Gelecek “Zaman ve Mekanda İnsan Algısı” Ne/ler Olabilir?…

Yazar- Metin Karadağ 7 Mart 2024 Perşembe

Plathon’un(*) “İdeal Devleti” anlattığı kitabının bir bölümünde “Mağara Aforizması” yer alır. Buna göre: Bütün insanlık bir mağara içinde yaşamakta ve ortada büyük bir ateş yanmaktadır. Ateşin ışıkları çevresindeki insanların gölgelerini mağaranın duvarlarına yansıtmaktadır. Ve bütün insanlar birbirleriyle mağaranın duvarındaki gölgeleri aracılığıyla iletişime geçebilmektedirler. Bu nedenle; “İnsanlar gerçekleri temsil ederlerken; gölgeleri hayalleri temsil etmektedirler…” Ve ardından Birbirlerinin yüzlerine bakmadan iletişime geçtikleri için de yaşadıkları bu yabancılaşma körlüğünden ancak mağara dışına; yani gün ışığına çıkarak kurtulabileceklerinden…”  söz eder…

Geçmişte kalan bu duruma bugünden bakarak “1. Zaman ve Mekanda İnsan Algısı” diyebiliriz.

20.Yüzyılın başlarında Fransız düşünür ve sosyolog Jean Baudrillard, televizyonun yaygınlaşmış olduğu yıllarda “Simulacres …” kavramını öne sürdüğü çalışmasında artık Plathon’un “Mağara Aforizması” kurgusunun tam tersi durumuna dikkat çekmek için “İnsanlar hayalleri temsil ederlerken; gölgeleri gerçekleri temsil etmektedirler…” diyerek; yaşanmakta olan döneme bu tanımlama ile damga vurmuştur…

Yabancılaşma Körlüğüne Karşı; Kavramların Diyalektik Anlamsal Bağlantıları…

Bu duruma da yine bugünden bakarak “2. Zaman ve Mekanda İnsan Algısı”diyebiliriz.

Günümüzde ise insanlar kendilerini birebir temsil eden “Yapay Zeka Programlı Avatarları”yla, seçtikleri “Sanal Evrenler(Metaverse) içinde “Kendi gerçekliklerini bile isteye hayallere; hayallerini de yine gerçek hayallere dönüştürebilmektedirler…”

İçinden geçmekte olduğumuz günlere bakarak buna da “3. Zaman ve Mekanda İnsan Algısı” diyebiliriz.

TV dizisi de yayınlanan “Kozmoz” kitabı gibi birçok kitabı da dilimize çevrilmiş olan Gökbilimci(Astronom ve Astrobiyolog) Carl Edward Sagan’ın, evrende zamanın ne kadar ele avuca sığmaz uçuculuğuna vurgu yaparcasına söylediği; “Hepimiz yıldız tozuyuz…” sözü sanki bir yandan da William Shakespeare’in “Rüyaların yapıldığı maddeden yapılmayız biz; uykuyla çevrilidir küçücük dünyalarımız…” sözüyle gizlice kucaklaşır gibidir…

İçinde hep birlikte yer aldığımız mekan; şimdiye kadar görüldüğü ve bilindiği kadar, sonsuzluk kavramını zorlayan evrenimizde dünyamız bir toz zerreciği kadar…

Evren denilen bu sonsuz mekânın zaman yolcuları olarak bizler, geleceğe karşı içinde bulunduğumuz bugünkü yabancılaşma körlüğünden kurtulmak ve Plathon’un önerdiği gibi gün ışığına çıkmak için umudun meşalesini söndürmemek adına;

gelecekteki  4.; 5.; ya da 6. Zaman ve Mekânda İnsan bağlamını hep birlikte şimdiden tasarlayıp kurgulayabilmek için bütün bu; “Evren için doğa;… Doğa için insan;… İnsan için insanlık;… İnsanlık için insan;… İnsan için mutluluk;… Mutluluk için huzur;… Huzur için adalet;… Adalet için hukuk;… Hukuk için eşitlik;… Eşitlik için özgürlük;… Özgürlük için sorumluluk;… Sorumluluk için denge;… Denge için kuvvetler ayrılığı;… Kuvvetler ayrılığı için denetim;… Denetim için kamuyasallık;… Kamuyasallık için laiklik;… Laiklik için etik;… Etik için vicdan;… Vicdan için duyarlılık;… Duyarlılık için sanat;… Sanat için estetik;… Estetik için kültür;… Kültür için liyakat;… Liyakat için hafıza;… Hafıza için şeffaflık;… Şeffaflık için bilinç;… Bilinç için güven;… Güven için saygı;… Saygı için sevgi;… Sevgi için öteki;… Öteki için değer;… Değer için emek;… Emek için yabancılaşmamak;… Yabancılaşmamak için bilgi;… Bilgi için zaman;… Zaman için gelecek;… Gelecek için üretim;… Üretim için bugün;… Bugün için yarınları korumak;… Yarınları korumak için dünü korumak;… Dünü korumak için vefa;… Vefa için doğa;… Doğa için evren…” kavramlarının birbirleriyle bağlantılarının anlamsal dizilişinden yararlanabilir miyiz?: …

(*)Platon veya Eflatun (MÖ 428/427 veya 424/423 – 348/347) Antik Yunan filozofu ve bilgesi.

(**)Jean Baudrillard,(1929-2007) Fransız düşünür ve sosyolog. Medya teorisi, postyapısalcı felsefe ve postmodernizm üzerine olan çalışmalarıyla ünlenmiştir.

Mimarlara Mektup Bülteni, Ocak 2024, Sayı: 287

Yazar- Metin Karadağ 7 Mart 2024 Perşembe