Basına ve Kamuoyuna: Atatürk Kültür Merkezi 9 yıldır kapalı!

Yazar- MO İstanbul 28 Haziran 2017 Çarşamba

Yargı kararlarına rağmen yıllardır çürümeye terk edilen AKM’nin tümüyle yıktırılarak yerini alacak yeni yapı için proje hazırlatılması anayasal suçtur.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 9 yıldır sanata ve sanatçıya kapalı bulunan Atatürk Kültür Merkezi (AKM) için bir yıl aradan sonra yine “Projesi bitti, yıkıp yeniden çok güzel bir eseri İstanbul’a kazandıracağız” dedi.

İleride “kandırıldık” dememeleri için bir kez daha anımsatıyor ve yetkilileri göreve davet ediyoruz:

1946’da temelinin atılmasından sanata ve sanatçıya kapatıldığı tarihe kadar AKM, Türkiye’de “toplumun sanat hafızasının en önemli figürlerinden, İstanbul’un ve modern Türkiye mimarlığının simge yapılarından biri olarak kabul görmüştür. Bu özellikleri nedeniyle kültür mirası değeri taşıyan AKM’deki sanat etkinliklerine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Mayıs 2008’den itibaren son verilmiştir.

AKM’nin sanata ve sanatçıya kapatılmasından bu yana, 2863 sayılı Koruma Yasası uyarınca bir kültür varlığını restore etmeyerek yıkıma terk etmek suç olduğu halde cumhurbaşkanının açıklamalarından, bizzat bilgisi dahilinde, kasıtlı olarak çürümeye ve yıkılmaya terk edildiğini öğrenmekteyiz ve bu konuda yapılan tüm suç duyuruları bugüne kadar işleme konulmamıştır.

Bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz:

Kültür Bakanlığı İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından, Cumhuriyetin simgelerinden birisi olan Taksim Cumhuriyet Alanı’nı (Taksim Meydanı) kuran öğelerden biri olması, Cumhuriyet Anıtı’nın, tarihi su yollarının Taksim’deki dağıtım noktası olan Sultan I. Mahmut dönemi yapılarından, türünün tek örneği, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 24.03.1962 gün ve 1804 sayılı kararı ile tescilli tarihi maksemin, kentin önemli yeşil alanlarından biri olan Taksim Gezisi’nin ve bunların oluşturduğu aksta bulunan Atatürk Kültür Merkezi’nin birbirinden ayrılmaz ve Taksim Cumhuriyet Alanı ile bir bütün oldukları ve bu nedenle anılan bu anıtların tümünün korunması gerektiğine, Atatürk Kültür Merkezi’nin kültür merkezi işlevi de göz önünde bulundurularak 2863 sayılı Koruma Yasası’nın 6. ve 7. maddeleri gereğince korunması gerekli kültür varlığı olarak 6.1.1999 tarih ve 10521 sayılı karar ile tesciline karar verilmiştir.

Atatürk Kültür Merkezi’nin bir kültür varlığı olarak tescil edilmesine neden olan değerlerini de bir kez daha anımsatmakta yarar bulunmaktadır:

  • AKM’nin Türkiye’nin 1970’li yıllarda kültürel etkinliklerin en yoğun olduğu kentinde toplumun kültürel gereksinmelerinin karşılanması için tasarlanan bir yapı olması, bir tasarım anlayışını yansıtması, dönemin yapım teknolojilerine sahip olması, özetle toplumun kültürel yaşamını mekâna yansıtması nedeniyle belge değeri vardır.
  • AKM’nin fiziki olarak İstanbul kentinin belleğinin bir parçası olarak kimlik değeri vardır. AKM ayrıca sadece İstanbul kent sakinlerinin değil, tüm ülke insanlarının belleğinde yer alan, şu veya bu nedenle tüm toplum katmanları tarafından kullanılan ve bilinen bir yapıdır.
  • AKM, yapıldığı dönemin tasarım, mimari ve teknoloji anlayışını yansıtması açısından mimari değere sahiptir.
  • AKM, toplumun gereksinimlerini halen karşılayabilmesi açısından işlevsel ve ekonomik değere sahiptir.
  • AKM’nin 40 yıldan fazla süredir kendisine çağdaş toplumda bir yer bulabilmesinden kaynaklanan süreklilik değeri vardır.
  • AKM’nin belleğimizdeki değişik olaylarla ilişkisi bakımından kültür varlığı olması tartışılmayan birçok yapıdan çok daha fazla anı değeri vardır.
  • AKM, bunun da ötesinde çok önemli bir simge değerine sahiptir.
  • AKM’nin özgünlük değeri vardır…

