7.1.1. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile İlişkiler

2004 yılı mart ayında gerçekleşen yerel seçimlerden sonra şubemiz etkinlik alanında yeni göreve gelen tüm belediye başkanlarına kutlama yazısı gönderilmiş ve başarılar dilenmiş ve talep edilmesi durumunda uzmanlık alanımızla ilgili işbirliğine hazır olduğumuz bildirilmiştir.

 

İstanbul ilinde 32 ilçe ve 41 belde belediye başkanlığı bulunmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dışında sadece bir belediye başkanı mimardır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bir meslektaşımızın seçilmesi meslektaşlarımız arasında memnuniyetle karşılanmış ve her şeyin daha farklı olabileceği umudu doğmuştur.

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’tan Şube Yönetim Kurulu olarak yazı ile görüşme talebinde bulunulmuştur. Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan ısrarlı aramalarımıza yanıt gelmemiş ancak şube olarak yayına hazırladığımız İstanbul Mimarlık Rehberi’ne destek verilmiştir. Ayrıca UIA’nın 22. Kongresi sırasında gerçekleştirdiğimiz “Bir Tatlı Huzur Almaya Geldik İstanbul’dan” adlı müzikli gösterimize önemli bir destek verilmiştir.

 

Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ancak 1,5 yıl sonra görüşme olanağı bulduğumuzda, başkan görüşme talebimizden bilgisi olmadığını ve konunun bürokrasiye takılmış olacağını ifade etmiştir. Görüşme sonrasında işbirliği yapabileceğimiz konular ve dosyalar bürokrasiye takılmaması için elden iletilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilişkilerin önemli bir bölümünde, mimari projelerle ilgili “sicil durum belgesi” ve “mesleki denetim” uygulamalarına ilişkin hususların oluşturduğunu söylemek mümkündür.

 

Bu konularla ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yapılan yazışmalardan örnekler aşağıdadır:

 

Sayın Kadir Topbaş

Büyükşehir Belediye Başkanı

Saraçhane / İstanbul

 

Konu: Yapı Ruhsatı düzenlenmesi aşamasında Boğaziçi İmar Müdürlüğü ve bazı İlk Kademe Belediyeleri tarafından Sicil Durum Belgesi aranmaması Hk.

İlgi: a) TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel

 Müdürlüğü’nün 08.07.2002 tarih ve 13946 Sayılı Genelgesi

b) TC İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ nün 02.06.2004 tarih,

80692 sayı ve Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi konulu yazısı,

c) TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel

 Müdürlüğü’nün, 26.05.2004 tarih ve B.09.0.TAU.0.15.00.00.340792204-5604

 Sayılı yazısı,

d) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Planlama ve İmar Daire

 Başkanlığı İmar Müdürlüğü’nün 03.11.2004 tarih 2561 Sayılı yazınız

e) TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İstanbul İl Koordinasyon

 Kurulu’nun 17.01.2005 tarih ve 03/626 Sayılı yazısı

f) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Planlama ve İmar Daire

 Başkanlığı İmar Müdürlüğü’nün 28.01.2005 tarih 3240 Sayılı yazınız

g) İstanbul İmar Yönetmeliği

h) Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel

 Müdürlüğü’nün 07 Kasım 2001 tarih, 2565 – 25742 sayılı genelgesi,

i) Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel

 Müdürlüğü’nün 05 Temmuz 2006 tarih, 1378 sayılı Sicil Durum Belgesi konulu yazısı,

 

Sayın Başkan, Değerli Meslektaşımız

 

İstanbul İli’nde mesleki faaliyette bulunan meslektaşlarımız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürlüğü ile bazı İlçe Belediyelerinin, Yapı Ruhsatı düzenlenmesi aşamasında, “Sicil Durum Belgesi” aramadığını, bu nedenle haksız rekabete uğradıklarını bildirmişlerdir.

 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile buna bağlı Meslek Odaları, Anayasamızın 135. maddesine göre kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Kuruluş yasasında da tanımlandığı gibi temel çalışma anlayışı mimarlık ve mühendislik faaliyetleri ile ilgili alanlarda toplum ve ülke yararları doğrultusunda resmi makamlar ve öteki kuruluşlar ile işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve önerilerde bulunmaktır.

 

İlgi (a) Genelgede de belirtildiği şekilde Yapı Ruhsatı ile Yapı Kullanma İzin Belgesine konu iş için uzmanlık konusuna uygun olarak mimar veya mühendis meslek adamının adı, soyadı, oda sicil numarası, büro sicil numarası, sigorta, vergi (kuruluş ise kuruluş) numarası, uzmanlık konusuna uygun fenni mesuliyet üstleniyor ise sorumluluğunu üstlendiği işler ile yeni işin toplam m²’leri, 3194 Sayılı İmar Kanununun 42, 6235 Sayılı Kanunun 38. maddelerinde belirtilen mesleğini icra etmesine bir engelinin bulunup bulunmadığını belirten üyesi olduğu meslek odasınca düzenlenen “Sicil Durum Belgesi”nin numarası yazılmak durumundadır.

 

İlgi (b) yazı ile İçişleri Bakanlığı’nca, Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin düzenlenmesi sırasında karşılaşılabilecek usulsüzlüklerin önüne geçilebilmesi için, Bakanlığın 25.07.2002 tarih ve B050MAH0650002/80855 sayılı genelgesi ile birlikte Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü’nün ilgi (c) yazısı bir defa daha hatırlatılmakta olup, ilgi (d) yazınız ile de konu bir kez daha 32 ilçe, 41 ilk kademe belediyesi ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne bildirilmiştir.

 

İlgi (e) yazı ile de Sahte Projelerin Önlenmesi ve Sicil Dosyalarının tanzim ve takibi konularında yaşanan sorunlar ve öneriler doğrultusunda yaşanan sorunları aşmak amacı ile yapılan düzenlemeler ışığında tarafınızca ilgi (f) yazınız ile konu bir kez daha 32 İlçe ve 41 ilk kademe belediyesi ve Boğaziçi İmar Müdürlüğüne bildirilmiştir.

 

Sicil Durum Belgesi, meslek odaları tarafından her proje için ayrı ayrı düzenlenmekte olduğundan, meslek mensubu hakkında güncel ve yeterli bilgileri içermekte, böylece ruhsat işlemleri sırasında olabilecek her türlü suiistimali önleyerek, mesleki sorumluluğu sağlamaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz ilgi yazılar da konunun önemi hakkındadır.

 

Durum böyleyken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nce ve kimi belediyelerce, ruhsat işlemleri esnasında mimari, statik, makine ve jeolojik proje müelliflerinin, Odalarınca düzenlenmiş “Sicil Durum Belgesi” aranmamakta ya da sadece ilgi (g) İstanbul İmar Yönetmeliğinde belirtilen “Proje Sorumluluk Beyanı” belgesini düzenleyerek notere tasdik ettirmeleri istenmiş bulunmaktadır.

 

Mimar ve Mühendislerin sicillerini tutmakla yükümlü meslek odalarının düzenlediği “Sicil Durum Belgeleri”nin, Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi düzenlenmesi sırasında aranmıyor olması telafisi imkânsız sorunlar yaratacaktır.

 

Kaldı ki Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Yapı Ruhsatı Düzenlemesi aşamasında Sicil Durum Belgesi aramamasına ilişkin, 5 Temmuz 2006 gün, 1378 sayılı, ilgi (i) yazısında, “Belediyelerin ve Valiliklerin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenleme koşullarına ilişkin herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Bakanlığımız dâhil bütün kamu idarelerinin bu kurallara uymaları zorunludur. Büyükşehir Belediyelerinin bu konuda yönetmelik hazırlama yetkisi bulunmadığı gibi bu genel kuralı değiştirme yetkisi de 5216 Sayılı Kanunla verilmemiştir” denilerek konunun önemi ve zorunluluğu bir kere daha hatırlatılmıştır.

 

Standart Yapı Ruhsatlarında “3194 Sayılı İmar Kanunu’nun ilgili maddelerine göre işlemleri tamamlanmış olup, yapı sahibinin, müteahhidinin, şantiye şefinin, proje müelliflerinin, fenni mesullerin ve/veya yapı denetim kuruluşunun yetkili yapı sorumlularının imzaları alınarak YAPI RUHSATI verilmiştir. Formda yer alan imzalar, imar mevzuatı kapsamında belirlenen sorumluluklar ve ilgililer arasında yapılan ruhsat eki sözleşmeler açısından taahhütname niteliği taşımaktadır” açıklaması yer almaktadır.

