6.6.4. Ek 4

2007 Planı İptal Davası Dilekçesi

 

Danıştay Başkanlığı’na Sunulmak Üzere,

İstanbul İdare Mahkemesi Sayın Başkanlığı’na

 

Yürütmenin durdurulması istemlidir.

 

 Danıştay 6. Dairesinin 2005/3555 E. sy dosyası ile bağlantılıdır

           

 

DAVACILAR: 1- TMMOB Mimarlar Odası (İstanbul Büyükkent Şubesi) – Yıldız Dış Karakol Binası Beşiktaş –İst.

 

VEKİLLERİ: Av.İlyas BULCAY-

 Altunizade Sırmaperde Cad. Yetimhane Sok.4/6 Üsküdar-İST

 

DAVALI İDARELER: 1- Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı

                         Bakanlıklar – ANKARA

 2- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

 Saraçhane – İSTANBUL

 

KONU: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na verilen 06.06.2007 tarih ve 422 sayılı dilekçeyi (EK-2) süresinde cevaplamayarak itirazı zımnen reddeden idarenin işlemi ile işlemin dayanağı olan davalı TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO AŞ tarafından hazırlanıp, TOKİ Başkanlığı onayı alındığı belirtilen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nce de onaylanarak 07.05.2007 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde askıya çıkarılmış olan 22.03.2007 t.t. 1/5000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Nâzım İmar Planı’nın yasalara, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE ve öncelikle dosya üzerinden YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA karar verilmesi istemidir.

 

ASKIYA ÇIKIŞ TARİHİ: 07. 05. 2007

 

ASKIDAN İNİŞ TARİHİ: 07. 06. 2007

 

İDAREYE İTİRAZ TARİHİ: 06. 06. 2007 (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na verilen 06.06.2007 tarih ve 422 sayılı dilekçe (EK-2)

 

ZIMNEN RED TARİHİ: 05. 08. 2007

 

 

A Ç I K L A M A L A R

 

1- Ataşehir arazisi “Toplu Konut Yasası” çerçevesinde İstanbul Valiliği’nce “Toplu Konut Alanı” ilan edilen edilmiş bir bölge olup, Ataşehir Projesi’nin doğu ve batı bölgelerini kapsayan 1/5000 ölçekli Nâzım İmar Planı 23.07.1990 tarihiyle onaylı bulunmaktadır. Ataşehir arazilerinin tamamı Hazine adına kayıtlı iken, Bakanlar Kurulu’nun 19.10.1987 tarih ve 87/12215 sayılı kararı ile 30.10.1987 tarihinde T. Emlak Bankası AŞ’ne devredilmiştir. T. Emlak Bankası AŞ bu çerçevede Ataşehir arsaları üzerinde 1990’lı yıllarda 26.000 konutluk (eski adı Anatepe Uydukent Projesi) “Ataşehir Projesi” uygulamasını başlatmış; bu çerçevede, doğu bölgesindeki konut alanlarının tamamının yapımı etaplar halinde tamamlanmıştır.

 

2- Daha sonra, Ataşehir Projesi olarak bilinen alanın tamamı Emlak Bankası mülkiyetinden Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı mülkiyetine geçmiş; bir TOKİ iştiraki olan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ ise, 2004 yılında, Ataşehir alanının henüz yapılaşmamış kısımlarında yeni bir plan hazırlamış ve bu plan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca 29.04.2004 tarihinde resen onanmıştır.

 

3- Söz konusu plana Ataşehir Sakinleri Dayanışma Derneği tarafından iptal davası açılmış; Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi de davaya müdahil olmuştur. Ardından planın birkaç noktasında gene Emlak GYO tarafından parsel bazında bazı tadilatlar yapılmış ve bu tadilatlar plan üzerine işlenerek, planın bütünü, 5.11.2004 tarihinde Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından, yeni bir planmış gibi tekrar onaylanmıştır. Bu tadilatlara ve planın son şekline dernek tarafından tekrar iptal davası açılmış, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından bu davaya da müdahil olunmuştur.

 

4- Danıştay 6. Dairesi, ilk davanın da ikinci dava (Danıştay 6. Dairesi 2005/3555 E.) dosyası üzerinden görülmesine ve kararın ardından da 13.02.2006 tarihinde 2005/3555 E. sayılı dosyasında planın yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir (EK-3). Her iki dosyadan 14.07.2006 tarihinde Prof. Dr. Şule Karaaslan, Prof. Dr. Güzin Konuk ve Prof. Dr. Akın Eryoldaş’tan oluşan bilirkişilerle yerinde keşif yapılmıştır. Bu etapta artık bilirkişi raporu ve ardından yargının kararı beklenirken, bu kez de, “yürütmenin durdurulması” kararını aşmak ve yeni ruhsat alımları durdurulan inşaat şirketlerinin önünü açabilmek amacıyla, imar hukukuna ve mevzuatına aykırı yeni bir girişim gerçekleştirilmiştir. Aşağıda açıklanan bu girişim sürerken ise bilirkişilerce 14.09.2006 tarihinde verilen raporda “Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca 29.04.2004 tarihinde resen onaylanan Kadıköy ilçe sınırları içinde kalan Ataşehir Toplu Konut Alanının bir kısmına ilişkin olarak Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ tarafından hazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Nâzım ve Uygulama İmar Planlarının iptal edilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır” denilmiştir. İtiraz üzerine, verilen ek raporda da aynı görüş tekrarlanmıştır (EK-4).

