16.4.3.7. Mesleki Denetim Uygulaması ve Asgari Ücret

 

Mimarlar Odası tarafından yürütülen Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Uygulamasına yönelik olarak üyelerimizden sıklıkla gelen sorular olmakta, uygulamalara yönelik yasal mevzuat konusunda bilgi istenmektedir.

 

Genel olarak 7303 (6235) sayılı TMMOB kanunu, 2. madde b bendinde; “mühendislik ve mimarlık mesleki mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakı korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak” tanımıyla gerekli gördüğü yönetmelikleri çıkarma ve uygulama yetkisi verilmiştir.

 

Yine aynı yasanın 2. madde c bendinde; “Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkında görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek” birliğin kuruluş amaçları ve yapacağı faaliyetler arasında belirtilmiştir.

 

3194 sayılı İmar Kanunu ve yönetmeliklerinde TMMOB Kanunu’na bağlı meslek odaları tarafından mimari proje, statik proje, elektrik proje ve tesisat projelerinin onaylanması gerektiğine ilişkin bir hüküm yer almadığından, meslek odalarının yapı ruhsatına esas projeleri onama anlamına gelen vize yetkileri bulunmasa dahi, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 11. maddesinde belirtilen “..İmar uygulamalarının denetiminde kamu kurum ve kuruluşlarından, üniversiteler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yararlanılabilir” hükmüyle ilişkili olarak, belediyeler gerekli gördüğü takdirde İdari onay konusunda da meslek odaları ile işbirliği içerisinde olabilirler.

 

Ayrıca 7303 (6235) sayılı TMMOB Kanunu ile 24.07.1981 tarih ve 17410 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “TMMOB Asgari Ücret ve Çizim Standartları ve Kontrol Bürolarının Kurulmasına İlişkin Yönetmelik” gereği her türlü yapı ve tesis üretimi ve bu alandaki her türlü mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin, ülkenin, mesleğin ve tekniğin ihtiyaç ve menfaatlerine uygun bir şekilde tanımını, uygulanmasını, koordinasyonunu ve gelişimini temin ve ülke çapında denetiminin sağlanması” amacıyla meslek odalarınca üyelerine yönelik mesleki denetim uygulaması yürütülmektedir.

 

Bu uygulamada anılan yönetmeliğin 9. maddesinde “Kontrol bürolarının görevi, mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin asgari çizim standartlarına uygunluğunu denetlemek, bu hizmetleri veren üyelerin sorunlarıyla ilgilenmek, üyelik ve asgari ücret kontrolü yapmaktır.” 10. maddesinde de; mimarlık ve mühendislik ücretlerinin bu yönetmelikte belirtilen koşullara uygunluğu görüldükten sonra ilgili oda kontrol onayı yapılır. Vize işlemi resmi proje ve hesapların onayı anlamını taşımaz denilmektedir.Öte yandan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü’nün 17 Haziran 2003 gün ve 6937 sayılı yazısında da belirttiği gibi; ….. projelendirme ve fenni mesuliyete ilişkin ücretlerin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 27/ 5. maddesi uyarınca asgari miktarının ilgili meslek odasınca belirlendiği… ibaresi yer almaktadır.

 

Yine son olarak 23 Şubat 2005 gün ve 25736 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan TMMOB Mimarlık Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret- Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği’nin amaç maddesinde yönetmeliğin amacı tariflenirken, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin ülke çapında denetiminin de yönetmeliğin amaçlarından olduğu vurgulanmıştır. Yönetmeliğin 4. maddesi k bendinde de Mesleki Denetim tanımlanarak; “Mesleki Denetim: Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari ücret, asgari çizim ve düzenleme esasları açısından, bu hizmetlerin ilgili meslek odaları ve kontrol bürolarınca denetlenmesini ifade eder” denilmektedir.

TMMOB’na bağlı olan Mimarlar Odası tarafından yukarıda anılan yasal dayanaklarla hazırlanarak, 02.Haziran.2005 günlü 25933 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “TMMOB Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği’nin “ Amaç maddesinde: Bu yönetmeliğin amacı; mesleki uygulamalarda kamu yararını, meslek haklarını ve etiğini korumak, müelliflik haklarını gözetmek, haksız rekabeti önlemek, mesleki sorumlulukları tanımlamak ve mesleki değerlendirmeye esas sicilleri tutmaktır.” Kapsam maddesinde de; “bu yönetmelik, serbest mimarlık hizmetleri üreten mimarlara; tescil belgesi verilmesi, tescil belgesi verilen mimarların görev ve sorumlulukları ile mesleki etkinliklerinin denetim kurallarını, serbest mimarlık hizmetlerinin yapılmasında uyulacak kuralları ve uygulamaları kapsar” denilmektedir.