 

Ayrıca ilgi “h” yazı ile Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına gönderilen Standart Yapı Ruhsatı ekindeki Duyuru’nun 14. maddesi “proje müelliflerince atılan imzalar, Ruhsat eki projelerinin İmar Kanununa, İmar Planına, fen, sağlık, sanat kurallarına, Türk Standartlarına ve tüm mevzuat hükümlerine uygun olduğunu idareye taahhüt etmektedir” şeklindedir.

 

Bu uygulama, ilgili belediyeler tarafından düzenleneceği belirtilen ve proje müelliflerinin imzası bulunan Standart Yapı Ruhsatı kullanılmasına ilişkin tebliğe aykırılık teşkil etmektedir.

 

Yapı Ruhsatı belgeleri düzenlenirken belediyelerin ilgili birimlerince, Sicil Durum Belgesi aranmaması Yapı Ruhsatı Belgesi’nin 79 numaralı bölümünü geçersiz kılmaktadır.

 

Yukarıda açıklanan ilgi yazılarda da belirtilen ve proje müelliflerinin bağlı bulundukları Meslek Odalarından aldıkları Proje Müellifi Sicil Durum Belgesi’nin bazı belediyeler tarafından proje onayı sırasında alınmadığı, düzenlenen Yapı Ruhsatlarının onaylı birer örneklerinin ilgili Meslek Odalarına gönderilmediği tarafınıza ve ilgili ilçe ve ilk kademe belediyelerine değişik zamanlarda yazılı olarak bildirilmişti.

 

İlgili yönetmelik ve genelgelerin bir gereği olan bu uygulamaların yerine getirilmemesinin her türlü proje sahteciliği, denetimsizlik vb. suiistimallere neden olduğu daha önce kanıtlarıyla birlikte tarafınıza sunulmuştu.

 

İlgili belediyeler tarafından yapılan proje onayı ve düzenlenen Yapı Ruhsatlarında her türlü sahteciliğin ve denetimsizliğin önlenmesi, projelerin İmar Kanununa, İmar Planına, fen, sağlık, sanat kurallarına, Türk Standartlarına ve tüm mevzuat hükümlerine uygunluğunun sağlanmasına yönelik olarak; her proje için ilgili Meslek Odasınca düzenlenen Proje Müellifi Sicil Durum Belgesinin alınması, Yapı Ruhsatlarının onaylı birer örneğinin ilgili Meslek Odasına gönderilmesi ilgili yönetmelik ve genelgelerin hükümlerinin yerine getirilmesi ve kamusal denetim faaliyeti açısından önem arz etmektedir.

 

Bilginiz dışında gerçekleştiğini düşündüğümüz uygulamayı bilgilerinize sunar, tarafımızı bilgilendirmenizi dileriz.

 

Saygılarımızla,

 

Sami Yılmaztürk

Yönetim Kurulu Sekreteri

 

Dağıtım:

Gereği için: TC İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Bilgi için:

- İçişleri Bakanlığı

- Bayındırlık ve İskân Bakanlığı

- Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)

 

***

 

“Sicil durum belgesi” ile ilgili, yasal olarak tüm idarelerin uymakla yükümlü olduğu kurallar defaten İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yazışmalarımızda dile getirilirken; belediye tarafından ilçe ve ilk kademe belediye başkanlıklarına gönderilen bir yazı ile ruhsat işlemleri sırasında müelliflerden “proje sorumluluk beyanı” istenmesi; oysa “sicil durum belgesi” ile ilgili olarak bu duyarlılığın gösterilmesindeki aksama ile paralel olarak uyarıları ve önerileri içeren yazışmalar artarak devam ettirilmiş; konuyla ilgili olarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığı da aşağıdaki görüşü ile uygulamaların hangi yönde olması gerektiğine dikkat çekmiştir.

 

TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü

Sayı: B.09.TAU.0.15.00.00-11797 05 Aralık 2005
Dosya: 340792204
Konu: Vize işlemleri


Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
İstanbul

 

İlgi: a) 18.10.2005 tarih ve ŞB-1 1952 sayılı İnş. Müh. Odası İstanbul Şubesinin yazısı.

b) 25.10.2005 tarihli Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinin yazısı.

 

Bakanlığımıza iletilen ilgide kayıtlı yazılarda; bazı belediyeler tarafından, ruhsat işlemleri esnasında mimari, statik, makine ve jeolojik proje müelliflerinin “Proje Sorumluluk Beyanı” belgesi düzenlenerek notere tasdik ettirilmesi istendiği belirtilerek, bu uygulamanın kaldırılması ve bunun yerine zaten var olan Sicil Durum Belgesi uygulamasının devam etmesi talep edilmektedir.

 

3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin 57. ve 58. maddelerinde Yapı Ruhsatı İşlerine Fenni Mesuliyet, Sürveyanlık Hizmetleri ve Sicil Durumlarına ilişkin bilgiler hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, Bakanlığımızın 8.7.2002 tarih ve 13946 sayılı Genelgesinde de bu konuya açıklık getirilmiş olup, idarelerin, projelerin incelenmesi, yapı ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin onaylanması aşamasında, ilgili meslek odasından o iş için sicil durum belgesi alınmasının sağlanması, sicil durum belgesinin tarih ve sayısının yapı ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesinin ilgili bölümüne yazılması ve onaylanan yapı ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin bir örneğinin ilgili meslek odalarına gönderilmesi 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmelikleri gereğidir.

 

3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklerinde; ruhsat işlemleri esnasında mimari, statik, makine ve jeolojik proje müelliflerinin proje sorumluluk belgesine ilişkin bir ibare yer almamaktadır. Bu nedenle, idarelerin yapı ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi onanması aşamasında, meslek odalarından alınacak sicil durum belgesi dışında herhangi bir belge talebinde bulunmaları doğru değildir.

 

Ayrıca, Belediyelerin imar mevzuatı kapsamında kalan konular da dahil yaptıkları iş ve işlemleri denetleme ve yasal işlem başlatma görevi 3152 sayılı Kanunla, İçişleri Bakanlığına verilmiş olduğundan bilgi alınmasını rica ederim.

 

Köksal AKTEPE
Bakan a.
Genel Müdür Yardımcısı (imza)


Dağıtım
- Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

-İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

 

***

 

Gerek odamızca gerekse Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nca “Sicil Durum Belgesi” ile ilgili hassasiyetler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne iletilirken; bu hususta Bakanlıklar da dahil olmak üzere tüm kamu kuruluşlarının kurallara uymakla yükümlü olduğu; 5216 sayılı kanunla da büyükşehir belediyelerine mimarlık, mühendislik hizmetlerine yönelik düzenleme yapma yetkisinin verilmediği hatırlatılmaya devam edilmiştir.

 

12.03.2007 / 27.06.8354

Konu: Sicil Durum Belgesi

 

İlgi a): İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğü’nün 29.Aralık.2006 gün, M.34.0.İBB.0.13.24/2006 – V-3052, V5234-Gen69060, V5461, V5450 / 2149 sayılı, Sicil Durum Belgesi hakkında yazısı;

İlgi b): 05.02.2007 tarih ve 27.06.8071 sayılı yazımız;

İlgi c): TC Ankara 9. İdare Mahkemesi, 19.12.2006 tarih, 2006/1426 Esas Numaralı kararı;

İlgi d): TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne hitaben, 22.Şubat.2007 tarih, B.09.YİG.0.15.00.07/526 sayılı, Oda Sicil Durum Belgesi konulu yazısı;

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğü’nün ilgi (a) genelgesi ile tüm ilçe ve ilk kademe belediye başkanlıkları ile Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün ilgili birimlerine, Yapı Ruhsatı düzenlenmesi sırasında, proje müelliflerinden, üyesi oldukları meslek odasından alacakları sicil durum belgesine gerek olmadığı ve aranmaması gerektiği bildirilmişti.