 

5- TOKİ’nin 06.02.2006 tarihli başvurusu üzerine, zaten “Toplu Konut Alanı” olan söz konusu plan alanının tamamının, bir kez daha Toplu Konut Alanı ilan edilmesi İstanbul Valiliği’nce uygun görülmüş; ardından da, Danıştay’ın yürütmesini durdurduğu plan üzerinde –bir kısım alanın plan onama sınırı dışına çıkartılması biçiminde– oynanarak, alışılmadık bir yöntemle güya yeni bir plan yaratılmış ve bu sözde “yeni plan” 14.06.2006 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nce onaylanıp 26.06.2006 tarihinde de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından da imzalanarak, 11.08.2006 tarihinde 1/5000 ölçekli Nâzım İmar Planı Büyükşehir Belediyesi’nde, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı da Kadıköy Belediyesi’nde askıya çıkarılmıştır. Bu planla, plan onay sınırı değişikliği dışında, hakkında Danıştay’ca “yürütmeyi durdurma” kararı alınmış olan planda başkaca hiçbir değişiklik yapılmamıştır. Yasal olarak “yok hükmünde” olan bu planın da iptali için, Ataşehir Çevre ve Kültür Derneği ile Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi birlikte plan iptal davası açmıştır.

 

6- Son olarak, bir TOKİ iştiraki olan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı yeni bir plan tadilatı daha yapmış; İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından da onaylanan 22.05.2007 t.t. 1/5000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Nâzım İmar Planı 07.03.2007 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, 1/1000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Uygulama İmar Planı ise, gene 07.05.2007 tarihinde Kadıköy Belediyesi’nde askıya çıkarılmıştır.

 

7- Bu son plan tadilatı da, daha önceki planlara ilişkin itirazlarımızı ve iptal davası nedenlerimizi karşılamaktan çok uzaktır. Bütün bu süreç zarfında hazırlanan tüm plan tadilatları gibi, bu son plan tadilatı da, bölgeyi “pazarlama” adına, bölgeye, Ataşehir bütününe ait 1990 t.t. planının çok üstünde bir nüfus ve yapılaşma getirmektedir. Ayrıca, donatı alanları ihtiyacının “özel donatı alanları” ile karşılanmasını esas alan “özelleştirmeci yaklaşım” bu son plan tadilatında daha da artmış görünmektedir.

 

8- Bu çerçevede, askıdaki plan ciddi sakıncalar içermektedir:

A) Söz konusu tadilat planları gündeme geldiğinde, Ataşehir projesinin doğu bölgesindeki konut alanlarının tamamı yapılaşmış; batı bölgesinde ise hiç uygulama yapılmamıştı. Emlak Bankası kaynaklı verilere göre;1990 t.t. 1/5000 ölçekli planın (Küçük Bakkalköy Anatepe Yerleşmesi Nâzım İmar Planı), batı yakasında 763.264 m2 konut alanı; 69.385 m2 konut + ticaret alanı vardır ve ikisinin toplamı 832.649 m2 etmektedir. Bu alanlardaki toplam konut inşaatı ise 1.186.977 m2’dir. Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ tarafından hazırlanmış olan 29.04.2004 t.t. tadilat planındaki, 1 konut brüt 150 m2 ve 1 aile 4 kişi kabulüne göre, 1990 planında daire sayısı 7913, buna karşılık gelen nüfus ise 31.652 kişi olmaktadır.

 

29.04.2004 t.t. planda; konut alanı 102,94 ha.’a (1.029.400 m2) çıkarılmış, konut alanının tamamında inşaat emsali E=2,5 olmuştur. (Lejantta “orta yoğunluklu konut alanı” olarak gösterilerek!) Buradan kalkarak, toplam konut inşaat alanı= 102,94X2,5=257,35 ha.’dır (2.573.500 m2). 1 daire brüt 150 m2, 1 aile ortalama 4 kişi kabulü ile nüfus 68.627 kişi olmaktadır. Görüleceği üzere, 1990 planında 31.652 kişi, yeni planla 68.628 kişiye yükseltilmiştir.

 

25.11.2004. t.t. plan tadilatı ile doğu bölgesindeki 82.900 m2 konut alanı tekrar donatı alanına (park + meslek lisesi + belediye hizmet alanı) dönüştürülerek, toplam konut alanı 82.900 m2 azaltılmış; batı yakasında da sağlık tesisleri alanına 29.200 m2 konut alanı getirilmiştir. Böylelikle doğu yakasına getirilen konut alanı, 219.329 – 82.900 = 136.429 m2’ye, plan alanındaki toplam konut alanı ise, 1.029.400 – 82.900 + 29 200 m2 = 975.700 m2’ye düşürülmüştür. Bu plan tadilatı da, 1 daire 150 m2 ve hane halkı büyüklüğü 4 kişi kabul edilerek hazırlanmış olup; bu kabule göre, planın toplam nüfusu 65.047 kişi olmaktadır.

