuru formlarının eksiksiz doldurulmuş olması ve onay sonrası bir kopyasının Oda’ya bırakılması,

– Atölye çalışmaları süresince staj defterlerinin düzenli doldurulması,

– Atölye sonunda staj defteri ve staj değerlendirme formunun Oda tarafından onaylanmadan önce grup yürütücülerinden en az birine onaylatılması,

– Atölye bitiminden itibaren en fazla iki ay içerisinde staj defterlerinin Oda onayına sunulması.

Başvuru formu için buraya tıklayabilirsiniz…

Bilgilerinize sunuyor, katılımınızı diliyoruz.

Saygılarımızla,

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

Tema Hakkında

“Kentsel Dirençlilik”

21.yy, tüm dünyada çoklu krizleri ve beraberinde getirdiği yıkımları deneyimlediğimiz bir çağ. İstikrar, güven, denge gibi olumlu olguları pek çok alanda geçersiz kılan bu krizler ortamı; iklim krizi, afetler, savaş ve göçler gibi birbiri ile ilişkili olayların şekillendirdiği bir belirsizlik ortamında yaşamamıza yol açıyor.

Doğal eşiklerine dayanan, sınırlı kaynakları dengesiz bir şekilde tüketilen gezegenin yüzleştiği ani ve uzun vadeli afetlerden, bu afetlerin felaketlere dönüştüğü coğrafyalara, topluluklara uzanan hem kitlesel hem de bireysel yansımaları her geçen gün daha keskin hissedilen bu krizler ortamı, özgün tanımlara ve çözümlere ihtiyaç duyuyor.

Dirençlilik (resilience), içinde bulunduğumuz bu belirsizlik koşullarının tanımlanması ve çözümü için sıklıkla kullanılan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.  Latince kökeni “resi-lire” ve kelime anlamı “eski haline sıçramak” olan bu kavram, ekolog Holling tarafından, mühendislik dirençliliği ve ekolojik dirençlilik olmak üzere ikiye ayrılarak tarif edilmiştir. Holling’e göre mühendislik dirençliliği, sistemin şok sonrası yeniden dengeye dönmesi; ekolojik dirençlilik ise sistemin işlerliğine devam ettiği herhangi başka bir denge durumuna gelmesidir. Kavramın sosyal sistemlere uyarlanması ile ortaya çıkan sosyo-ekolojik dirençlilik ise sistemin dengeye dönmesinden ziyade başka bir şeye /sisteme dönüşecek kadar bozulmadan işlerliğinin devam etmesine vurgu yapan, sistemin etkilerini absorbe etme, onlarla birlikte kendini organize edebilme, öğrenme ve adapte olma becerisi olarak tarif edilmektedir.[1]

Tüm bu tanımların bütüncül bir yaklaşımı; yakın zamanda deneyimlediğimiz çok yıkıcı depremlerin ardından gündeme gelen yapısal / mühendislik tartışmaları, halihazırda aşırı sıcaklar, kuraklık, orman yangınları gibi iklim krizi etkileri ile yok olan doğal alanlar ve canlılar, doğal ve insan kaynaklı afetlerin yol açtığı kitlesel göçler, kırılgan grupların daha da kırılganlaşması gibi, birbiri ile ilişkili tüm olayları ele almamızda bir perspektif sunma potansiyeli taşımaktadır.

Kentleri; fiziksel/doğal/ekonomik/toplumsal bir sistem olarak ele aldığımızda; geçmiş, güncel ve gelecek krizlere/belirsizliklere karşı nasıl kırılganlıklar, alt üst oluşlar ve yeni dengeler söz konusu olabilir? Çok farklı bakış açıları ve odak noktaları etrafında ele alınma, zihin açıcı tespit ve öneriler sunma potansiyeli sunan bu kavramı, XVI. Kent Düşleri Atölyeleri kapsamında ele almayı anlamlı buluyoruz.

[1]Gerçek, D. (2021). 21.Yüzyıl ve Dirençli Kentler. Mimarlık, 417, 39–42.

Yazar- MO İstanbul 6 Haziran 2023 Salı