 

İlgi (b) yazımız ile Büyükşehir Belediyesi’nin, meslek mensuplarının sicillerini tutma konusunda yasal yetkileri olmadığı, bu yetki ve sorumluluğun yasa ile meslek odalarına verilmiş olduğu ve ayrıca TS 8737 Yapı Ruhsatı ve TS 10970 Yapı Kullanma İzninin düzenlenmesi sırasında, meslek odalarından alınacak Sicil Durum Belgesi’nin numarasının ilgili alanlara yazılmasının yasal bir zorunluluk olduğu, belgenin aranmaması ve numaralarının ilgili alana yazılmaması durumunda, yapılacak işlemin hukuka aykırı olacağı ve düzenlenecek Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi’nin hukuken geçerli olmayacağı uyarısı yapılarak, ilerde doğacak telafisi güç sorunlarla karşılaşılmaması için, Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi düzenlenmesi sırasında “Oda Sicil Durum Belgesi” uygulamasının yaygınlaştırılarak sürdürülmesi konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesinin gerekliliği belirtilmiştir.

 

Benzer bir şekilde Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 12.4.2006 günlü ve 939 sayılı Kararıyla kabul edilen Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik’ in 6. maddesi ile Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin düzenlenmesi sırasında sicil durum belgesi aranmaması yönündeki düzenlemesi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından yargıya taşınmıştır.

 

Davayı gören TC Ankara 9. İdare Mahkemesi, 19.12.2006 tarih, 2006/ 1426 Esas Numaralı ilgi (c) kararında; “Davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı değişikliğin ilgili Kanunların vermiş olduğu yetkilere dayanılarak tesis edildiğini iddia etmekte ise de, Kanunlarla verilen bu yetkiler kullanılırken kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanıldığının ortaya konulması gerekmekte olup ve yine Kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile ilgili meslek odalarının sahip olduğu yetkilere müdahale edilmemesi gerekir.

 

Bu durumda, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin 99. maddesini iptal ederek sicil durum belgesi istenmesine yönelik düzenlemeyi ortadan kaldıran Yönetmelik değişikliğinde, 6235 sayılı Kanunla kurulan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin sahip olduğu denetim yetkisine müdahale edici bir nitelik taşıması ve değişikliği haklı gösterecek nitelikte somut bir gerekçenin ortaya konulamaması nedeniyle kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka uyarlık bulunmamaktadır” diyerek oybirliğiyle yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.

 

Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesinin düzenlenmesi sırasında, proje müelliflerinin üyesi oldukları meslek odasından alacakları “Sicil Durum Belgesi” ne gerek olmadığını bildiren, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ilgi (a) genelgesinin Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na da ulaşması üzerine, TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, TC İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne 22 Şubat 2007 tarih, B.09.YİG.0.15.00.07/526 sayılı, Oda Sicil Durum Belgesi konulu yazısını yazmıştır (ilgi d).

 

TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın ilgi (d) yazısında; “İlgili idarelerce, projelerin incelenmesi, Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin onaylanması aşamasında, ilgili meslek odasından o iş için sicil durum belgesi istenmemesi, sicil durum belgesinin tarih ve sayısının yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin ilgili bölümüne yazılmaması ve onaylanan Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesinin bir örneğinin ilgili meslek odalarına gönderilmemesi sonucunda usulsüzlüklerle karşılaşılacağı açıktır. Dolayısıyla sicil durum belgesinin istenmemesi ya da gereksiz olduğu gibi bir durum söz konusu olmayıp, belge istenmesine ilişkin tüm mevzuat kamu yararı içermektedir.

 

Mühendislik ve Mimarlık hizmetlerine ilişkin hususlar Bakanlığımızın görev ve teşkilatını tanımlayan 180 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 6235 sayılı TMMOB Kanununda hükme bağlanmıştır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanununda Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına kendi yönetmeliklerini hazırlama ve mühendislik ve mimarlık hizmetleri ile ilgili düzenleme yapma yetkisi verilmemiştir. Buna göre, Bakanlığımızca ve Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliğince bu konularda yayımlanan her türlü mevzuata tüm meslek elemanlarının uyması mecburidir.”

 

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, ilgi (d) yazısı ile TC İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nden; Oda Sicil Durum Belgesi ile ilgili uygulamaların, değinilen açıklamalar göz önüne alınarak, ilgili Genelgelere ve Bakanlığın yazılarına uygun bir şekilde yapılması konusunda ilgili idarelerin talimatlandırılması hususunda gereğinin yapılmasını istemiş bulunmaktadır.

 

Yargı kararları, yönetmelik, TS8707 Yapı Ruhsatı ve TS10970 Yapı Kullanma izin Belgesinin Düzenlenmesi ile ilgili Mecburi Standart Hakkında Tebliğ, Bakanlık genelgeleri ile birlikte tüm mevzuat hükümleri, Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin düzenlenmesi sırasında, “Oda Sicil Durum Belgesi” aranmasının gerekliliğini, bunun yasal bir zorunluluk olduğunu ve Büyükşehir Belediyelerine bu konuda düzenleme yetkisi verilmediği gibi, bu yönde düzenlenmiş TMMOB mevzuatına müdahale yetkisi de verilmediğini göstermektedir.

 

İlgili belediyeler tarafından yapılan proje onayı ve düzenlenen Yapı Ruhsatlarında her türlü sahteciliğin ve denetimsizliğin önlenmesi, projelerin İmar Kanununa, İmar Planına, fen, sağlık, sanat kurallarına, Türk Standartlarına ve tüm mevzuat hükümlerine uygunluğunun sağlanmasına yönelik olarak; her proje için ilgili Meslek Odasınca düzenlenen Proje Müellifi Sicil Durum Belgesinin alınması, Yapı Ruhsatlarının onaylı birer örneğinin ilgili Meslek Odasına gönderilmesi ilgili yönetmelik ve genelgelerin hükümlerinin yerine getirilmesi ve kamusal denetim faaliyeti açısından önem arz etmektedir.

 

Uygulamanın bu çerçevede bir kez daha gözden geçirilerek, Yargı yoluna gerek kalmaksızın Sicil Durum Belgesi uygulamasının etkin takibi ile yerleşmesine çaba gösterilmesini talep eder; 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu uyarınca, konuyla ilgili uygulamanız hakkında odamızı bilgilendirmenizi dileriz.

 

Saygılarımızla

Sami Yılmaztürk

Yönetim Kurulu Sekreteri

 

Dağıtım:

Gereği:

-TC İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

-TC İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğü

-TC İstanbul 32 İlçe,41 İlk Kademe Belediye Başkanlıkları,

-TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları

- TC Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Yalova Belediye Başkanlıkları

Bilgi:

- TC İstanbul Valiliği

- TC Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Yalova Valilikleri

- Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)

- TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Temsilcilikleri

Ekler:

Ek 1: TC Ankara 9. İdare Mahkemesi, 19.12.2006 tarih, 2006/1426 Esas Numaralı kararı;

Ek 2: TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne hitaben, 22.Şubat.2007 tarih, B.09.YİG.0.15.00.07/526 sayılı, Oda Sicil Durum Belgesi konulu yazısı

 

 

 

TC Ankara 9. İdare Mahkemesi

Esas No: 2006/1426

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen: Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)

Vekili: Av. Nurten Çağlar Yakış

Atatürk Bulvarı No: 131/9 Bakanlıklar - Ankara

Karsı Taraf (Davalı): Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı -Ankara

Vekili: Av. Ayşe Kürkçü Kızılkaya

Aynı Yerde

 

İstemin Özeti: Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin “Sicil Durum Belgesi İstenmesi” başlıklı 99. maddesini iptal eden Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik’in 6. maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemidir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 9. İdare Mahkemesince işin gereği görüşüldü:

Dava, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin “Sicil Durum Belgesi İstenmesi” başlıklı ve w İlgili belediyeler ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslek adamının o andaki sicil durumunu gösterir işin adı yazılı belgeyi (Sicil Durum Belgesi) her proje için ister” hükmünü içeren 99. maddesinin iptaline ilişkin Ankara Büyükşehir Meclisi’nin 12.4.2006 günlü ve 939 sayılı Kararıyla kabul edilen Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik’ in 6. maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.

6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 1. maddesinde, “Türkiye sınırlan içinde meslek ve sanatlarını icraya kanunen yetkili olup da mesleki faaliyette bulunan yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis ve mimarları teşkilatı içinde toplayan tüzel kişiliğe sahip Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği kurulmuştur.” hükmüne yer verilmiş anılan Kanunun 33. maddesinin 1. fıkrasında da; “Türkiye de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat, yapabilmeleri için ihtisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler.” hükmü yer almıştır.

Öte yandan Kanunun 2. maddesinde, Birliğin amaçları sayılmış ve (b) bendinde,” Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak” da bu amaçlardan biri olarak belirtilmiştir.

