- Mimarlar Odası Üye Kayıt İşlemleri Ve Üyelik Ödenti Uygulamaları Hakkında
- XVIII. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali başlıyor
- KTMMOB Mimarlar Odası, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesine Ziyaret Gerçekleştirdi
- Ömerli Barajı havzasına kurulmak istenen “biyoteknoloji vadisi” projesine karşı dava açıldı
- Sit derece değişiklikleri: Bakanlığın Sedef Adası’nı yapılaşmaya açmak için yaptığı ikinci değişikliğe bilirkişi engeli
- Ataköy’deki modern konut mirası: Bakanlığın eklemek istediği yapı bloğu bilirkişileri görüş ayrılığına düşürdü.
Covid-19 Mücadelesinde İktidarın İhale Hamlesi!
Yurttaşlarımız Korku ve Kaygıyla Can ve Geçim Derdindeyken İktidar İhale Derdine Düştü!..
Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınında dünya genelinde ve ülkemizde vaka sayısı hızla artarken
dünyanın pek çok ülkesinde hükümetler, yurttaşlarının sağlık ve ekonomik güvenceleri konusunda olağanüstü
tedbirler almaktadır.
Ancak, ülkemizde Bilim Kurulu önerisiyle Sağlık Bakanlığı tarafından vatandaşlarımıza “evde kalın” çağrısı
yapılırken, süresi belli olmayan bu salgın hastalık döneminin, risk altında çalışan sağlık emekçileri, günlük
yevmiye ile hayatını idame ettirenler ve yoksullar açısından nasıl geçirileceğine dönük ciddi bir önlem
alınmamıştır. Başta Türk Tabipler Birliği olmak üzere ilgili sendikalar ve Meslek Odalarının çağrılmadığı
toplantıda alınan ve büyük sermaye gruplarını önceleyen, ilk önlem paketi dahil olmak üzere açıklanan koruma
tedbirleri yurttaşların yaşadığı güvensizliği giderememiştir.
Salgından etkilenen vaka sayısı her gün artarken, özellikle büyük şantiyelerde binlerce işçi güvensiz ve sağlıksız
bir şekilde çalışmaya devam etmekte, bu konuda herhangi bir önlem alınmamakta emekçilerin haklarını
koruyacak bir program ısrarla açıklanmamaktadır.
Ülkemizde ortaya çıkan ilk vakadan beri, bir yandan halkın sağlığıyla ilgili sadece yönlendirme niteliğinde
açıklamalar yapılırken, diğer yandan anti demokratik kayyım atamaları, yerel yönetimler üzerindeki ekonomik
ve idari baskı, imar ve planlama ile ilgili mevzuat değişiklikleri, inşaat sektörü ve ihaleler hızla devam
ettirilmektedir. Tüm bu gelişmeler Türkiye demokrasisi ve siyasi ortamı için olduğu kadar halkın can güvenliği
için de kaygı vericidir. İçinden geçtiğimiz bu zor dönemde yetkililerin önceliği; halkın sağlığı ve can güvenliği
olmalıdır.
Ortaya atıldığı 2011 yılından beri; bilim insanları, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları halkın büyük bir kısmı
tarafından kabul görmeyen, sadece İstanbul değil, Marmara Bölgesi ve hatta tüm Türkiye açısından ekonomik
ve ekolojik yıkım projesi olan İstanbul Kanalı kapsamında, bugün yapılan ihale iktidarın önceliklerini açıkça
gözler önüne sermiştir.
Osmanlı Dönemine ait, Başakşehir ilçe sınırlarında bulunan tarihi Odabaşı Köprüsü ve Arnavutköy ilçe
sınırlarında yer alan tarihi Dursunköy köprülerinin, açılacak olan kanal nedeniyle yer değiştirmelerini öneren ve
insanlarımızın can derdine düştüğü bu günlerde proje ihalesi yapan yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz.
Vatandaşın vergilerinden oluşan bütçemizi, öncelikle halkın sağlığı için kullanmak şarttır. Bu salgın ortamını,
kentlerin yağmalanmasına yol açacak projeleri hayata geçirmek için fırsat olarak kullanmayın. Bu pandemi,
bütün dünyada iklim krizinin ne denli ciddi olduğunu, doğayla barışık yaşamanın özellikle su ve gıda ihtiyacının
ne derece yaşamsal olduğunu bir kez daha göz önüne sermiştir. Doğa’nın sesine kulak verin. Sadece İstanbul’un
değil, bütün Marmara bölgesinin, yaşam kaynaklarını tamamen bitirecek, ekolojik yıkım olan Kanal İstanbul
proje ve ihalesini çok geç olmadan iptal edin.
Tekrar ve önemle hatırlatıyoruz;
Sosyal devletin temel görevi salgın hastalık dönemlerinde yurttaşların sağlığını koruyarak, sosyal ve ekonomik
ihtiyaçlarını karşılamaktır. Yurttaşlarımızın, çalışma koşulları nedeniyle, mağdur olmaması da sosyal devletin
gereğidir. Bu pandemi sürecini, kayyım atamaları, hukuksuz ihaleler, koruma alanlarıyla ilgili mevzuat
değişiklikleri, büyük sermayeye açıklanan destek paketleri ile değil, ancak yurttaşların can güvenliğini ve
toplumun sağlığını gözeten şeffaf, açık ve demokratik uygulamalar ve dayanışma ile atlatabiliriz.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu