“Türk”, “Türkiye” ve Oda Genel Kurulları

Yazar- Ali Hacıalioğlu 15 Mart 2018 Perşembe

 

TMMOB’ye bağlı odaların genel kurullar süreci, savaş, OHAL, baskı ve şiddet ortamında devam ediyor. Mimarlar Odası ile diğer odalara bağlı şubelerin genel kurul ve seçimleri tamamlandı. Büyük ölçüde mevcut yöneticilerin devamı niteliğindeki listeler, önümüzdeki dönem için de yönetim sorumluluğunu üstlendiler.

Mimarlar Odası’nın da içinde bulunduğu meslek odaları Anayasa’nın 135. Maddesinde açıkça ifade edildiği gibi kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olup ‘kamu tüzel kişiliği’ne sahiptirler. Bu özelliklerinden dolayı isimlerinin başında ‘Türk’ ya da ‘Türkiye’ ifadeleri yer almaktadır. Bilindiği gibi yine kamu yararı amacıyla çalışan dernek, vakıf ve benzeri kuruluşlara da Bakanlar Kurulu kararıyla bu adlar verilebilmektedir.

Özellikle TTB, Barolar Birliği ve TMMOB hedef gösterilerek, odaların başındaki ‘Türk’ ve ‘Türkiye’ kelimelerinin kaldırılacağı yönündeki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını emir telakki eden hükümet yetkilileri, çalışmalara hızla başladılar. Şubemiz genel kurulunda da mevcut oda yöneticilerinin siyaset yaptığı eleştirisini, bütünüyle siyasi bir duruş sergileyerek, en iyimser deyişle ikiyüzlülükle ifade eden bazı üyeler, daha da ileri giderek, siyasi iktidardan aldıkları güçle, genel kurul katılımcılarını tehdit etmiş ve kendi meslek birliklerini kuracaklarını söylemişlerdir.

Bütün bu açıklamalardan anlaşılmaktadır ki, Anayasaya aykırı olarak yeni bir KHK ile muhtemelen aynı meslek grubunda birden fazla meslek odasının kurulması amaçlanmaktadır. Böylece siyaset yapmakla suçladıkları, ancak bilfiil siyaseten var olmak ve kendi siyasi hesapları doğrultusunda kullanmak isteyip de bir türlü elde edemedikleri meslek odalarını etkisizleştirip kendi siyasi güdümlerinde yeni meslek örgütleri kurmak istemektedirler.

Kuruluşlarından bugüne kamu ve toplum hizmetinde mesleki faaliyetleri güvence altına alma mücadelesi içinde olan ve bu amaçla mesleki politikalar üreten meslek odaları, işte böylesi bir düzenlemeden sonra gerçek anlamda siyasallaşır ve hatta tam anlamıyla siyasetin arka bahçesi haline dönüşür.

Odalar üzerinden yapılmak istenen bu düzenleme esasta toplumsal, ekonomik ve kültürel hayatın bütünüyle partileştirilmesi, tek bir partinin siyasi ve ideolojik hegemonyası altına alınması girişimidir. Böylece “yerli ve milli” vurgusu ile maskelenerek tüm yerli ve milli değerlerimizin yabancılaştırılması sürecinde engel görünen meslek odaları, artık iktidarın emrinde ve hizmetinde olacaktır.

Bir taraftan odalara ilişkin bu senaryolar hazırlanırken diğer taraftan da oda yöneticileri toplumsal ve yönetsel sorumlulukları gereği, kuruluş amaçlarına uygun gündemlerle genel kurullarını yapmaktadırlar.

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak, genel kurul sürecine teknik kongre ile başladık. Ülkemizin içinde bulunduğu ortamda mimarlığımızı ve mimarlığın geleceğini ‘Alacakaranlıkta Mimarlık’ temasıyla değerlendirdik. 45. dönem çalışmalarına ‘Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar’ olarak hazırlanan meslektaşlarımızla ‘Mimarlığın Gündemi Mimarlar Odası’nda Belirlenir’ diyerek geleceğimizi kurgulamaya çalıştık.

Mimarlar Odasının 64 yıllık birikimine sahip çıkarak şubemiz organlarına aday olanlar ile genel kurul ve seçimlere katılan tüm meslektaşlarımıza teşekkür ederiz.

Yazar- Ali Hacıalioğlu 15 Mart 2018 Perşembe