6235 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliklere göre; yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis ve mimarlar Türkiye sınırları içinde meslek ve sanatlarını yapabilmeleri için bağlı oldukları meslek odasının mevzuatına, kararlarına ve yönetmeliklerinde bahsedilen kayıt, tescil ve diğer hususlarla ilgili kurallara uymakla yükümlüdürler. Çünkü ilgili mühendis veya mimarın uzmanlık konusuna uygun meslek mensubu olup olmadığı, mesleğini serbest olarak icra yetkisi bulunup bulunmadığı, meslekten süreli veya süresiz men edilme, disiplin cezası gibi sebeplerle herhangi bir kısıtlılığın olup olmadığı ancak ilgilinin meslek odasından alınacak bilgi ve belgelerle anlaşılabilir. Mühendis ve mimarın Meslek odasına kayıtlı olup olmadığı, mesleğinin gereklerinin yerine getirip getirmediği, mesleğini ifa ederken kanun ve ilgili yönetmeliklere uygun hareket etmemesi halinde kendisine herhangi bir ceza verilip verilmediği yani mesleğini yapmasına engel bir halin olup olmadığını öğrenmek amacıyla ilgili meslek odasından alınabilecek belgelerden biri de sicil durum belgesidir. İstenilen bu belgenin anılan değişiklikle ortadan kaldırılması halinde, 6235 sayılı Kanun çerçevesinde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından ilgili mimar ve mühendisler üzerindeki denetim yetkisinin ve kanuna aykırı hareket eden meslek erbabı hakkında tesis etmiş olduğu yaptırımların uygulanabilirliğinin pratik bir yararı kalmayacaktır. Bu durum da ilgili meslek odasının denetim yetkisi açısından kısıtlayıcı bir nitelik arz edeceği açıktır.

Dava dosyasının incelenmesinden, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğin “Sicil Durum Belgesi İstenmesi” başlıklı 99. maddesinin iptal edilmesi 3030 sayılı Kanun Kapsam Dışı Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğin 57. ve 58. maddesinin ilgili fıkralarının uygulamasını ortadan kaldırdığı iddiasıyla Ankara Büyükşehir Belediye İmar Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı değişikliğin ilgili Kanunların vermiş olduğu yetkilere dayanılarak tesis edildiğini iddia etmekte ise de, Kanunlarla verilen bu yetkiler kullanılırken kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanıldığının ortaya konulması gerekmekte olup ve yine Kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile ilgili meslek odalarının sahip olduğu yetkilere müdahale edilmemesi gerekir.

Bu durumda, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin 99. maddesini iptal ederek sicil durum belgesi istenmesine yönelik düzenlemeyi ortadan kaldıran Yönetmelik değişikliğinde, 6235 sayılı Kanunla kurulan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin sahip olduğu denetim yetkisine müdahale edici bir nitelik taşıması ve değişikliği haklı gösterecek nitelikte somut bir gerekçenin ortaya konulamaması nedeniyle kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu Ankara Büyükşehir Meclisi’nin 12.4.2006 günlü ve 939 sayılı Kararıyla kabul edilen Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik’ in 6. maddesinin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren (7) gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere 19.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.BAŞKAN Nurben ÖMERBAŞ 26431

Üye Kasım Davas 32672

Üye İsmail Uğur

22 Şubat 2007

 

 

TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı

Yapı İşleri Genel Müdürlüğü

 

Sayı: B.09.0.YİG.0.15.00.07/ 526

Konu: Oda Sicil Durum Belgesi

 

İçişleri Bakanlığına (Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)

 

İlgi: a) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının, Bakanlığımız (Yapı İşleri Genel Müdürlüğü) kayıtlarına 30.12.2005 tarih ve 75942 sayı ile girişi yapılan 13.12.2005 tarih ve 4626-35283 sayılı yazısı.

b)    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına hitaplı 19.06.2006 tarih ve 2287 sayılı yazımız.

c)          İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının, Bakanlığımız (Yapı İşleri Genel Müdürlüğü) kayıtlarına 12.01.2007 tarih ve 2386 sayı ile girişi yapılan 29.12.2006 tarih ve GD 3009 sayılı yazısı.

 

İlgi (a) yazıda; 28.10.2005 tarih ve 10926 sayılı Bakanlığımız Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü yazısında, yapı ruhsat ve yapı kullanma izin belgesinin onaylanması aşamasında ilgili meslek odasından o iş için oda sicil durum belgesi istenmesi gerektiğinin ifade edildiği, serbest çalışan proje müelliflerinden her proje için ayrı ayrı oda sicil durum belgesi istenmesinin Bakanlığımızca yayımlanan genelgelerle uygulama alanı bulduğu, bu durumun oda mensubu meslek adamlarının her an suç işlemeye meyilli insanlar olarak algılanmalarına sebep olduğu ve aynı gün içinde 2-3 kez oda sicil belgesi almak zorunda kaldıklarından, fiziki ve manevi olarak yoruldukları, bu durumun belediyelerde de zaman kaybına neden olduğu, konunun Belediyelerince yeniden irdelenerek bu konudaki Bakanlığımızca yayımlanmış tüm Genelgelerin yasal dayanaktan yoksun olduğunun tespit edildiği, 6235 sayılı TMMOB Kanununun 28. maddesi gereğince, oda sicil durum belgesinin proje müelliflerince alınması yerine, odalar tarafından duyurulması, bunun için konu ile ilgili yürürlükteki Genelgelerin iptal edilerek, yukarıda izah olunan gerekçelere göre yeni bir Genelge ile uygun hale getirilmesinin gerektiği, yapı denetiminin ülke genelinde yayılacağı da göz önünde bulundurularak, mimar ve mühendislerin sicil durumları hakkındaki bilgilerin toplanacağı ve internet ortamında duyurulacağı yer ve kuruluş olarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı Denetim Komisyonu Başkanlığı’nın uygun olduğu, tüm denetçi ve proje müellifi mimar ve mühendislerin sicil durumlarının tek merkezde toplanarak etkin kontrol yapılmasının mümkün olacağı belirtilmektedir.

 

İlgi (a) yazının Bakanlığımızca (Yapı İşleri Genel Müdürlüğü) incelenmesi sonucunda, ilgi (b) cevabi yazımızda, sicil durum belgesinin istenmesine ilişkin tüm mevzuatın kamu

yararı içerdiği ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Kanununa tabi yapılarda, proje müellifleri yine aynı Kanun gereği fenni mesuliyet üstlenemeyeceğinden, proje müelliflerinin sicillerinin tek merkez olarak Yapı Denetim Komisyonunca tutulması yasal açıdan mümkün görülmediği ifade edilmiştir.

 

Buna ek olarak, 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin 57. maddesi 5. bendi; “ Proje müellifi mimarlar ve mühendislerin, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri gerekmektedir. İdare, kanuna aykırı uygulama nedeni ile süreli olarak hakları kısıtlanan proje müelliflerinin bu durumunu denetlemek üzere ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslek adamının o andaki sicil durumunu gösterir, işin adı yazılı belgeyi her proje için ister. Haklarında kısıtlama bulunan meslek adamlarına ait projeler onaylanmaz. İdare, projeleri incelerken 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygunluğu da gözetir “ şeklinde düzenlenmiştir.

 

Mühendislik ve Mimarlık hizmetlerine ilişkin hususlar Bakanlığımızın görev ve teşkilatını tanımlayan 180 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 6235 sayılı TMMOB Kanununda hükme bağlanmıştır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanununda Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına kendi yönetmeliklerini hazırlama ve mühendislik ve mimarlık hizmetleri ile ilgili düzenleme yapma yetkisi verilmemiştir. Buna göre, Bakanlığımızca ve Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliğince bu konularda yayımlanan her türlü mevzuata tüm meslek elemanlarının uyması mecburidir.

 

Bakanlığımızın (Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü) 08.07.2002 tarih ve 13946 sayılı Genelgesinde; “Yapı Ruhsat Formunun 37, 77, 83, Yapı Kullanma İzin Belgesi Formunun 40, 84, 94 numaralı bölümlerine, Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesine konu iş için, uzmanlık konusuna uygun olarak, mimar veya mühendis meslek adamının adı soyadı, oda sicil numarası, büro tescil numarası, sigorta, vergi numarası, uzmanlık konusuna uygun fenni mesuliyet üstleniyorsa sorumluluğu üstlendiği işler ile yeni işin toplam m2 leri, 3194 sayılı İmar Kanunun 42., 6235 sayılı Kanunun 38. maddelerinde belirtilen mesleğini icra etmesine bir engelinin bulunup bulunmadığını belirten üyesi olduğu meslek odasınca düzenlenen Sicil Durum Belgesinin numarasının yazılacağı, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliğine bağlı meslek odalarınca Sicil Durum Belgesi düzenlenmesi aşamasında, yapı projelerinin vizelenmemesi veya mesleki denetim yapılmaması, vize veya mesleki denetim işlemlerine ilişkin harç veya bedel alınmaması gibi nedenler öne sürülerek Sicil Durum Belgesi düzenlenmemesinin mevzuata aykırı olduğu, bu doğrultuda işlem yapanlar ve ısrar edenler hakkında 6235 sayılı Kanun uyarınca işlem yapılacağı hükme bağlanmıştır.

 

İlgili idarelerce, projelerin incelenmesi, Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin onaylanması aşamasında, ilgili meslek odasından o iş için sicil durum belgesi istenmemesi, sicil durum belgesinin tarih ve sayısının yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin ilgili bölümüne yazılmaması ve onaylanan Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesinin bir örneğinin ilgili meslek odalarına gönderilmemesi sonucunda usulsüzlüklerle karşılaşılacağı açıktır. Dolayısıyla sicil durum belgesinin istenmemesi ya da gereksiz olduğu gibi bir durum söz konusu olmayıp, belge istenmesine ilişkin tüm mevzuat kamu yararı içermektedir. Yönetmelikle getirilen bu doğrultudaki düzenlemeler eksik olduğu gerekçesi ile Makine Mühendisleri Odası tarafından yargıya intikal ettirilmiş olup, Danıştay 6. Dairesi getirilen düzenlemenin hukuka aykırı ve eksik olmadığına karar vermiştir.

 

Ancak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınan ilgi (c) yazının son paragrafında. Bakanlığımızın bu konuda yazmış olduğu yazılardaki proje müellifi mimar ve mühendislerden ‘“sicil durum belgesi” talep edilmesi gerektiği yönündeki ifadelerinin aksine, ilgili Kanun ve yönetmeliklerden çıkarılan sonuçlar ve konuyla ilgili Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Genelgeleri ile getirilen açıklamalar ve 5216 sayılı Kanunun 27. maddesi doğrultusunda, proje müellifi mimar ve mühendislerden “sicil durum belgesi” talep edilmemesi gerektiği hususu bildirilmiştir.

 

Oda Sicil Durum Belgesi ile ilgili uygulamaların yukarıda değinilen açıklamalar göz önüne alınarak, ilgili Genelgelere ve Bakanlığımız yazılarına uygun bir şekilde yapılması konusunda ilgili idarelerin talimatlandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Sefer AKKAYA

Bakan a.

Genel Müdür

 

 

***

 

Sicil durum belgesi ile ilgili yazışmalarla paralel olarak Mimarlar Odası tarafından üyelerine yönelik olarak uygulanan mesleki denetim de gündeme gelmiş ve aşağıdaki yazı ile oda uygulamaları hakkında gerek belediyeler, gerek ilgili idareler bilgilendirilmiştir.

 

TC İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı

İmar Müdürlüğü

 

İlgi: TC İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğü M.34.0.İBB.0.13.24/2007/15565 sayılı; 19.11.2007 tarih, 27.06.13577 kayıt numaralı yazısı.

Konu: Mesleki Denetim ve Sicil Durum Belgesi.

 

İlgi yazı ile İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, 115 pafta, 3257 ada, 2 parsel sayılı yerde, üyemizce hazırlanarak mesleki denetime sunulan mimari projeye ilişkin çekinceleri belirten yazımız konu edilerek; Mimarlar Odası tarafından, üyelerinin mesleki faaliyetlerinin denetlenmesi hususunda görüşlere yer verilerek, bilgi edinilmesi istenmiştir.

 

Yazı içeriğinden; TMMOB Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği çerçevesinde, Mimarlar Odası tarafından üyelerine yönelik yürütülen mesleki denetim uygulamasının niteliğinin ve amacının açıklanması zorunluluğu doğmaktadır.

 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Mimarlar Odası tarafından yürütülen mesleki denetim hizmeti ve sicil durum belgesi verme uygulamaları, “projelerde vize aranmaması” ifadesi ile kamuoyu ve belediyelerimizde tartışma konusu yapılmakta ve tereddütlere neden olmaktadır. Konuya açıklık getirmek üzere, Mimarlar Odası tarafından aşağıdaki açıklamalara ihtiyaç duyulmuştur.

 

Yapı tesis üretiminin, çağdaş, teknik kurallara ve ülke gerçeklerine uygun bir şekilde projelendirilmesi ile sağlam, güvenli, kullanışlı ve ekonomik olarak uygulanmasının öncelikli koşulu, mimarlık hizmetinin tam ve eksiksiz olarak verilmesini gerektirmektedir.

Sağlıklı bir kentleşmenin ve güvenli bir yapılaşmanın en önemli koşulu ise yetki ve sorumlulukların tam olarak tariflenmesi ile birlikte her aşamada nitelikli mesleki denetim işlevinin sürdürülmesi ile mümkündür.

 

Mimarlar Odası, TC Anayasası’nın 135. Maddesi gereğince 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ile kurulmuş; TC Anayasası’nın 124. maddesi çerçevesinde yönetmelik yapma yetkisine sahip, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur.

3458 Sayılı Mühendislik Mimarlık Hakkında Kanun gereği, mimar unvanını kullanarak mesleklerini icra etmek isteyen mimarlar, 6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca; Mimarlar Odası’na kaydolmak ve bu üyeliklerini sürdürmek zorundadırlar. Aynı Kanunun 2b ve 2c maddeleri Mimarlar Odası’na “kamu yararının korunması, mesleğin doğru uygulanmasının sağlanması, hizmetin mimarlar tarafından yapılıp yapılmadığının denetlenmesi ve haksız rekabetin önlenmesi” görevlerini vermektedir.

Genel olarak 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 1. maddesinde, “Türkiye sınırları içerisinde meslek ve sanatlarını icraya kanunen yetkili olup da mesleki faaliyette bulunan yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis ve mimarları teşkilâtı içinde toplayan tüzel kişiliğe sahip Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği kurulmuştur” hükmüne yer verilmiş, anılan Kanunun 33. maddesinin 1. fıkrasında da; “Türkiye’de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihtisasına uygun bir odaya kaydolmak ve âzalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler” Hükmü yer almıştır.

Aynı Kanunun (6235) 2. madde b. bendinde; “Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakı korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak” hükmü vardır.

6235 sayılı Yasa’nın 2. madde c bendinde ise; “Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde Resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkında görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek” Birliğin kuruluş amaçları ve yapacağı faaliyetler arasında belirtilmiştir.

Ayrıca 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 11. maddesinde; “İmar uygulamalarının denetiminde, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yararlanılabileceği…” belirtilmektedir.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nce hazırlanan 24.06.1981 tarih 17410 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Asgari Ücret ve Çizim Standartları Tespit Komisyonu ve Kontrol Bürolarının Kurulmasına İlişkin Yönetmelikle Odalar, üyelerinin vermekte oldukları mesleki hizmetleri (projeleri) asgari çizim standartları ve asgari ücret tarifesine uygunluk esaslarına göre denetlemekle görevlendirilmiştir.

6235 sayılı TMMOB Kanunu ile 24 Temmuz 1981 tarih ve 17410 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “TMMOB Asgari Ücret ve Çizim Standartları ve Kontrol Bürolarının Kurulmasına ilişkin Yönetmelik” gereği her türlü yapı ve tesis üretimi ve bu alandaki her türlü mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin, ülkenin, mesleğin ve tekniğin ihtiyaç ve menfaatlerine uygun bir şekilde tanımını, uygulanmasını, koordinasyonunu ve gelişimini temin ve ülke çapında denetiminin sağlanması amacıyla Meslek Odalarınca üyelerine yönelik mesleki denetim uygulaması yürütülmektedir.

Bu uygulamada anılan yönetmeliğin 9. maddesinde “Kontrol Bürolarının görevi, mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin asgari çizim standartlarına uygunluğunu denetleme, bu hizmetleri veren üyelerin sorunlarıyla ilgilenmek, üyelik ve asgari ücret kontrolü yapmaktır.” 10. maddesinde de; “Mimarlık ve mühendislik ücretlerinin bu yönetmelikte belirtilen koşullara uygunluğu görüldükten sonra ilgili oda kontrol onayı yapılır. Denetim işlemi resmi proje ve hesapların onayı anlamını taşımaz.” denilmektedir. Öte yandan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü’nün 17 Haziran 2003 gün 6937 sayılı yazısında da belirtildiği gibi …; projelendirme ve fenni mesuliyete ilişkin ücretlerin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27/5 maddesi uyarınca asgari miktarının ilgili meslek odasınca belirlendiği… İbaresi yer almaktadır.

 

Yine 23 Şubat 2005 gün ve 25736 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “TMMOB Mimarlık Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret-Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği”nin amaç maddesinde yönetmeliğin amacı tariflenirken, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin ülke çapında denetimi vurgulanmıştır. Yönetmeliğin 4. maddesi (k) bendinde de mesleki denetim tanımlanarak; “mesleki denetim: Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari ücret, asgari çizim ve düzenleme esasları açısından, bu hizmetlerin ilgili meslek odaları ve kontrol bürolarınca denetlenmesini ifade eder” denilmektedir.

6235 sayılı Kanunun 39. maddesi ile Kanun hükümlerine uygun olarak yönetmelik çıkarabilme yetkisi çerçevesinde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Mimarlar Odası tarafından 2.06.2005 tarih 25933 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği” yürürlüğe girmiştir.

Bu yönetmelikte “Mesleki Denetim; Mimarlık hizmetlerinin, kamu yararını gözetmek, haksız rekabeti engellemek, meslek etiğini ve eser sahibi mimarın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan gelen haklarını korumak amaçlarıyla, Mimarlar Odası tarafından yürürlükteki standart ve normlara göre incelenerek, mimarın kayıt ve sicillerinin tutulması” şeklinde tanımlanmaktadır.

Aynı yönetmeliğin “Görev, Hak, Yetki ve Sorumluluklar” başlıklı 4. bölüm 15.maddede “Mimarların görev, hak ve sorumlulukları” da düzenlenmiştir. Buna göre; mimar, bu yönetmelik kapsamına giren tüm serbest mimarlık hizmetlerini Mimarlar Odasının mesleki denetimine sunmakla yükümlüdür. “Mimarın bu yükümlülüğü iş sahibinin, ilgili idarenin, inşaat ve kullanma izni veren mercilerin Mimarlar Odasının mesleki denetimini istememesi durumunda da ortadan kalkmaz. Mimarın kendisine tanınmış görev, hak ve sorumlulukları, Mimarlar Odası dışında başka bir kuruluş tarafından sınırlanamaz ve kısıtlanamaz” denilmiştir.

Yönetmeliğin mesleki denetim ile ilgili anılan düzenlemelerinin iptali istemiyle açılan davada; TC Danıştay Sekizinci Dairesi 2005/3879 Esas ve 2007/4213 sayılı Kararında; “... Anayasa ve Yasa kurallarından anlaşılacağı üzere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, meslek mensuplarının ve bu mesleki faaliyetten yararlananların karşılıklı menfaatlerini koruyarak belli bir meslek disiplini sağlama amacına yönelik olarak örgütlenmiş olduğu açıktır.

Bu bakımdan mesleğin ve kamu yararının gerçekleşmesini teminen kendi görev alanları ile ilgili konularda odaların yönetmelik çıkarma yetkisi bulunduğu, odaların faaliyetleri ile ilgili olarak hazırladıkları düzenleyici kuralların biribiriyle uyumunu sağlamak konusunda da birliğin denetim yetkisinin olduğu tartışmasızdır.

Dava konusu yönetmelik maddeleri bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, bu maddelerde meslek mensubu olanların uyması gereken ve etkin bir şekilde mesleki denetim içerecek şekilde kuralların yer aldığı anlaşılmaktadır.

Mimarlık hizmetinin önemi ve özelliği gereği belli bir disiplin içinde yürütülmesinin kaçınılmaz olması karşısında dava konusu maddelerin hizmetin niteliği, sunumu ve bu hizmetten yararlananlar açısından getirdiği kuralların üst hukuk kurallarına aykırılık taşımadığı açıktır.

Açıklanan nedenlerle, … davanın reddine, … 3.7.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.” denilerek konuya yargı yönünden de açıklık getirilmiştir.

Mimarlar Odası’nın uygulamakta olduğu Mesleki Denetim, idarenin yetkisinde olan ya da 4708 sayılı yasa ile kurularak faaliyet gösteren Yapı Denetim kuruluşlarının yürütmekte olduğu denetim faaliyeti dışında; yapı sahibi ya da yapı müteahhidi ile ilgisi olmayan, bir uygulamadır.

Mimarlar Odasınca, üyelerine yönelik mesleki denetim hizmeti, bazı çevrelerin iddia ettikleri gibi belediyenin veya bir başka kurumun talebi veya keyfi uygulamasıyla yapılmamaktadır. Bu uygulama tamamen üye-oda ilişkisi ve bunu düzenleyen yasa ve yönetmelikler gereği üyelerin mesleki çalışmalarını inceleme ve denetleme yetkisinin kullanılmasıdır.

Bu uygulama Bayındırlık Bakanlığı’nca yayınlanan 08.07.2002 tarih ve 13946 sayılı genelgede bahsedilen vize anlamında bir uygulama değildir. Bu durum; TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yazmış olduğu 28.12.2004 gün ve 16300 sayılı yazısında “Ancak, Birliğin oda üyeleri ile olan ilişkilerinde, TMMOB Yasası ve Yönetmeliklerince verilen, üyelerinin mesleki çalışmalarını inceleme ve denetleme yetkisini kullanması, yapı ruhsatı alınması sırasında bir ön izin anlamına gelmemektedir” ibaresiyle teyit edilmektedir.

Ayrıca Rekabet Kurulunun, 22.01.2002 tarih ve 02-04/40-21 sayılı kararı ile TMMOB Asgari Ücret Yönetmeliği ile Odaların asgari ücret uygulamasını durdurmak üzere aldığı karara ilişkin TMMOB ve Bağlı Odalarca açılan dava sonucunda Danıştay onuncu dairesinin 17.11.2003 tarih ve 2003/2705 Esas sayılı kararı da yapılan mesleki denetim uygulamasını desteklemektedir.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın 14.08.2003 tarih ve B.09.0.TAU.0.15.00.00.000093 117/ 1289-8997 sayılı yazısında da, meslek odalarının, üyelerinin mesleki denetimiyle ilgili iç tüzük ve yönetmeliklerinin, idarenin uygulamalarının kapsamı dışında olan, üyeleriyle odalar arasında bir ilişki olduğu belirtilmiştir.

Ayrıca Odamızca düzenlenmekte olan “Mimari Proje Müellifi Sicil Durum Belgesi”, “Fenni Mesul (TUS) Sicil Durum Belgesi ile ilgili olarak bir açıklama faydalı olacaktır.

İlgili idarelerce yapı ruhsatı düzenlenmesi aşamasında meslek odalarından istenen sicil durum belgelerinde fenni mesul mimar’a ilişkin bilgiler, sorumluluğundaki toplam m2 ve yapı adedi; proje müellifine ait bilgiler, arsa’ya ait bilgiler, yapının niteliği, kullanım amacı, yapı inşaat alanı, blok adedi, kat adedi, bağımsız bölüm adedi, birim maliyet sınıfına ilişkin bilgiler bulunmaktadır.

Bu nedenlerle bu bilgilerin alınabilmesi için proje müelliflerince hazırlanan projelerin meslek odalarına sunulması ve meslek odaları tarafından proje bilgilerinin sicil durum belgesine işlenmesi gerekmektedir.

02.11.1985 günlü, 18916 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği’nin, 02.9.1999 günlü, 23804 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle değişik 57. maddesinin beşinci bendinde, proje müellifi mimarlar ve mühendislerin, her proje için tescil belgesi almaları gerektiği kuralına yer verilmiş, bu maddede, 13.7.2000 günlü, 24108 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikte yapılan değişiklikle, proje müellifi mimar ve mühendislerin büro tescillerini yaptırıp her yıl yenilemeleri gerektiği de hüküm altına alınmıştır.

