Mimarlar Odası, ‘Rant ve Talan Politikaları’ Karşısında; Mimarlığı ve Yaşam Değerlerini Savunmakta Kararlıdır!

Yazar- MO İstanbul 8 Ağustos 2017 Salı

Bilimin rehberliğinde, kamu yararı ve meslek ilkeleri doğrultusunda çalışmalarını kararlılıkla yürüten Mimarlar Odası’na karşı; tek merkezden aldıkları talimatlar doğrultusunda “rant çevreleri ve destekçilerinin” karalama, itibarsızlaştırma ve hedef gösterme faaliyetleri artarak devam etmektedir.

Bu kez A Haber Kanalı’nın 05 Ağustos 2017 tarihli “Ajans Hafta Sonu” Programında; Mimarlar Odası için “İşte Mimarlar Odasının Gerçek Yüzü” başlığı atılarak “iftira odası, darbelere sevinen oda, rant odası, terör örgütü militanlarıyla kol kola, marjinal örgüt, meslek değil siyaset odası, devletin yararına yapılan projelere dava açarak karşı çıkan, teröristlerin yanında saf tutan, fethullahçı teröristlerin yanında” gibi ifadeler kullanılmış,  denetlenmediği ve toplanan aidatların terör örgütlerine aktarıldığı, kendi binasında kaçak yapılaşma olduğu” yönünde tümüyle kurgusal, gerçek dışı, iftira dolu açıklamalarda bulunulmuştur.

İftiradan sorumlu A Haber Ajansı ile haber yapan sunucu ve kimi kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmanın yanı sıra tazminat davaları da açılacaktır. Bu nedenle konu hakkında kamuoyuna açıklama yapma gereği duyulmuştur.

Bütün ülke topraklarını yağma alanı gören, rant politikalarını açıkça savunan, iktidara yakınlığı ile bilinen ve bu nedenle kamuoyu tarafından “yandaş medya” olarak nitelenen kimi basın yayın organlarında Mimarlar Odası’nı hedef alan ve karalama içeren açıklamalar hakkında daha önce de tarafımızca suç duyurusunda bulunulmuş ve hukuki süreç başlatılmıştı.

Yayınlanan programda kullanılan ifadelerde; yasayla kurulmuş bir kamu tüzel kişisi illegal bir örgütmüş gibi sunularak anayasal bir kuruluşu topluma hedef göstermek ve faaliyetlerini engellemek amaçlanmıştır. Sırf olumsuz kanaat uyandırmak ve hedef göstermek amacıyla hazırlanan ve yayınlanan program; manipülatif ve siyasi bir saldırı niteliğindedir.

TMMOB’a bağlı Odalar; 6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasası ile kurulan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. 2 Aralık 2002 tarih ve 24954 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan TMMOB Ana Yönetmeliği’nin “Birliğin ve Bağlı Odaların Amaçları” başlıklı 3. Maddesinin (b) bendine göre; “…kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında, ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak”  Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği(TMMOB) ve bağlı odaların amaçları arasında sayılmıştır.

İmar kararlarında demokratik katılımcı yöntemler izlemek yerine halkı, sivil toplumu, meslek odalarını dışlayan, verilen görüşleri ve yapılan itirazları dikkate almayan yönetimlerin; ülkemizin doğal ve kültürel değerlerinin yok olmasına, sağlıksız ve düzensiz kentleşmeye yol açacak şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırı olan kararlarına karşı yargıya başvurmak her yurttaşın olduğu gibi Mimarlar Odası’nın da anayasal hakkıdır.