Son plan tadilatına kadar, bu planlarda nüfus hesabı ortalama hane halkı büyüklüğü 4 alınarak yapıldığı halde, son plan tadilatında (22.03.2007 t.t. 1/1000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Uygulama İmar Planı) bu sayı 3’e düşürülmüştür. Bu da, elbette birdenbire plan nüfusunun 1/4 oranında azalmasına neden olmuştur. TOKİ’nin farklı ekonomik ve sosyal çevrelerde konut ve bu alanların planlarını da yapmaktadır. Ancak daha önce sosyal, ekonomik ve kültürel farklılıklar taşıyan alanlarda nüfus hesabına esas teşkil edecek kabullerini ince araştırmalar sonucuna(!) dayandırdığı pek görülmeyen, mesela İstanbul içinde hiçbir alanda, “İstanbul için ortalama hane halkı büyüklüğü 4 kişidir; ama bu ortalamadır. Bu çevrede ise hane halkı büyüklüğü, araştırdık, 5 –ya da 6– çıktı” deyip bölgeye gelecek nüfusu bu kabule göre hesaplayıp, donatı alanlarını da buna göre fazla ayırdığı bir plan hazırladığını görülmemiştir. Ama mesele gelecek nüfusu, dolayısıyla da donatı alanları ihtiyacını az göstermeye gelince, daha önce kendisinin de uyguladığı kabulleri birden bire reddetmesi ilginçtir. Bu yaklaşımla, yeni planın getireceği nüfus, 1 daire 150 m2 ve ortalama hane halkı büyüklüğü 3 kişi alarak hesaplanmış ve 32.835 kişi olarak gösterilmiştir. Oysa daha önce gene kendisinin hazırladığı planlarda (ve de İstanbul için hazırlanan tüm planlarda esas alınan genel kabule göre) 2000 nüfus sayımı sonuçlarına dayanarak 4 kabul edilen ortalama hane halkı büyüklüğü esas alındığında, bu nüfus 43.695 kişi etmektedir. 1990 planında aynı alanın nüfusunun ise, aynı kabullerle yapılan hesap sonucu, 31.652 olduğu görülmektedir.

Sonuç olarak, 22.03.2007 t.t. 1/5000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Nâzım İmar Planı, Ataşehir’i bir bütün olarak ele alan ve doğu bölgesi buna göre yapılaşmış olan 1990 Nâzım İmar Planının aynı bölge için getirmiş olduğu 31.652 kişi nüfusu, 12.043 kişi – yani (%38)– artırarak 43.695 kişiye yükseltmektedir.

 

B) Plandaki ciddi sakıncalardan biri de, 1990 planına göre Ataşehir’in doğu bölgesindeki konutların yapımı tamamlandığı halde, 2004’ten bu yana yapılan plan tadilatları ile bu bölgeye de ilave konut alanları getirilmesi olmuştur.

 

23.07.1990 t.t. Nâzım İmar Planında: daha sonra yapılacak tadilat planlarının kapsadığı alanın doğu yakasında hiç konut alanı yoktur.

 

29.04.2004 t.t. planla, konut yapımlarının tamamlanmış olduğu doğu bölgesine de, sosyal donatı alanları konut alanına dönüştürülerek, yapılaşma emsali E=2,5 olmak üzere, 21,93 ha. yeni konut alanı getirilmiştir. Plan kabulü 1 daire 150 m2 ve ortalama hane halkı büyüklüğü 4 kişiden hesaplandığında, bu alana gelecek nüfus 14.624 kişi olmaktadır. Böylelikle, bir yandan doğu bölgesinin mevcut nüfusuna hizmet verecek donatı alanları azaltılırken, öte yandan, gelecek ek nüfusun yükü de mevcut sosyal donatı alanlarına yüklenmiştir. Bu arada, bu alanların konut yapımı için Soyak’a verilmesi ile ilgili, Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ ile Soyak arasındaki yazılı anlaşmanın, henüz söz konusu plan ortada yokken yapılmış olduğunu da özellikle vurgulamak isteriz. Bu hukuk dışı işlem, planlama sürecinin “önce pazarlama-ardından planlama” biçiminde işlediğine ilişkin görüş ve endişelerimizi bir kez daha doğrulamaktadır.

 

25.11.2004. t.t. plan tadilatında ise, doğu bölgesine getirilmiş olan konut alanının 82.900 m2’sinin (8,29 ha.) tekrar donatı alanına (Park + Meslek Lisesi + Belediye Hizmet Alanı) dönüştürülmesi sonucu konut alanı miktarı biraz azaltılarak 136.429 m2’ye düşürülmüştür. 1 daire 150 m2 ve ortalama hane nüfusu 4 kişi kabulü ile bu alana gelecek yeni ilave nüfus ise 9096 kişi olmaktadır.