Anılan yönetmeliğin bu maddesine dava açılmış ve açılan davayı gören TC Danıştay 6. Dairesi, 2003/8223 Esas Numaralı, 2005/5874 sayılı kararında, davacının Anayasa’ya aykırılık savı ve usule ilişkin itirazlarını yerinde görmemiş ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin 57. maddesinin 5. bendinde yer alan “Proje müellifi mimarların her proje için tescil belgesi almaları gerekeceğine” dair hükme yönelik açılan davanın reddine… 30.11.2005 günüde karar vermiştir.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın muhtelif genelgelerinde, Sicil Durum Belgesi aranmadan düzenlenecek ruhsatların hükümsüz olduğu defaten ifade edilmekte olup, konuyla ilgili olarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü’nün; 05 Temmuz 2006 tarih, 1378 sayılı ve Sicil Durum Belgesi konulu yazısında; “Bakanlığımız 18.07.2002 tarihli ve 1254-149333 sayılı yazısı ile konuyu, İçişleri Bakanlığı’nın (Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü) 25.07.2002 tarihli ve 80855 sayılı Genelgesi ile Bakanlığımız yazısı doğrultusunda uygulama yapılması hususunu” valiliklere bildirmiştir.

T.S. 8737 sayılı Yapı Ruhsat Formu ve T.S. 10970 sayılı Yapı Kullanma İzin Belgesi doğru ve usulüne uygun olarak düzenlenmek zorunda olup, bu husus Ankara Büyükşehir Belediyesi dahil bütün belediyelere muhtelif yazılarımızla bildirilmiştir. Belediyelerin ve Valiliklerin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenleme koşullarına ilişkin herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Bakanlığımız dahil bütün kamu idarelerinin bu kurallara uymaları zorunludur. Büyükşehir Belediyelerinin bu konuda yönetmelik hazırlama yetkisi bulunmadığı gibi bu genel kuralı değiştirme yetkisi de 5216 Sayılı Kanunla verilmemiştir.

Sicil durum belgesinin istenileceğine dair hükmün, Belediye Meclisi Kararı ile kaldırılması ise yukarıdaki açıklamalarda da belirtildiği gibi, ruhsat düzenleyen idarelerce bu belgenin aranmayacağı ve bu belgenin tarih ve sayısının varsa numarasının yapı ruhsat formu ve yapı kullanma izin belgesine işlenmeyeceği anlamına gelmemektedir. Aksi takdirde form ve belge usulüne uygun ve doğru olarak doldurulmamış olacağından, genelgelerimizde ve muhtelif yazılarımızda da belirtildiği gibi hukuken geçerliliği de bu bulunmayacaktır. Bu konuda ruhsat düzenlemeye yetkili idarelere yasalarla herhangi bir görev de verilmemiştir. Sicil Durum Belgesi konusu Danıştay’a yapılan itirazlar üzerine Danıştay 6. Dairesince incelenmiş, hukuka uygun olduğuna ve kamu yararı bulunduğuna karar verilmiştir. Ayrıca bugün için evrensel hizmetler kapsamında olan, mimarlık ve mühendislik hizmetleri yerine getiren mimar ve mühendislerin sicillerinin yerel idarelerce ayrı ayrı tutulması da söz konusu değildir denilerek, Bakanlığın görüşü ifade edilmektedir.

TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün 22.Şubat.2007 tarih, 526 sayı ve Oda Sicil Durum Belgesi konulu yazısı ile 81 il valiliğine iletilmek üzere TC İçişleri Bakanlığı’na göndermiş olduğu görüşünde “Mühendislik ve Mimarlık hizmetlerine ilişkin hususlar Bakanlığımızın görev ve teşkilatını tanımlayan 180 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 6235 sayılı TMMOB Kanununda hükme bağlanmıştır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanununda Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına kendi yönetmeliklerini hazırlama ve mühendislik ve mimarlık hizmetleri ile ilgili düzenleme yapma yetkisi verilmemiştir. Buna göre, Bakanlığımızca ve Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliğince bu konularda yayımlanan her türlü mevzuata tüm meslek elemanlarının uyması mecburidir” ifadelerine yer vermiştir.

 

TMMOB tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nce alınan karar doğrultusunda; Ankara Büyükşehir İmar Yönetmeliğinden, sicil durum belgesi ile ilgili düzenlemenin kaldırılmasının ardından; TMMOB tarafından açılan dava ile; TC Ankara 9. İdare Mahkemesi 2006/1426 Esas, 2007/1068 sayılı kararında, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu uygulamasının iptaline karar vermiştir.

Görüleceği üzere; çeşitli yasa ve yönetmeliklerle yapılan ve Bakanlığın muhtelif Genelgeleriyle ifade edilen düzenlemelerle; ilgili idarenin de ruhsat verecekleri her yapı için, müellife ait ve kayıtlı olduğu oda tarafından, adına düzenlenmiş olan, üyenin o anki sicil durumunu ve yapılacak işin niteliğini belirten, Sicil Durum Belgesini araması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi taktirde düzenlenen ruhsatlar hükümsüz kalacak ve bu ruhsatlarla yapılan yapılar da doğal olarak, ruhsatsız duruma düşecek ve kaçak yapı olacaktır.

Mevzuat bütünü açısından konu ele alındığında; proje müellifi mimarların, hazırladıkları projelerle ilgili olarak, ilgili idareye ruhsat başvurusundan önce mutlaka TMMOB Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği hükümleriyle düzenlenmiş kurallara uyma ve ayrıca ürettikleri her proje hizmeti için, Yapı Ruhsatı veya Yapı Kullanma İzni başvurusu öncesinde, Mimari Proje Müellifi Sicil Durum Belgesi almaları yasal bir zorunluluktur.

İdarelerin de ruhsat düzenleme esnasında, Oda tarafından düzenlenmiş sicil durum belgesi ile ruhsat düzenlemeleri gerekmektedir.

Sonuç olarak; Anayasa, Yasa ve yönetmelik düzenlemeleri ile birlikte yargı kararları da açıkça göstermektedir ki; üyelerinin mesleklerini icra ederken uyacakları kuralları belirlemek, sicillerine esas kayıtları tutmak, ilgili meslek odasının görev ve yetkisi kapsamında olup, meslek mensupları da kayıtlı oldukları meslek odasının tüzük, yönetmelik, şartname hükmündeki düzenlemelerine, kurallarına uymakla yükümlüdürler. Belediyelerin bu anlamda mimarlık hizmetlerine ilişkin bir düzenleme yapması, ya da meslek odasının düzenlemelerine müdahale etmesi hukuken mümkün olmadığı gibi yasayla kendilerine verilmiş olan görev ve yetki alanının dışına taşmaları anlamını taşımaktadır.

Deprem, sel, heyelan gibi doğal afetlere karşı önlemlerin alınması, sağlıklı ve sürdürülebilir çevrenin oluşturulabilmesi; üretilen kentsel politikalar ve kentsel çalışmalar ile kültürel mirasın korunarak gelecek kuşaklara aktarılabilmesinin en önemli etkenlerinden olan yapı tesis üretiminin; çağdaş, teknik kurallara ve ülke gerçeklerine uygun bir şekilde projelendirilmesi ile sağlam, güvenli, kullanışlı ve ekonomik olarak uygulanması ve en üst düzeyde kamu yararının sağlanabilmesi amacıyla hareket eden; üyelerine ilişkin yürüttüğü mesleki denetim uygulamalarında da bu kapsamda değerlendirmelere yer vererek, bu husustaki görüşlerini ilgili idarelere de iletmekte azami özeni gösteren Mimarlar Odası; yerel idarelerin de meslek odalarının, yasayla tanımlanmış yetki ve görevlerini tartışmaktansa, ancak bu hususta işbirliği içerisinde olması ve gerekli hassasiyeti göstermesiyle üstün kamu yararının sağlanmasının mümkün olabileceğini düşünmektedir.

Bilgilerinize sunarız.

 

Saygılarımızla

 

Sami Yılmaztürk

Yönetim Kurulu Sekreteri

 

Dağıtım: TC İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı

TC İstanbul Valiliği

Bilgi: TC İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü

 

 

24.09.2007

TC İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı

İmar Müdürlüğü

 

İlgi: 29.Ağustos.2007 tarih, 109937 sayı ve 04.09.2007 tarih, 27.06.12829 kayıt numaralı yazınız ile 29.Ağustos.2007 tarih, 109747 sayı, 04.09.2007 tarih, 27.06.12828 kayıt numaralı yazılarınız.

Konu: Mesleki Denetim hk.