Yargı kararlarına saygı göstererek hukuka aykırılıkları düzeltmesi gerekenler, ne yazık ki; sıkça başvurulan bir yöntemle medya gücünü kullanarak kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadırlar. Oda’nın yargıya başvuru hakkını kullanarak açtığı davalarda verilen iptal kararlarından çıkarları etkilenen kesimlerin bir kısım medya organı üzerinden Odaları “millete karşı olmakla” suçlaması hedef saptırarak var olan hukuksuzluğu örtbas etme çabasının ürünüdür. Anayasal bir hak olan dava açma hakkı neredeyse bir suçmuş gibi gösterilmek istenmektedir.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve bağlı Odaların gelir ve giderleri 6235 sayılı Yasa ile belirlenmiştir. Yasa ve yönetmeliklerinde tariflenenler dışında gelir elde etmeleri ve harcamada bulunmaları mümkün değildir. Bütün gelir ve giderleri ile hesapları şeffaf olan, başta kendi üyeleri olmak üzere her türlü denetime açık, organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen bir kamu tüzel kişisi olan meslek kuruluşunun yasal olmayan gelir ve giderleri olması söz konusu değildir. Tamamen kurgu ve hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmayan bu asılsız iddialar, “çamur at izi kalsın” anlayışıyla gündeme getirilmektedir.

Daha önce de benzer açıklamalara yer verilen yayınlarda bulunanların; haklarında açılan davalar sonucu; bu yayınları nedeniyle tazminata mahkûm edildiklerini hatırlatmak isteriz.

Programda kendi yayın organları tarafından “Mimarlar Odasının binasının kaçak olduğunun ortaya çıkarıldığı ve bunun üzerine ilgili idarenin tutanak tutarak idari yaptırım uyguladığı” gibi yalan beyanlarına yer verilmektedir. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinin kullanımındaki binaya ilişkin olarak ilgili belediyece talimatla ve hukuksuz olarak düzenlenen yapı tatil tutanağı, yıkım kararı ve para cezası hakkında Oda tarafından açılan davada İstanbul 3. İdare Mahkemesi’ 2017/1598 K. sayılı kararlarıyla; yapı tatil tutanağı ve yıkım kararının yürütmesinin durdurulmasına, para cezasının ise iptaline karar verilmiştir. Söz konusu yargı kararıyla, yapı ruhsatı ve iskânı olan Mimarlar Odasının Binasının kaçak olduğu algısını yaratarak Odayı itibarsızlaştırmak amacıyla hareket eden yayın organının bu amaçlarına ilgili idareleri de alet edecek kadar ileri gitmeleri endişe vericidir.

Basın etiği ile bağdaşmayan saldırılar nedeniyle bu yayın kuruluşlarına; “basın özgürlüğünü ve gerçek haberciliği” bir kez daha anımsatmak isteriz.

Mimarlar Odası, kamu kurumu niteliğinde, anayasal bir meslek kuruluşudur. Mesleğin ve meslektaşlarının çıkarlarını korumak, şehir planları ve uygulamalarının, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetlemek ve bu konuda kamu yararını sağlamak için gerekli çalışmaları yapmakla yükümlüdür.

Mimarlar Odası’nı karalama suretiyle toplum gözünde saygınlığını zedeleme yönündeki çalışanların, hiçbir şekilde Cumhuriyetin simgelerinin ve mirasının yok edilmesi, 3.köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu, Kanal İstanbul, AOÇ’ye yapılan Kaçak Saray, ülke topraklarının imara açılması ve pek çok hatalı yatırım kararının yarattığı doğa ve kültür tahribatının üzerini örtemeye yetmeyeceği bilinmelidir.

Bu vesileyle Mimarlar Odası olarak, meslek odaları üzerinde oluşturulmaya çalışılan bütün siyasi baskılara karşın mimarlık, kent ve çevre değerlerini savunma mücadelemizi sürdürmekte kararlı olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. İftira ve karalama içeren haber ve açıklamalar yapanlar hakkında tazminat davaları açılmaya ve suç duyurularında bulunulmaya devam edilmektedir. Rant ve talan politikalarını savunanlar hakkında başlattığımız hukuki sürecin takipçisi olacağımızı değerli kamuoyumuzla paylaşıyoruz.

TMMOB MİMARLAR ODASI

08.08.2017

 

Yazar- MO İstanbul 8 Ağustos 2017 Salı