1.13.6.1 Cezaevleri İle İlgili Sempozyumlara Mimari Görüş
4-7 Eylül tarihlerinde Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen "İnfaz Hukuku Alanında Güncel Sorunlar" Kolokyumu dört ana başlık altında gerçekleştirildi. Bu başlıklardan biri "hapishane mimarisi, değişen koşullara göre iyileştirilmesi" ismini taşıyordu. Yerli ve yabancı birçok uzmanın yanı sıra Adalet Bakanlığı'nın konuyla ilgili birim ve temsilcilerinin hazır bulunarak bildiri sunduğu kolokyumda, cezaevi mimarisi konusunda "mimari görüş" de ortaya konuldu.
Özellikle çözümlerin arandığı ve zaman zaman tartışmaların yapıldığı oturumda mimarlık ve cezaevi mimarisi görsel malzemeyle desteklenmiş ve özetle şu şekilde aktarılmıştır: "Bütün dünyada ve ülkemizde cezaevleri ele alındığında onun bir fizik mekânı tanımladığını, fizik mekânın koşullarının ise içindeki yaşamı belirleyen önemli unsurlardan biri olduğunu, cezaevi mimari tasarımının da içindeki yaşantının önemli göstergelerini meydana getirdiğini plancı, mimar ve mühendisler olarak dile getiriyoruz. İfade ettiğimiz bir başka saptama da, fizik mekânın şartları kadar içindeki uygulamanın, uygulama yönetmeliğinin ya da merkezi iktidarın tutuklu ve hükümlülere davranış modelinin, hukuk sistemi içindeki infaz rejiminin belirleyici olduğudur. Aslında genel olarak mekân kurgusu ile yönetim anlayışı bir bütünün parçalarıdır. Ancak olumsuz sayılabilecek uygulamaların yol açtığı sonuçlar, iyi düzenlenmiş, titizlik gösterilmiş ve doğru tasarlanmış mimari ile önlenemez.
Bu anlamda fizik mekân kurgusu tek başına bütün anlamları ifade edemez. Cezaevi tipinin özelliklerinden kaynaklanan problemler ve infaz rejiminin uygulama sorunları salt mimari ile aşılamaz. Zira burada açıkça görülebileceği gibi "mimari" ortaya çıkarılmış olan fiziki büyüklükten, mekânlar toplamı olan binadan dolayı söze karışmaktadır. Ve fakat cezaevi tasarım süreci ne yazık ki çoğunlukla tarihten günümüze mimarsızlaştırılmış, tasarımcı mimarı içinden uzaklaştırmış, yaratıcılıklarından ve toplumsal bağlarından soyutlayarak, onu bir teknik danışmana indirgemiştir. Tasarım ya da karar verme alanı genel olarak mimardan daha çok merkezi otoritenin memurlarına ya da farklı aktörlere bırakılmıştır".
Yine tutuklu aileleri tarafından 28-29 Eylül 2002'de düzenlenen ve "Hapishaneler ve Sağlıklı Yaşam Koşulları" Sempozyumu'nda TMMOB yetkilisi tarafından sunulan bildiride; "Mimarlık, Cezaevleri Mimarisi ve F Tipi Cezaevleri" konusu ele alınmış ve çeşitli yönleriyle irdelenmiştir. Özellikle F tiplerinin yarattığı sorunlar, küreselleşme sürecinde cezaevleri tiplerindeki değişimlerin ele alındığı konuşma metninde toplumun genelini ilgilendiren ve infaz rejiminin bir parçası olan "cezaevi fizik mekânın planlanmasının" kamuya ve dolayısıyla ilgili meslek örgütlerinin denetimine açılması savunulmuştur.