 

Doğu bölgesine yeni konut alanı ve dolayısıyla da ilave nüfus getirilmesi konusundaki ısrar askıda olan son tadilat planında da devam etmektedir. Tepkileri azaltmak için bu alan biraz küçültülmüş, yapılaşma emsali 2,07’ye düşürülmüş ve bir ilköğretim alanı ilave edilmiştir. Ancak gelecek ilave nüfusun ihtiyacının sadece ilköğretim alanı ile sınırlandırılmasının yetersiz olduğu açıktır. Bu işte temel problem, konut yapılaşmasını tamamlamış olan Ataşehir doğu bölgesine yeni ilave konut alanı ve dolayısıyla da ek nüfus getirilmesi ve bunun yanlışlığı ve sakıncaları gerek yapılan plan tadilatlarına itirazlarda, gerekse de dava dilekçelerinde açıkça vurgulanmış olduğu halde, bu konuda ısrarlı davranılmasıdır.

 

C) Askıdaki planda donatı alanları yetersizdir. Plan Raporu’nda, hane halkı ortalaması 3 kişi kabulü ile yapılan nüfus hesabı ile nüfus düşük gösterilmeye çalışılmış; bu çerçevede de, donatı alanları yeterli gibi gösterilme olanağı yaratılmıştır. Daha önceki tadilat planlarındaki gibi, ortalama hane halkı büyüklüğü 4 kişi alınarak yapılan hesapta ise nüfus 43.695 kişi olmaktadır. Bu nüfusa göre, planda getirilen donatı alanlarının ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu görülmektedir. Örneğin,

 

Gerekli Kreş + Anaokulu: 43.780 x 1 m2/kişi = 43.780 m2 iken

Planda Getirilen Kreş Alanı = 32.800 m2’dir.

 

Gerekli İlköğretim Alanı: 43.780 x 4 m2/kişi= 175.120 m2 iken

Planda Getirilen İlköğretim Alanı = 123.000m2 olup, bunun da 43.300 m2’si Özel İlköğretim Alanı’dır.

 

Gerekli Orta Öğretim (Lise + Meslek Lisesi) Alanı: 43.780 x 3 m2/kişi = 131 340 m2 iken,

Planda Getirilen Lise + Meslek Lisesi alanı toplamı = 98 500 m2’dir.

 

Gerekli Sağlık Tesisi Alanı: 43 780 x 2 m2/kişi = 87 560 m2 iken,

Planda Getirilen Sağlık Alanı = 65.700 m2 olup, bunun 41.400 m2’si Özel Sağlık Alanı’dır.

 

D) Plandaki yeşil alanların çoğunun, yüksek gerilim hatları altı, İSKİ isale hattı üstü gibi kullanılamayan bantlar, otoyollardan çekme biçimindeki bantlar, refüj yeşilleri, raporda da belirtildiği gibi, %30’un üstünde meyilli alanlarda planlandıkları görülmektedir. Yani bu alanların çoğu, çocuk bahçesi, oyun alanı, park gibi, aslında aktif yeşil alan olarak kullanıma müsait olmayan alanlardır; ama aktif yeşil alan hesabına dahil edilmişler. Hatta planda Otobanın kavşağındaki alanlar dahi park olarak gösterilmiş ve aktif yeşil alan hesabına katılmıştır. Böylesi bir yaklaşımla, Plan Raporu’nda, Park + Spor Alanı olarak (13.988 m2’lik Özel Spor Alanı hariç) 562.382 m2 alan ayrıldığı yazılmaktadır. Ancak yapılan ölçümlerde bu alan bulunamamıştır.

 

Bu husus, 25.11.2004 t.t. revizyon imar planında da aynen söz konusu olmuştur. Plan Raporu’na göre 25.11.2004 t.t. planda, 561.067 m2 park alanı, 57.594 m2 spor alanı, 14.169 m2 de özel spor alanı yer almaktadır. Burada spor alanlarına ilişkin bilgi doğrudur. Ancak söylenilen miktarda park alanı mevcut değildir. Aynı alana ilişkin Danıştay 6. Dairesinin 2005/3555 E. sayılı dosyasından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen Bilirkişi Raporu’nda (EK-4) da bu durum,

 

“Donatı eksikliğinin başında aktif yeşil alanlar ve eğitim gelmektedir. Aktif yeşil alanlar park ve spor alanı olarak 25 Kasım 2004 planında 16,4 ha. olarak hesaplanmıştır. Toplam içinde yer alan diğer yeşiller yol kenarı, yüksek gerilim hattı altı, yol dönüşlerinde kalan artık parseller, izale hattı ve karayolları yaklaşma sınırı ve yonca yaprak düzenlemesinin içinde kaldığından aktif yeşil alan olarak sayılamayacağından 75,05 hektar sınırının çok altındadır. Nisan 2004 planında 55 ve Kasım 2004 planında 57 olarak ifade edilen aktif yeşil alanın yalnızca park 10,7 + spor 5,7 = 16,4 hektarı aktif yeşil alan olarak gerçekte planlandığı hesaplanmıştır” biçiminde vurgulanmıştır.

 

Gerçek anlamda aktif yeşil alan yeterli olmamasına karşın, askıdaki planın, 25.11.2004 t.t. plandaki “Spor Alanı”nın 39.000 m2’sini “Kültürel + Sosyal Tesis”e

(batı bölgesinde), 12.000 m2’lik “Park” alanının tamamının “Teknik Altyapı Alanı”na (batı bölgesinde), gene bir “Park” alanının 4000 m2’sinin “Halk Eğitim Merkezi” ne (doğu bölgesinde) dönüştürüldüğü görülmektedir. Planın konut alanlarını bir miktar düşürmüş olduğu ve bu alanların çoğunu da “özel donatı alanı”na dönüştürdüğü de bilinmektedir. Oysa yukarıdaki fonksiyonlar aktif yeşilden çıkarılan alanlara değil de, konuttan çıkarılan alanlara yerleştirilebilir; hatta konuttan çıkarılan alanlarla –diğer eksik donatılarla birlikte– aktif yeşil alan eksikliği de giderilebilecekken, bu yapılmamış, 25.11.2004 t.t. plana ilişkin Bilirkişi Raporu’nda vurgulanan yetersiz yeşil alanlar daha da azaltılmıştır.

 

E) 29.04.2004 t.t. ilk plan tadilatından bu yana, Ataşehir planlarında donatı alanları içinde “özel donatı alanları” ağırlıklı bir yer tutmakta idi ve bu yaklaşım askıdaki yeni plan tadilatında daha da artarak sürmektedir. Bu çerçevede, askıdaki planda, azaltılan konut alanları yerine 2 “özel ilköğretim alanı”, 2 “özel sağlık alanı” ve 1 “özel kültürel tesis alanı” getirildiği görülmektedir.

 

Bu çerçevede, 25.11.2004 t.t. plandaki konut alanları azaltılırken, kaldırılan konut alanlarının yerine getirilecek fonksiyonlar için önceliğin özel olmayan donatı alanlarına verilmesi gerekirken, eğitim, sağlık gibi temel hizmet alanlarının adeta özel sektöre devredildikleri görülmektedir. Plandaki 9 ilköğretim alanından 3’ü özeldir. Bu durum sağlık alanında daha da göze çarpmaktadır. Planda toplam alanı 24.300 m2 olan 2 “Sağlık Tesisi” ve buna karşılık toplam alanı 41.400 m2 olan 3 “Özel Sağlık Tesisi” vardır. Planlanan alanın tamamının kamu alanı olduğu ve eğitim, sağlık gibi hizmetlerinde öncelikli kamu hizmetleri olması gerektiği göz önüne alındığında, bu plan kararları daha da endişe uyandırmaktadır. Planlama –hele de kamu arazilerinde yapılıyor ve dolayısıyla da kamulaştırma diye bir sorun bulunmuyorsa– yönetmeliğin belirlediği donatı alanları ihtiyacını kamu hizmeti biçiminde ele almalı; bu hizmetlerin parayla verildiği “özel” donatı alanları ise, ancak planlanan alanın ihtiyacı kamuya ait okul, hastane, vb ile karşılandıktan sonra, gerekiyorsa ilave donatı alanı olarak gündeme gelmelidir.

 

F) Planda son derece tehlikeli gördüğümüz ve iptal gerekçesi saydığımız kararlardan biri de, yüksek gerilim hattı altına “ilköğretim”, “lise” ve “sağlık alanı” fonksiyonlarının getirilmiş olmasıdır. Yüksek voltajlı böyle bir yüksek gerilim hattı altına yapı yapılamayacağı gibi, yakın çevresinde uzun süre kalmanın da sağlık açısından zararları bilindiği halde, böyle bir plan kararının nasıl alınmış olabileceğini anlamak mümkün değildir.

 

Burada dikkati çeken bir nokta da, yüksek gerilim hattı altına getirilen fonksiyonların hiç birinin “özel” olmamasıdır. Yani tüm bu sağlık problemleri devlet okulları ile devlet hastanelerine gidenleri ilgilendirecek; “özel” donatıları tercih etmiş olanlar bu tehlikelerden uzak kalacaklardır!

 

Yüksek gerilim altında bu tür fonksiyonlara ve aktif yeşil alanlara yer verilmemeli; bu alanlar, tıpkı yol refüjleri gibi, pasif yeşil alan olarak kullanılmalı; bir kullanım fonksiyonu getirilmemelidir.

 

G) Bir diğer planlama hatası ise, bir yerde 2 ilköğretim alanını, bir diğer yerde de 2 sağlık alanını yan yana koymak olmuştur. Bu durum, askıdaki 22.03.2007 t.t. planla gerçekleştirilmiştir. 25.04.2004 t.t. planda mevcut olan bir ilköğretim alanının yanına, ona bitişik biçimde bir “özel ilköğretim” alanı, gene 25.04.2004 t.t. planda mevcut olan “Özel Sağlık Alanı” yanına da bir “Sağlık Alanı” konmuştur. Bu fonksiyonların alan içinde kolay ulaşılabilecek biçimde dağıtılması gerekirken, biri özel olmak üzere, aynı fonksiyonların yan yana bir bölgede toplanması planlama tekniklerine aykırı bir yaklaşımdır. Bu arada, getirilen “Sağlık Alanı”nın yüksek gerilim hattı altında kalmasının da telafisi imkânsız sakıncalar doğuracak çok ciddi bir hata olduğunu da vurgulamakta yarar görmekteyiz.