 

İlgi yazılarınızda, Anayasanın 135. Maddesi ile, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ile belirlenmiş amaçlar doğrultusunda, üyelerimizin mesleki faaliyetlerinin Oda’mız tarafından denetlenmesine ve bu denetleme sırasında çekinceyle karşılanan hususların tarafınıza bildirilmesine ilişkin olarak görüşlerinizi bildirmektesiniz.

 

Bilindiği üzere 1982 Anayasa’sının 135. maddesine göre Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 2/b maddesinde; mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Kanuna dayanılarak Birlik tarafından tüzük ve yönetmelikler çıkarılmıştır. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile Birliğe bağlı meslek odaları yönetmelikleri uyarınca meslek odalarının ilgili meslek odasına kayıtlı üyeleri mesleki açıdan denetleme ve Kanunda yer alan hükümlere aykırı hareketleri görülenlerle meslekle alakalı işlerde gerek kasten gerekse ihmal göstermek suretiyle zarara sebebiyet veren veya meslek şeref ve haysiyetini muhil durumları tespit olanlara gerekli cezaları verebileceği de Kanunun 26. maddesinde hükme bağlanmıştır. Bu... hükümler uyarınca mimar ve mühendisler üyesi oldukları meslek odası mevzuatına ve kararlarına uymak zorundadır.

 

Bu kapsamda gerek Oda birimlerinde gerek kamuoyunda oluşabilecek yanlış anlamaların önüne geçebilmek amacıyla, 11.12.2006 tarih ve 04/2507 sayılı yazımız ilgili idarelere ve oda birimlerimize iletilmiştir.

 

İlgi yazılarınızda, olası eksik bilgilendirmeden kaynaklanan izlenimlerinize yönelik olarak; odamızın konuyla ilgili görüşlerini ifade eden yazımızı ekte bilgilerinize sunarız.

 

Saygılarımızla

 

Sami Yılmaztürk

Yönetim Kurulu Sekreteri

 

Ek 1: 11.12.2006 tarih, 04/2507 sayılı yazımız.

Ek 2: 12.03.2007 tarih, 27.06.8354 sayılı yazımız.

 

***

 

TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı Denetim Komisyon Başkanlığı’nın 16.7.2007, 187/1 sayılı ara kararının belediyelerce yanlış yorumlanarak uygulandığı yönündeki üyelerimizden aktarılan bilgiler ve şikâyetler sonucunda bakanlıkla yapılan yazışmalar ve belgeler İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ilgili tüm idarelere de aktarılarak olası yanlış uygulamaların önüne geçilerek haksız rekabetin önlenmesine de çaba sarf edilmeye devam edilmiştir.

 

 

TC İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Saraçhane-İSTANBUL

 

Konu: Proje müellifliği

İlgi: (a) Yapı Denetim Komisyon Başkanlığı’nın 16.7.2007 tarih ve 187/1 no.lu ara kararı

(b) Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’ne iletilen 05.09.2007 gün ve 011/1752 sayılı yazımız.

(c) Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün 19.10.2007 gün ve 2171 sayılı yazısı

 

Yapı Denetim Komisyon Başkanlığı’nın 16.7.2007 tarihli toplantısında proje müelliflerinin proje telif hakkı devri ile ilgili hususlar görüşülmüş ve Komisyonun 13.08.2002 tarihli, proje müelliflerinin devir işlemine dair noter taahhütnamesi istenmesi yönündeki kararı, ilgi (a) deki karar ile değiştirilmiştir.

 

Yapı Denetim Komisyonu, proje müelliflerinin bulunamaması, vefat etmiş olması gibi durumlardan kaynaklanan çeşitli sorunlar nedeniyle ruhsat sürecinde olumsuzluklar yaşandığı gerekçesiyle, proje müellifinin telif hakkını başkasına devri hususunun ilgili idarelerce değerlendirilmesi, teyidi ve değişikliğinin yapılabileceği ve yapıya ilişkin bilgi formunda proje müellifi değişikliğinin bu şekilde gerçekleştirilmesi yönünde yeni bir karar almıştır.

 

Komisyonun bu kararının duyurulmasından sonra üyelerimizden; kendilerinin sağ ve bulunabilir olmalarına karşın, hiçbir bilgileri ve oluru olmaksızın, müellifi oldukları projelerin tadilatının yapıldığı, yapı sahiplerince noter kanalıyla düzenlenen azilnamelerle işlem yapılarak, tadilat projeleri hazırlanıp ruhsat düzenlenmesi yoluna gidildiği ve bu suretle haklarının gözetilmediği yönünde şikâyetler olmuştur.

 

Oysa bilindiği üzere; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 2. maddesinde her türlü mimarlık projeleri “ilim ve edebiyat eseri” sayılmaktadır. Mimari proje müelliflerinin “eser sahibi” olarak hangi hakları kullanabilecekleri Yasada tek tek belirtilmektedir. Bu haklardan biri de Yasanın 16. maddesinde yer alan “eserde değişiklik yapılmasını menetme hakkı”dır. Buna göre “eser sahibi” olan mimar, “eser” olan mimari projesinde değişiklik yapılmasına izin vermediği müddetçe mimari projede değişiklik yapılamaz. Yine Yasanın 19. maddesinde ise, eser sahibinin ölümü halinde mirasçıların ve Yasada sayılan diğer kişilerin 70 yıl boyunca eser sahibinin haklarını kullanabileceği hüküm altına alınmıştır.

 

Yasanın bu amir hükümleri ile 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği’nin 57. maddesinde yer alan “İdare, projeleri incelerken 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na uygunluğu gözetir.” hükmüne karşın, proje telif hakkının başkasına devri hususunun ilgili idarelerin takdirine bırakılması ve yapıya ilişkin bilgi formunda proje müellifi değişikliğinin gerçekleştirilmesi şeklinde karar alınması anılan Yasa ve Yönetmelik düzenlemelerine aykırılık teşkil eder.

 

Söz konusu Komisyon kararının, uygulanmasında açıklanan nedenlerle, telafisi güç hatalara yol açmaması, keyfi uygulamaların önlenmesi ve üyelerimizin olası mağduriyetlerinin önüne geçilmesi için tekrar gözden geçirilerek idarelerin bilgilendirilmesi için Odamızca Bakanlığa yazı yazılmıştır.

 

TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü 17. Ekim. 2007 tarihinde ilgi (c) yazısı ile vermiş olduğu yanıtta; odamızca yazılan yazının Bakanlık Yapı İşleri Genel Müdürlüğü (Yapı Denetim Komisyon Başkanlığı) tarafından incelenmiş olduğunu, ilgili Komisyon kararındaki yapıya ilişkin bilgi formunda ismi, soyadı, oda sicil no’su bulunan proje müellifinin proje telif hakkını devretmesi konusunun ilgili idarelerce değerlendirilmesi, teyidi ve değişikliğinin, 21.07.2004 tarih ve 382­8529 sayılı Yapı Denetim Komisyon Başkanlığının duyurusu eki (Ek 3-1/1) formatına işlenip onaylanarak gönderilmesi halinde, yapıya ilişkin bilgi formunda proje müellifi değişikliğinin gerçekleştirilebileceği hususu, söz konusu evrakların Yapı Denetim Komisyon Başkanlığına ne şekilde intikal ettirileceği ile ilgili bir düzenleme olduğu belirtilmiştir.

 

Daha önce Komisyon tarafından yürütülen işlemlerin, 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin 57. maddesinde yer alan “ ...İdare, projeleri incelerken 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygunluğu da gözetir” hükmü gereğince, ilgili idarelerce yapılmasının sağlanmasının amaçlanmış olduğu; alınan bu karar ile söz konusu Kanunun prensiplerinin göz ardı edilmesinin ve proje telif hakkının başkasına devrinin ilgili idare takdirine bırakılmasının söz konusu olmadığı bildirilmiştir.

 

Sürece ilişkin Odamız ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü arasındaki yazışmalar ekte bilgilerinize sunulur.

 

Sami Yılmaztürk

Yönetim Kurulu Sekreteri

 

Ekler:

- Yapı Denetim Komisyon Başkanlığı’nın 16.7.2007 tarih ve 187/1 no.lu ara kararı

- 05.09.2007 gün ve 011/1752 sayılı yazımız

- Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün 19.10.2007 gün ve 2171 sayılı yazısı

Dağıtım:        

Gereği: TC İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

TC İstanbul İlçe ve İlk kademe Belediye Başkanlıkları

TC Organize Sanayi Bölgesi Müdürlükleri

Bilgi: TC İstanbul Valiliği

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Temsilcilikleri

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi