“Evvela dişlerimiz döküldü,
Sonra saçlarımız,
Ardından birer birer arkadaşlarımız” demiş dedem…

Çok sevdiği bir arkadaşının vefatının ardından yazmış “Arkadaş Dökümü” adlı şiirini.

Nasıl ki ressam tarafından bakıldığında Bedri Rahmi denince akla ilk gelen “renkler” oluyor ise, insan tarafından bakıldığında da dedem, “arkadaşlıkları” ile hatırlanıyor tabii ki.
Cemal Tollu için Lyon’dan kalkıp Paris’e gelmiş bir adam Bedri Rahmi. Paris’te de Eren Hanım ile tanışmış. Cemal Tollu ile olan derin dostluğu Arif Kaptan’la birlikte Trabzon’da başlamış. Ardından Paris’te ise kimler yok ki dost listesine eklenen; Ruknettin Resuloğlu mu dersiniz, Abidin Dino mu, Fikret Mualla mı? Kimler yok ki …
Dostları… Uzayıp giden zengin bir liste. Neler konuşmuşlardır kim bilir diye düşünüyor insan. Orhan Veli ile uzun uzun İstanbul’u konuşmuşlardır, Sait Faik ile Mercan Baba uğruna kim bilir nasıl derinleşmişti arkadaşlıkları, Cevat Şakir ile Maviyi Anadolu’yu, Azra Erhat ile mavi yolculukları konuşmuşlardır elbet… İlhan Berk ile Bodrum’u, Turan Erol’la Milas’ı… İlhan Koman’la heykelleri, Zühtü Müridoğlu ile akademiyi… Nazım Hikmet’le şiire dair muhabbet etmiş olmalılar. Pilevneli’yle Fenerbahçe’yi konuşmuşlardır ve daha kim bilir neleri… Ama eminim Cengiz Bektaş ile Kuzguncuk’u konuşmuşlardır.

Dedem Bektaş’ı o kadar çok sevmiş ki Cengiz Bektaş bir ödül kazandığı vakit, uğruna bir şiir bile yazmış. İçinde Bektaş’ın adı geçmez ama olsun, o şiir Bektaş’a ithaf edilmiş. Bu kadim dostluğa saygı ile, dedemi, ölümünün 47. Yılında, çok sevdiği arkadaşı Cengiz Bektaş’la birlikte, Kuzguncuk’ta anmak istedik. Her iki güzel adama da selam olsun…

BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU “Bedri Rahmi’den Cengiz Bektaş’a Selam Ola…” isimli sergisi 28 Eylül – 18 Ekim tarihleri arasında İstanbul Kuzguncuk IMOGA Art Space’de izlenebilir.