 

H) Ataşehir’in doğu bölgesinde yer alan ve 1990 tarihli Ataşehir planlarında “Meslek Lisesi + Sağlık Tesisi + Kadıköy Çiçekevi + Kadıköy Belediyesi Hayvan Evi” olarak gösterilen yaklaşık 8,3 ha.’lık alan 29.04.2004 t.t. planla “Konut” alanına dönüştürülmüş idi. 25.11.2004 t.t. tadilat ile de, bu alan “Meslek Lisesi + Park + Belediye Hizmet Alanı” olarak düzenlenmişti.

 

25.11.2004 t.t. tadilat planında, Ataşehir’in doğu bölgesi’nde yer alan Kadıköy Belediyesi’ne ait Hayvan Bakımevi alanının Belediye Hizmet Alanı olarak gösterilmesi olumlu bir yaklaşımken, askıdaki planda bu alanlar da “Resmi Kurum Alanı”na dönüştürülmüştür. Her ne kadar plan notu olarak resmi kurum alanlarının gerektiğinde belediye hizmet alanı olarak kullanılabileceği belirtilmişse de, bu karar Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ’nin keyfi kararına bırakılmıştır. Mevcut Kadıköy Belediyesi hayvan barınağı ve hayvan hastanesinin korunmasını tehlikeye düşüren bu plan değişikliğinin gerekçesi anlaşılamamış olup, kararın iptali ve alanın tekrar 25.11.2004 t.t. plandaki biçimde değerlendirilmesi önemlidir.

 

1990 tarihli Ataşehir planlarında doğu bölgesi için ayrılmış olan yaklaşık 2,64 ha.’lık “Sağlık Tesisi Alanı”nın kaldırılarak Ataşehir’in yapılaşmasını tamamlamış olan doğu bölgesinin sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılmış olması ise, plan itirazları ve iptal dava dilekçelerinde yer alan ciddi bir itiraz nedeni olmuştur. Konunun bu eksikliği giderecek biçimde yeniden ele alınmasının imar mevzuatına uygunluk için de gerekli ve zorunlu olmasına karşın bu yapılmamıştır. Askıdaki planda ise doğu bölgesi’ne 9450 m2’lik bir “Özel Sağlık Tesisi” getirilmiştir. 1990 planında yer alan (ve de özel olmayan) 26.400 ha.’lık devlet hastanesi yapılabilecek bir sağlık alanının 9450 m2’lik “Özel Sağlık Alanı”na dönüştürülmesinin planlama ilkelerine, kamu yararına ve hukuka aykırı olduğu açıktır.

 

İ) Planın yanı sıra, Plan Notları’nda da birçok sakıncalı, imar mevzuatına ve planlama ilkelerine aykırı hüküm yer almaktadır.

 

a) Plan Notları’nın 5. maddesinde, “Bodrumlar siteye veya binaya ait ortak kullanıma açık sosyal ve idari tesis olarak kullanılabilir. Bu alanlar emsale dahil değildir” hükmünün ikinci cümlesi, yani bu alanların emsale dahil olmaması imar mevzuatına aykırıdır. İstanbul İmar Yönetmeliği’nde bu alanlar yapı emsali içinde yer alıyor. Yönetmeliğin 2.04.4. Taban Alanı tanımında taban alanı hesabına dahil edilmeyen alanlar arasında bu fonksiyonlar yer almamaktadır. “2.04.6. Yapı İnşaat Alanı” tanımında da, ortak alanlar yapı inşaat içinde sayılmakta olup “2.04.7. Kat Alanı Kat Sayısı(KAKS) (EMSAL)” tanımında ise, KAKS yapının bütün katlardaki alanları toplamının imar parseli alanına oranından elde edilen sayı olarak tanımlanmaktadır.

 

b) Plan Notları’nın 6. maddesinde yer alan “Blokların bahçe mesafeleri; yönetmelikte belirlenen bahçe mesafelerine göre veya ilçesinde onaylanacak vaziyet planı ve mimari projeler ile belirlenir” hükmünde “veya” ibaresine yer verilerek, ilçesince onaylanacak vaziyet planı ve mimari projeler ile yönetmelikte belirlenmiş olan minimum bahçe mesafelerinin altına inilebilmesine olanak sağlanmaktadır.

 

Aynı maddede yer alan “Yapılar ayrık, blok ve sıra blok şeklinde yapılabilir” hükmü, 2,5 emsale varan çok yüksek yoğunluklu bu bölgede, bugüne dek yapılmış olan ayrık nizam kulelerin (!) getirdiği anormal yoğun ve ezici etki dikkate alındığında, yeni yapıların blok ve hatta sıra blok şeklinde yapılmasına izin vererek şimdiye kadar hiç örneği görülmemiş “bitişik nizam gökdelen”ler yaratmanın getireceği tamir edilemeyecek tahribat açıkça görülebilecektir.

