Aydın Boysan 96 Yaşında!

Yazar- MO İstanbul 11 Temmuz 2017 Salı

Sohbet insanı, yaşam üstadı, yaratıcı ve üretken, iyi bir mimar Aydın Boysan…

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Aydın Boysan’ın 96. yaş gününü düzenlediği bir etkinlikle kutladı. Aydın Boysan için hazırlanan filmin gösterimi ile başlayan etkinlikte, ‘Mimarlar Odası Tarihinden Portreler: Aydın Boysan’ adlı kitap, doğum günü armağanı olarak sunuldu. Boysan’ın meslekle ve yaşamla ilgili zengin deneyimlerinin paylaşıldığı kitapta, oldukça keyifli ve yol gösteren detaylar paylaşılıyor.

Boysan’ın renkli yaşam deneyimi ile zenginleşen dağarcığından Mimarlar Odası tarihi, mimarlık ve kendi mimarlığı üzerine yapılan söyleşi, röportaj, yazı ve sunuşların derlendiği yayına Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden ulaşmak mümkün.

Kitabın sunuşundan:

Aydın Ağabey… Mimarlığı kadar yazarlığıyla da parlayan, yaşam ustası, yaratıcı, çalışkan, üretken olduğu kadar bütün yaşam ve meslek deneyimini paylaşmayı seven hoşsohbet, gönül insanı ağabeyimiz Aydın Boysan…

Mimarların olduğu kadar toplumun her kesiminden insanların da onu tanımaktan, bir arada bulunmaktan mutlu olduğu, her fırsatta yeniden bir araya gelmek, sohbetlerinin hazzını yeniden yaşamak istediği, herkesin sevgi ve saygıyla “Aydın Abi” diye hitap ettiği bir meslektaşımızdır Aydın Boysan.

Her şeyden önce iyi bir mimardır; birçok örnek yapıya imza atar. Aynı zamanda örgütçüdür… Mimarlar, 1950’li yıllarda mesleki örgütlenme için bir araya geldiklerinde aktif görev üstlenir. 1954 yılında Mimarlar Odası’nın kurucu üyeleri arasında yer alır. Mimarlar Odası’nın ilk Merkez Yönetim Kurulunda genel sekreter görevini üstlenir.

Sohbet insanıdır. Meslekle ve yaşamla ilgili zengin deneyimlerini canlı üslubuyla paylaşmak ister. Ünü kulaktan kulağa yayılınca sohbetlerinde bulunmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artar. Mesleki birikimle, kentli görgüsü ile zenginleşen, ince zekâsıyla oya gibi işlediği sohbetlerini sofrasına, konferanslarına ulaşamayanlarla paylaşmak istediğinde, işlek kalemiyle kâğıda döktüğü köşe yazılarının, kitaplarının sadık okurları oluşur.

Mimarlar Odası’nın çağrılarına her daim yanıt veren, mimarlığın ve paylaşımın peşinde kent kent gezen meslektaşımızın herkese nasip olmayacak kadar renkli yaşam deneyimi ile zenginleşen dağarcığından Mimarlar Odası tarihi, mimarlık ve kendi mimarlığı üzerine yapılan söyleşileri, röportajları, yazıları, sunuşları derleyip, doksan altı yaşında Aydın Ağabeyimize armağan etmek, bu birikimi meslektaşlarımıza ve hayranlarına ulaştırmak istediğimizde bu yayın ortaya çıktı.

Sizlerin de beğeneceğinizi umuyoruz.

Haziran 2017

Oğlu Burak Boysan’ın kaleminden Aydın Boysan:

Bugünlerde Aydın Boysan denince daha çok herkesin kadeh tokuşturmak istediği insan akla geliyor. Mimarlar mimarlığını biliyor tabii, mimar olmayanlar da muzipliğini, nüktedanlığını öne çıkarıyorlar. Ben de daha az bilinen bir yönünü anlatayım: Alman disiplinini.

Pertevniyal Lisesinden edindiği az Almanca mimari ve statik kitaplarını okumak için yetersiz kalınca, 35’inden sonra akşamları Almanca çalışmaya başladı ve yurtdışından getirttiği kitapları birer birer hatmetti. İlk kitabını 63 yaşında yazdığını  ve o günden beri 44 kitap çıkardığını bilenler ne kadar disiplinli olduğunu tahmin ediyorlardır.

Size başka birkaç örnek vereyim. Sigarayı bıraktıktan sonra şişmanlamıştı ve zayıflaması gerekti. Zayıflamak isteyen insan ne yapar? Karbonhidratı keser, şekeri keser v.s. v.s. Öyle yapmadı, gene yurtdışından getirttiği kitaplarla o güne kadar bilinen bütün zayıflama rejimlerini tek tek inceledi ve hatta bu konuda bir de broşür hazırladı: “Yakından ve uzaktan tanıdığım dostlara ve onların da dostlarına sunulmak üzere: ŞİŞMANLIKTAN KORUNMA ÜZERİNE ÇEŞİTLEMELER”.

Babamın bilgisayarlardaki Takvim’i kağıda döken Haftalık Program Kağıdını, Bavul Hazırlama Rehberi’ni duymayan kalmamıştır. Peki, cep rehberini duymuş muydunuz? Pantolonlarda 4, ceketlerde 5, gömlekte 1 cep olduğunu düşünürseniz toplam 10, bir de pardösü varsa toplam 14 cep var diyelim. “Hangi cebe ne konur” için hazırladığı bir rehber vardı yani bir şey aradığınızda şangır şungur bütün cepleri karıştırmak yerine o rehbere bakıp “ceket iç cebindeymiş” demek mümkündü. Cep envanteri meselesi yüzünden sıcakta bile ceket giyiyor hala, bir tür çanta niyetine. Bir de gömleğin mutlaka cebi olması lazım, kalem orada duracak çünkü.

Bir yanda mimarlığı, Mimarlar Odasının ilk genel sekreteri olması, İTÜ’de 15 sene proje derslerine girmesi, öte yanda sayfasına gelen “bütün isteğim onunla bir kadeh rakı içmek” istekleri. Bana da onun disiplinini, titizliğini hatta müşkülpesentliğini hatırlatmak düştü.

 

 

 

 

 

Yazar- MO İstanbul 11 Temmuz 2017 Salı