AKM sadece bir bölümüne değindiğimiz değerleri ile “kültür varlığı” olma niteliğini birçok başka yapıdan daha fazla hak etmiş bir yapıdır ve onun ülkenin yaşamından kopartılması tüm bu değerlerin de yok sayılacağı anlamına gelir. Bu yaklaşım, çağdaş koruma bilincinin tüm temel dayanaklarının inkâr edilmesidir. Ayrıca koruma kurullarının aldıkları tescil kararlarının politik baskı sonucu bu kadar kolayca kaldırılması, her türlü kararın zaman içerisinde tartışmalı olacağı anlamına gelecektir.

Bu açıklığa rağmen Koruma Bölge Kurulu, 24.12.2008 gün ve 2268 sayılı kararıyla AKM’nin kültürel değerini yok eden bir avan projeyi, 2863 sayılı yasa, ilgili yönetmelik, yönerge, ilke kararları ve kararların devamlılığı ilkelerine aykırı olarak onaylamıştır.

Bu hukuk dışı ve çağdaş koruma anlayışını hiçe sayan karar Kültür Sanat Sen tarafından yargıya taşınmış, İstanbul 9. İdare Mahkemesi bilirkişi incelemesi sonucunda Atatürk Kültür Merkezinin yıkım ve tadilat çalışmalarını yasaya ve mevzuata aykırı bularak iptal etmiştir.

Söz konusu yargı kararından sonra, İstanbul’un en önemli kültür ve sanat mekânı niteliğinde olan AKM’nin rölövelerine uygun olarak hazırlanan restorasyon projesinin gerçekleştirilmesine ilişkin bir mutabakat metni 20.12.2009’da TMMOB Mimarlar Odası ile Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin de katıldığı bir toplantıda tutanakla kayıt altına alınmış, ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2012 yılının son günlerinde yapmış olduğu açıklamada, AKM’nin 29 Ekim 2013 tarihinde kullanıma açılacağını, restorasyon için karşılıksız fon bulunduğunu ve sözleşme yapıldığını ilan etmişti.

Yapılan ihale ve başlayan tadilat işlemlerinden sonra, 6.6.2013 tarihinde dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “AKM inşallah yıkılacak” açıklamasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından proje durdurulmuştur.

İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar, Anayasanın 138. maddesinin “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” hükmü uyarınca, Sayın Erdoğan’ı ve ilgili tüm kurumları bağlamaktadır. Yargı kararlarını uygulamamak anayasal bir suçtur.

Yapıldığı yıllarda dünyanın en büyük kültür ve sanat merkezlerinden birisi olarak kültür ve sanat yapıları arasında yerini alan AKM’nin 2008 yılından bu yana yargı kararına rağmen restore edilmek yerine yıkılmaya terk edilmesinin, koruma mevzuatına, Anayasaya aykırı olarak aynı alanla ilgili yeni projeler üretilmesinin ve yürütmenin başı konumundaki kişinin yargı kararını hiçe sayarak bu konuda açıklama yapmasının anayasal suç olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.

Tekrar hatırlatıyoruz!

AKM, tarihi boyunca birçok toplumsal etkinliğe ev sahipliği yapmış Taksim Meydanı ve Gezi Parkı ile bütünleşmiştir. Gerek tarihi geçmişi, yaşanmışlıkları, mimari değeri ve yapıldığı dönemi yansıtması ve özgünlüğü gibi taşıdığı değerler itibarı ile “1. derece kentsel sit alanı”nın bir parçası olarak “1. grup tescilli kültür varlığı”dır.

AKM’nin restorasyonunu yapmamak, yapılmasını engellemek de koruma mevzuatı çerçevesinde suç olduğu gibi yargı kararlarına uymamak da anayasal bir suçtur.

Atatürk Kültür Merkezi koruma ilkeleri çerçevesinde restorasyonu yapılarak bir an önce sanatla, sanatçı ile ve sanatseverlerle buluşuncaya kadar sürecin takipçisi olacağımız, kültür ve sanat mekânları için de adalet isteğimiz kamuoyuna bir kez daha saygıyla duyurulur.

TMMOB Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi

Yazar- MO İstanbul 28 Haziran 2017 Çarşamba