Ömerli Barajı havzasına kurulmak istenen “biyoteknoloji vadisi” projesine karşı dava açıldı
Tuzla Tepeören’de “mera alanı”, “yeşil alan” ve “sosyal donatı alanı” lejantındaki 254 hektar alana kurulmak istenen “biyoteknoloji ihtisas organize sanayi bölgesi” projesiyle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı imar planı değişikliğinin iptal edilmesi istemiyle dava açıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin proje için 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda yaptığı değişiklik 21 Şubat 2024’te onandı. Plan değişikliği raporunda, bu sanayi bölgesinin diğerlerinden farklı olarak, üretim açısından ayrı sektördeki firmaların yer alacağı değil, biyoteknolojik açıdan üretim yapacak firmaların yer aldığı bir kümelenmeyi içeren bir proje olmayı hedeflediği aktarıldı. Raporda, Tuzla’nın bu proje için yer seçim ilkeleri bakımından en doğru yer olduğu savunularak söz konusu alanda “üretim tesislerinden start-up merkezine kadar sektörün bütün katmanlarını ve dinamiklerini bünyesinde barındıracak, biyoteknoloji ekosistemini oluşturacak yeni nesil bir üretim üssü planlandığı” belirtildi.
İstanbul’un kuzeyine yapılaşma baskıcı artacak
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak, İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda yapılan bu değişikliğin iptal edilmesi ve yürütmenin durdurulması talebiyle İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Mahkemeye sunulan dilekçede, söz konusu alanın Tepeören-Akfırat Atıksu Toplama Havzasında yer aldığı, uzun mesafe koruma kuşağında bulunduğu ve Ömerli Barajı Havzası’na 10 kilometre uzaklıkta olduğu aktarıldı. Söz konusu planın İstanbul kuzeyine doğru yapılaşma baskısını artıracağı, bu nedenle şehircilik ilkelerine aykırı olduğu belirtildi.
Açıklık ve katılımcılık ilkeleri ihlal edildi
Dilekçede, söz konusu planların yapım aşamasında ne ilgili vatandaşların bu sürece katılımının sağlandığı, ne de ilgili kurum ve kuruluşlardan veri, görüş ve öneri elde edildiğinin altı çizildi. Söz konusu plan değişikliği sebebiyle menfaati etkilenecek yurttaşlarla sürecin müzakere edilmediği de aktarılarak imar planlarına hâkim olması gereken açıklık ve katılım ilkelerinin açıkça ihlal edildiği belirtildi.
Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmadı
Mahkemeye sunulan dilekçede, imar planı değişikliği sonucunda kurulmak istenen sanayi bölgesiyle ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmadığı aktarıldı. Dava konusu planların uygulanmasıyla planlama alanının doğal yapısının bozulup ekolojik zarar meydana geleceği, iklim koşulları ve bölgenin biyolojik çeşitliliğinin tahribata uğrayacağı uyarısında bulunularak doğal niteliklerin özgün nitelikleriyle korunması amacı güdülmediğinden plan değişikliğinin iptali talep edildi.
Planlama usulüne uyulmadığının kaydedildiği dilekçede, dava konusu planların kanuna, yönetmeliğe, üst ölçekli planlara aykırı olduğu bu nedenle iptal edilmesi gerektiği belirtildi.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi