- Mimarlar Odası Üye Kayıt İşlemleri Ve Üyelik Ödenti Uygulamaları Hakkında
- XVIII. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali başlıyor
- KTMMOB Mimarlar Odası, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesine Ziyaret Gerçekleştirdi
- Ömerli Barajı havzasına kurulmak istenen “biyoteknoloji vadisi” projesine karşı dava açıldı
- Sit derece değişiklikleri: Bakanlığın Sedef Adası’nı yapılaşmaya açmak için yaptığı ikinci değişikliğe bilirkişi engeli
- Ataköy’deki modern konut mirası: Bakanlığın eklemek istediği yapı bloğu bilirkişileri görüş ayrılığına düşürdü.
Kanal İstanbul Projesi’ne Karşı Doğamızı ve Halkımızı Savunmaya Devam Ediyoruz
Kanal İstanbul Projesi kapsamında hazırlanan “Avrupa Yakası Rezerv Yapı Alanı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı”nda 26 Haziran 2020 tarihinde yapılan değişikliğe ilişkin TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından 28 Haziran 2020 tarihinde basın açıklaması yapıldı.
Kanal İstanbul Projesi’ne Karşı Doğamızı ve Halkımızı Savunmaya Devam Ediyoruz
Toplumun geniş kesimlerinin özellikle de İstanbul’da yaşayanların yoğun itirazlarına rağmen, Kanal İstanbul Projesi ilerlemeye devam ediyor. Karantina döneminde yapılan ihaleleriyle büyük tepki çeken proje kapsamında, kanalın çevresindeki tarım alanlarına kurulacak “Yenişehir” için Çevre Düzeni Planı Değişikliği 26 Haziran 2020 tarihinde askıya çıkarıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 23 Aralık 2019’da onayladığı “Avrupa Yakası Rezerv Yapı Alanı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı”na yapılan yoğun itirazlar üzerine yapılan bu değişiklik, ne yazık ki itirazların neredeyse hiçbiri dikkate almamıştır.
TMMOB ve bağlı bileşenleri olarak 23 Aralık 2019 tarihli Çevre Düzeni Planı’na yaptığımız itirazların temelinde, söz konusu projenin şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı olduğu esası yatmaktaydı. Projenin esasına ilişkin bu itirazlarımızı görmezden gelerek yapılan hiçbir düzeltme ve yenileme, projeyi daha uygulanabilir kılmayacaktır.
Nitekim yaptığımız ilk incelemelerde, yapılan değişikliklerin, projenin yarattığı tehditleri ortadan kaldırılmadığı, bilakis, tahribatın detayını kurallara bağlayan yıkıcı, dönüştürücü yeni ek hükümlerin getirildiği görülmektedir. Yeni yayınlanan değişiklikte, kanal projesi üzerinde ilave bir köprü/geçiş, bu köprü-geçiş alanlarının çevresinin özel proje alanı olarak değişikliği ve kanalın Karadeniz bağlantı alanına dönük kıyı alanında değişiklikler göze çarpmaktadır. Bu değişikliklerin her biri, yeni çevresel ve kentsel riskler yaratmaktadır.
TMMOB olarak daha önceki süreçlerde olduğu gibi, bu plan değişikliği için de gereken bilimsel çalışmaları titizlikle yaparak gerekli itirazlarımızı sunacak ve açacağımız dava ile hukuki süreci yeniden başlatacağız.
Bir kez daha belirtmek isteriz ki, yandaş kesimlere ve uluslararası sermayeye kentsel rant alanları yaratmayı amaçlayan Kanal İstanbul Projesi, büyük ölçekli bir ekolojik tahribat ve yıkım projesidir. Bu proje ile sulak alanlar, su-deniz sistemleri, tarım alanları, mera alanları, orman alanları, korunması gerekli nitelikli alanlar ile bölgenin sahip olduğu flora ve fauna, hassas ekolojik değerler ve ilişkiler, iklim özellikleri yok edilme tehdidi altındadır. Bilimin ve aklın gereklerine, doğanın ve insanlığın sağlığına, her türden hukuki mevzuata ve kamu çıkarına aykırı olan Kanal İstanbul Projesi’ne karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.
EMİN KORAMAZ
TMMOB YÖNETİM KURULU BAŞKANI