 

Maddenin son cümlesindeki, “…blok boyutları ve parsel yapılanma şartları avan proje veya vaziyet planı ile belirlenir” hükmü de gene ayrıcalıklı yapılaşma hakları getirmenin bir biçimidir. Önce, yukarıda da vurguladığımız gibi, bölgede yapılar blok değil ayrık nizam olmalıdır. Parsel yapılanma şartları ise “avan proje veya vaziyet planı” ile değil, imar uygulama planı ile belirlenir. Aksi takdirde, proje aşamasında, planın getirdiğinin ötesinde yapılanma hakları için pazarlık yolu açılmış olur.

 

c) 13. maddenin ikinci cümlesinde, “Kentsel sosyal altyapı alanlarında ve resmi kurum alanlarında uygulama avan projeye göre yapılacaktır. Tabii zemin altındaki bodrum katlar ve bu katlarda düzenlenecek otoparklar emsale dahil edilmez” hükmü yer almaktadır. İmar mevzuatında ve bu çerçevede İstanbul İmar Yönetmeliğinde zemin altındaki bodrum katlarda yer alıp da emsale dahil olmayan fonksiyonlar belirtilmiştir. Burada bodrum kata gelecek foksiyonlar arasında hiçbir ayrım yapmaksızın, tüm zemin altı katları emsal dışı saymak, planla getirilen emsali istendiği kadar aşmanın bir yoludur. Hele de arazinin genellikle eğimli olduğu düşünüldüğünde, gelecek emsal dışı bodrum katlar, planda verilen emsalin uygulamada yasadışı plan notları ile nasıl katlanabildiğinin açık bir örneğini oluşturacaktır.

Otoparklar için ise, gene İstanbul İmar Yönetmeliğinin “2.04.7. Kat Alanı Kat Sayısı(KAKS) (EMSAL)” tanımında, KAKS’a dahil olmayan otoparklar, “Ticari amacı olmayan ve yapının kendi ihtiyacı için otopark olarak kullanılan bodrum katlar” biçiminde tanımlanmaktadır.

 

d) Plan Notları’nın 19. maddesi ise, parselin tamamında, zemin altında, otopark ihtiyacının 4 katı kadar kapalı otopark yapılabileceğini; açık otoparkların bu hesaba dahil edilmeyeceği hükmü yer almaktadır. Burada, İstanbul’un su krizine girmek üzere olduğu bilinir, kentin her tarafında suyu iktisatlı kullanma çağrıları yer alırken, yağmurla gelen suların toprak altına inerek su rezervlerine ulaşması için kentlerde parsellerin bina dışı alanlarının, yani bahçelerinin mümkün olduğunca betonlaşmamasının gerektiği çok açıkken, bu gerçeğe göz yumarak, planlanan alanın neredeyse tamamını betonlaştırarak toprağı tümüyle yok etmek açıkça susuzluğa davetiye çıkarmak demektir. Ayrıca burada dikkati çeken bir husus, bu yeraltı otoparkının –açık otoparkların otopark ihtiyacının bir kısmını karşıladığını da göz ardı edin denerek– ihtiyacın 4 katına kadar yapılabilmesidir

 

Bu hüküm İstanbul İmar Yönetmeliği’ne de aykırıdır. İstanbul İmar Yönetmeliğinin “2.04.7. Kat Alanı Kat Sayısı (KAKS) (EMSAL)” tanımında, KAKS’a dahil olmayan otoparklar, “Ticari amacı olmayan ve yapının kendi ihtiyacı için otopark olarak kullanılan bodrum katlar” biçiminde tanımlanmaktadır. Burada ise ihtiyacı kat kat aşan bir otopark yapımından söz edilmektedir.

 

e) 22. maddede blok ebatlarının serbest bırakılması son derece sakıncalıdır. Bu husus Plan Notları’nın 6. maddesinde de yer alıyor. 6. madde ile ilgili olarak dilekçemizin 9-b maddesinde yer alan değerlendirmemiz burada da aynen geçerlidir. Getirilen bu sınırsız serbestlik imar mevzuatına da aykırıdır.

 

9- Son olarak planların askıya çıkış tarihi ve itirazımız ile ilgi olarak açıklama yapma gereği ortaya çıkmaktadır. Bir TOKİ iştiraki olan Emlak Konut GYO AŞ tarafından hazırlanıp TOKİ Başkanlığı onayı alındığı belirtilen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nce de onaylanan 22.03.2007 t.t. 1/5000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Nâzım İmar Planı 07.05.2007 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde askıya çıkarılmıştır.

1/1000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Uygulama İmar Planı ise, gene 07.05.2007 tarihinde Kadıköy Belediyesi’nde askıya çıkarılmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin web sitesinde askıya çıkan planlarla ilgili bilgiler yer almakta olup, ekte sayın mahkemenin bilgisine sunulan çıktıdan da görüleceği üzere, 1/1000 ölçekli planın askıdan iniş tarihi 07.06.2007 olarak açıklanmıştır. Kadıköy Belediyesi’nin web sitesinde ise askıya çıkarılan planlarla ilgili hiçbir bilgi yer almamakta olup, bu durumda, doğal olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 1/5000’in askıdan iniş tarihi olarak ilan edilen 07.06.2007 tarihinin, 1/1000 planın için da aynen geçerli olacağı kabulü ile 06.06.2007 tarihinde, 1/5000 plan için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, 1/1000 plan için ise Belediyesi’ne itirazlarımız yazılı olarak iletilmiştir. Ancak Kadıköy Belediye’nin cevabi (Ek-5) yazısında, 1/1000 ölçekli planların 05.05.2007 tarihinde askıdan indirildiği ve bu durumda itirazımızın işleme konamayacağı bildirilmiştir.

 

10- Oysa 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun Md. 8-b) bendinde “İmar Planları; Nâzım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nâzım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren Belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye Başkanlığı’nca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi on beş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar” şeklinde düzenlenmiştir. Bilindiği gibi bir aylık süre ile anlaşılması gereken ilan günü ile ertesi ayın ilan gününün aynı olmasıdır. Bu durumda da 07.05.2007 tarihinde askıya çıkarılan planlar için askıdan iniş tarihi 07.06.2007 olacaktır. Nitekim de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde askıdan iniş tarihi olarak 07.06.2007 tarihi belirtilmiştir ve 1/5000 ölçekli Nâzım imar planına askı süresinde itiraz edilmiştir. İtirazımızın sonucuna göre dava gerekirse yasal süreler içinde dava açılacaktır. Oysa Nâzım İmar planına bağlı olan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar planının Nâzım imar planından önce askıya çıkarılmasının planlama tekniklerine ve şehircilik ilkelerine aykırı bulunması bir yana, bir aylık sürenin yanlış hesaplanarak 1/1000 ölçekli huzurdaki dava konusu plana 06.07.2007 tarihinde yapmış olduğumuz itirazın süresi içinde olmadığı şeklindeki Kadıköy Belediyesi cevabı da hukuk dışıdır.

 

11- Bu durumda, 1/1000 planlar için, yasal haklarımızı kaybetmemek amacıyla planların askıdan inmesini takiben 60 gün içinde, dava açmamız gerektiğinden, 1/5000 ve 1/1000 planlar için ayrı davalar açılması kaçınılmaz olmuştur. Huzurdaki davada birlikte açacağımız ancak yukarıdaki nedenle ayrı açmak zorunda kaldığımız 1/1000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Uygulama İmar Planı’nın iptali ile ilgili dava 2007/11933 sayıyla kayıtlı olarak açılmıştır.

 

HUKUKSAL NEDENLER: Anayasa, İYYY, İmar Kanunu, İmar mevzuatı, 12 Eylül 1999 tarih ve 23804 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yönetmelik ve ilgili mevzuat

 

KANITLAR: Bir TOKİ iştiraki olan Emlak Konut GYO AŞ tarafından hazırlanıp TOKİ Başkanlığı onayı alındığı belirtilen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nce de onaylanarak 07.05.2007 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde askıya çıkarılmış olan 22.03.2007 t.t. 1/5000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Nâzım İmar Planı dosyası ve ekleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na verilen 06.06.2007 tarih ve 422 sayılı dilekçe (EK-2), Danıştay 6. Dairesinin 2004/6128 E. ve 2005/3555 E sayılı dosyaları, Danıştay 6. Dairesi’nin 2005/3555 E. sayılı dosyasından verilen 13.02.2006 tarihli yürütmesinin durdurulmasına kararı (EK-3), Danıştay 6. Dairesi’nin 2004/6128 E. ve 2005/3555 E. sayılı dosyasından verilen bilirkişi raporları (EK-4), Kadıköy Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğü’nün 15.06.2007 tarih M.34.6.K.A.D.0.10-07/837617 sayılı cevabi yazısı (EK-5), keşif ve bilirkişi incelemesi ile her türlü kanıt 

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na verilen 06.06.2007 tarih ve 422 sayılı dilekçeyi (EK-2) süresinde cevaplamayarak itirazı zımnen reddeden idarenin işlemi ile işlemin dayanağı olan davalı TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO AŞ tarafından hazırlanıp, TOKİ Başkanlığı onayı alındığı belirtilen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nce de onaylanarak 07.05.2007 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde askıya çıkarılmış olan 22.03.2007 t.t. 1/5000 Ölçekli Ataşehir Toplu Konut Alanı Revizyon Nâzım İmar Planı’nın yasalara, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE ve öncelikle açık yargı kararlarına rağmen yapılan ve telafisi imkânsız zararlara yol açacak olan planların dosya üzerinden YÜRÜTMELERİNİN DURDURULMASINA, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı idarelere yükletilmesine karar verilmesini vekâleten dilerim.

 

Saygılarımla. 20.08.2007

                         

Davacılar Vekili

Av. İlyas BULCAY

                       

EKLERİ:

1) Vekâletnameler (EK-1)

2) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na verilen 06.06.2007 tarih ve 422 sayılı dilekçe (EK-2)

3) Danıştay 6. Dairesi’nin 2005/3555 E. sayılı dosyasından verilen 13.02.2006 tarihli yürütmesinin durdurulmasına kararı (EK-3)

4) Danıştay 6. Dairesi’nin 2004/6128 E. ve 2005/3555 E. sayılı dosyasından verilen bilirkişi raporları (EK-4)

5) Kadıköy Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğü’nün 15.06.2007 tarih M.34.6.K.A.D.0.10-07/837617 sayılı cevabi yazısı (EK-5)