 

Buradan da anlaşılacağı üzere Mimarlar Odası’nın uygulamakta olduğu mesleki denetim, idarenin yetkisinde olan ya da 4708 sayılı yasa ile kurularak faaliyet gösteren yapı denetim kuruluşlarının yürütmekte olduğu denetim faaliyeti ile karıştırılmaması gereken; mal sahibi ya da yapı müteahhidi ile ilgisi olmayan, sadece oda ile üyenin ilişkilerini düzenleyen bir uygulamadır. Bu sırada yapılan asgari çizim şartlarına uygunluk ve asgari ücret kontrolü ve bunun üzerinden üyeden alınan mesleki denetim bedeli de idari anlamda proje vizesi anlamını taşımamaktadır. Bu denetim üye çalışmalarına yönelik bir içerik denetimi değildir. Ayrıca odamızca üyelerinin müellifi oldukları projelerin ruhsat işlemlerine yönelik olarak düzenlenen “Mimari Proje Müellifi Sicil Durum Belgesi” için bir ücret alınmamaktadır.

 

Bu da göstermektedir ki, TMMOB’nin ya da odaların üyeleri ile olan ilişkilerinde TMMOB Yasası ve yönetmeliklerince verilen, üyelerinin mesleki çalışmalarını inceleme ve denetleme yetkisini kullanması, yapı ruhsatı alınması sırasında bir ön izin, başka bir deyişle vize anlamına gelen bir mesleki denetim uygulaması, içerik denetimi anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla bu uygulama Bayındırlık Bakanlığınca yayımlanan 08.07.2002 tarih ve 13946 sayılı genelgede bahsedilen vize anlamına gelen mesleki denetim uygulaması değildir. Bu durum TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yazmış olduğu 28.12.2004 gün ve 16300 sayılı yazının 3. paragrafında “Ancak, Birliğin oda üyeleri ile olan ilişkilerinde, TMMOB Yasası ve Yönetmeliklerince verilen, üyelerinin mesleki çalışmalarını inceleme ve denetleme yetkisini kullanması, yapı ruhsatı alınması sırasında bir ön izin anlamına gelmemektedir” ibaresiyle teyit edilmektedir.

 

Tüm bunların yanı sıra meslek odalarının uyguladığı yönetmelikler ya da asgari ücret uygulamaları ile ilgili olarak zaman zaman gündeme gelen soru ya da sorunlarla ilgili olarak, Rekabet Kurulu’nun, 22.01.2002 tarih ve 02-04/40-21 sayılı kararı ile TMMOB Asgari Ücret Yönetmeliği ile Odaların asgari ücret uygulamasını durdurmak üzere aldığı karara ilişkin TMMOB ve Bağlı Odalarca açılan dava sonucunda Danıştay 10. Dairesi’nin 17.11.2003 tarih ve 2003/2705 esas sayılı kararından bahsetmek de gereklidir.

 

Bu kararda; “…. Anayasanın 135. maddesi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarını belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunla gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir. Şeklinde tanımlanmıştır. Yine Anayasanın 124. maddesi uyarınca, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilikleri kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarma yetkisine sahiptirler.

Bu kapsamda, kamu kurumu niteliğinde meslek ………………… kendi görev alanı ile ilgili yönetmelikler çıkarma yetkisi bulunduğu kuşkusuzdur.” Denilmektedir.

 

Mesleki Denetim Uygulamasına yönelik olarak, zaman zaman mimar olmayan kişiler tarafından dile getirilen, şikâyetler de gündeme gelebilmektedir. Bu uygulamaya meslektaşlarımızdan çok, meslek alanımıza müdahale etmeyi kendilerinde bir hak gören, daha doğrusu bu düşünceyi içselleştirmiş kesimlerden karşı çıkışların olması ve bunu da serbest piyasa ekonomisine dayandırdıkları gözlemlenmektedir. Hal böyle olunca da mimarların mesleklerini uygulamaları ve ekonomik koşulları da zorlaşmaktadır. Serbest piyasanın, kuralsız, isteyenin istediğini yapabildiği inancı oldukça yaygın bir inanış olarak karşımıza gelmektedir.

 

Bu tür şikâyetlere en iyi örneklerden bir tanesinde, müteahhit olduğunu belirten bir vatandaş, Bayındırlık Bakanlığı’na yazmış olduğu dilekçesinde, meslek odalarının devreden çıkartılarak tüm işlemlerin belediye bünyesinde çözülmesi gerektiğini, çünkü meslek odalarının kendileri için bir külfet olduğunu, mesleki denetim uygulamasının ise gereksizliğini belirtiyor. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın konuyla ilgili görüşünü içeren 28.12.2004 gün ve 16300 sayılı yazısında ise yukarıda da açıklandığı gibi kurumların görev ve yetkilerinin yasalarla belirlenmiş olduğu, meslek odalarının da bu çerçevede çıkarmış olduğu yönetmelikleriyle üzerine düşen görevi yerine getirdiği ve yine çıkarma yetkisini haiz olduğu yönetmelikleriyle üyelerinin mesleki faaliyetlerini denetleme yetkisi olduğu belirtilmektedir.