6.16. Harbiye Kongre Vadisi Özel Proje Alanı ve Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu

 

21 Ocak 2007

Bugüne değin imar ve planlama hukukumuzda örneğine rastlanmayacak bir şekilde “2009 Dünya Bankası Para Fonu toplantılarının İstanbul’da yapılacak olması” gerekçesi ve 4.8.2005 tarih ve 70 sayılı Başkanlık makamı oluru ile İstanbul’un eşsiz doğal ve topografik yapısının en önemli değerlerinden birisi olan bu alana hiçbir imar planı ile öngörülmeyen ve görülemeyecek ölçüde yapılaşma ve trafik yükü getiren “Harbiye Kongre Vadisi Kentsel Tasarım Projesi”nin uygulanmasına imkân yaratmak üzere projeye konu olan parseller 21.1.2007 tasdik tarihli İmar Planı Değişikliği ile “Harbiye Kongre Vadisi Özel Proje Alanı”na alınmıştır. Ancak bu planlar 26 Şubat 2007 tarihinde askıya çıkarılmıştır.

 

8 Mart 2007

Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yıkılması ve yerine kongre merkezi yapılmasıyla ilgili söylentiler devam ederken Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yıkımı ile ilgili haberler de basında yer almaya başladı.

 

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, 7 Mart 2007 günlü Zaman gazetesinde yayınlanan Fikri Türkel imzalı haberde, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nun üstünün kapatılacağını, Radyo Evi’nin müze haline getirileceğini ve Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yıkılıp daha modern bir binaya çevrileceğini açıklayan kongre vadisi projesinden söz ediyordu. Ayrıca aynı haberde Ulusoy, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek gördüğünü ve çalışmalara 4 ay içinde başlanacağını ifade ediyordu.

 

10 Nisan 2007

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulunun 45 no’lu toplantısında Kongre Vadisi’nde gerçekleştirilmek istenen kültür ve doğa düşmanı projelere karşı gerekli girişimlerde bulunmak ve gerektiğinde dava açmak üzere yürütmenin yetkili kılınmasına karar verildi.

 

İstanbul ( ). İdare Mahkemesi

Sayın Başkanlığı’na

 

Yürütmenin durdurulması istemlidir.

 

DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası (İstanbul Büyükkent Şubesi)

Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası Beşiktaş/İst.

            : İstişan İBB Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği

            : Bedri Baykam

            : Orhan Aydın

            : Orhan Kurtuldu

            : Cuma Boynukara

            : Can Başak

            : Hülya Karakaş Yılmaz

            : Çetin Cengiz Keskinkılıç

            : Ayşe Kökçü

            : Üstün Akmen

            : Avni Yalçın

            : Tilbe Saran

VEKİLİ: Av. İlyas Bulcay

DAVALI İDARE: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Saraçhane-İstanbul

KONU: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca Harbiye Kongre Vadisi alanında kalan Şişli, 93 pafta, 1759 ada 9-10-58-63 kısmen 8 ve 60 parselin, 2009 Dünya Bankası Para Fonu toplantılarının İstanbul’da yapılması gerekçesi ile “Harbiye Kongre Vadisi Özel Proje Alanı”na alınmasına dair 21 Ocak 2007 tarihinde onanan 26 Şubat 2007 tarihinde askıya çıkarılan 1/5000 ölçekli Nâzım İmar Planı Değişikliği’nin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemimizdir

PLANIN ASKIYA ÇIKIŞ TARİHİ: 26 Şubat 2007

PLANIN ASKIDAN İNME TARİHİ: 25.Mart 2007

 

A Ç I K L A M A L A R

1- Dava konusu Şişli ilçesi, 93 pafta, 1759 ada 9-10-58-63 kısmen 8 ve 60 parseller, 1/5000 ölçekli 29.12.2003 tasdik tarihli Şişli Merkez Revizyon Nâzım İmar Planındaki durumu;

a) 1759 ada 10 ve 9 parseller, katlı otopark, itfaiye, evlendirme dairesi kompleksi, konser-sergi salonu (Cemal Reşit Rey) İstanbul kongre Salonu (Lütfi Kırdar) kısmen +- 0.00 kotu altı fuar, sergi salonu, kat otoparkı, teknik alt yapı alanları, yol, park ve yeşil alanda kalmaktadır.

 

b) 1759 ada 8 ve 60 parseller, kültürel tesis alanı (Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu) yol park ve dinlenme alanlarında kalmaktadır.

 

c) 1759 ada ve 58 ve 63 parseller, park ve dinlenme alanları, çocuk bahçeleri oyun alanları ve kısmen de yol alanında kalmaktadır.

 

2- 1/1000 ölçekli 24.6.2006 tarihinde onanan Şişli Merkez ve Çevresi Revizyon İmar planında ise, 9 ve 10 parsellerde konser-sergi salonu (Cemal Reşit Rey ) ve İstanbul Kongre Salonu (Lütfi Kırdar ) tescilli yapı lejantına alınarak 1/5000 ölçekli planlardaki alan kullanış kararları korunmuş ancak bu alanlarda avan projeye göre uygulama yapılacaktır notu eklenmiştir.

 

3-1759 ada ve 8 ve 60 parseller, kültürel tesis alanı (Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu) ve yol park ve dinlenme alanlarında kalmakta ve bu alanlarda avan projeye göre uygulama yapılacaktır notu eklenmiştir.

 

4- 1759 ada ve 58 ve 63 parseller, park ve dinlenme alanları, çocuk bahçeleri, oyun alanları ve kısmen de yol alanında kalmaktadır.

 

5- Etüt ve Projeler Daire Başkanlığı’nın 27.12.2006 gün 2874 sayılı yazısı ile 2009 Dünya Bankası Para Fonu toplantılarının İstanbul’da yapılacak olması gerekçesi ile 4.8.2005 tarih ve 70 sayılı Başkanlık makamı oluru ile hazırlatılan ve Dünya mirası İstanbul’un eşsiz doğal ve topografik yapısının en önemli değerlerinden birisi olan bu alana hiçbir imar planı ile öngörülmeyen ve görülemeyecek ölçüde yapılaşma olanağı getiren “Harbiye Kongre Vadisi Kentsel Tasarım Projesi”nin uygulanmasına imkân yaratmak üzere; planında adı geçen parseller, plan bütünselliğinden kopartılarak meri 1/5000 ölçekli 29.12.2003 tasdik tarihli Şişli Merkez Revizyon Nâzım İmar Planında yapılan 21.01.2007 tasdik tarihli tadilat ile “Harbiye Kongre Vadisi Özel Proje Alanı”na alınmıştır.

 

6- 26.2.2007 tarihinde askıya çıkarılmış olan dava konusu bu Nâzım İmar Planı değişikliği ile

Şişli 93 pafta 1759 ada 9-10-58-63 parseller ile kısmen 8 parselin büyük bir bölümü ve 60 parselin bir bölümü içinde kalan alan tasdik sınırı geçirilerek “Harbiye Kongre Vadisi Özel Proje Alanı’na alınmıştır.

 

7- Tasdik hududu içine alana dair yapılan plan ve plan notu değişiklikleri incelendiğinde;

10 parselin kısmen “katlı otopark, itfaiye, evlendirme dairesi kompleksi, konser-sergi salonu, art centre tesisleri alanı (C.R.R.)”, kısmen “İstanbul Kongre Salonu Alanı (Lütfi Kırdar)”, kısmen “Zemin Altı (+- 0.00 kotu altı) Fuar ve Sergi Salonu, Zemin Üstü (+- 0.00 kotu üstü) park, yeşil alan, yol”,

9 parselin ise kısmen “İstanbul Kongre Salonu Alanı (Lütfi Kırdar)” kısmen “ Zemin Altı (+- 0.00 kotu altı) Fuar ve Sergi Salonu,, Zemin Üstü (+- 0.00 kotu üstü ) park ve yeşil alan”, yol, park ve dinlenme alanları” şeklinde korunmuş olduğu;

Ancak Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nun bulunduğu ve yol park ve dinlenme alanlarında kalmakta olan 58-63 parseller ile tamamen park ve dinlenme alanları, çocuk bahçeleri oyun alanları ve kısmen de yol alanında kalmakta olan 8 parselin büyük bir bölümü ile 60 parselin bir bölümünün ise;

“Zemin altında (0.00 kotu altında) Kongre Salonu, Kültür Merkezi, Toplantı Salonları, Ofisler, Sergi Salonları, Yeme-İçme Üniteleri, Otopark ve bunlara hizmet veren diğer teknik birimler yer alabilir. Bu fonksiyonlar zemin altında diğer yapılarla ilişkilendirilebilecektir. Zemin Üstünde (+- 0.00 kotu üstü ): zemin altında yer alan fonksiyonları bağlantı sağlayan giriş- çıkış noktaları, açık alan, yeşil alan fonksiyonları yer alabilir” şeklinde plan not ve lejantına alınarak var olan tüm doğal ve kültürel yapı yok edilerek yüksek yoğunlukla yapılaşmaya açılmış olduğu görülmektedir.

 

8- Aynı plan değişikliğinde:

Taşkışla Caddesinin Açık Hava Tiyatrosu önünde kalan kısmının iptal edilerek zemin altına alındığı, plan notlarında ise “Taşkışla Caddesinin Açık Hava Tiyatrosu önünde kalan kısmı Ulaşım Daire Başkanlığının uygun görüşü alınmak kaydıyla zemin altına alınabilir” ibaresinin eklendiği görülmektedir. Ayrıca “Gümüş caddesinin altında gerekli olan kısımlarda Kongre Salonu-Kültür Merkezi fonksiyonları yer alabilir. Zemin üstünde yol düzenlemesi yapılacaktır.”

“İlgili Kurum ve Kuruluşların uygun görüşleri alınmak ve bu görüşlere uyularak çevre yapılanma koşullarını aşmamak kaydıyla hazırlanacak; İstanbul Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca onanacak avan projeye göre uygulama yapılabilir” şeklinde plan notları önerilmiş ve plan üzerine el yazısı ile eklenen ifade ile de diğer kurum ve kuruluş görüşleriyle birlikte Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Kararları da uygulama aşamasına bırakılmaktadır.

 

9- Özellikle bütün bölgenin topografyası, peyzaj yapısı, trafik, altyapı, yapılaşma sorunlarını son derece ciddi bir biçimde etkileyecek olan kararlar, mevcut trafik yükünün yarattığı sorunları çözebilmek adına devreye ve uygulamaya konulan ulaşım projeleri ile bile ilişki kurulmadan, plan tadili notlarında “yapılabilir”, “alınabilir” gibi kesinlik taşımayan ifadeler ile uygulama sürecine bırakılmıştır.

 

Böylelikle 1/ 5000 nâzım imar planlarının uygulamaya yön verici temel işlevi ortadan kaldırılmış ve uygulamaya yön verecek ana kararlar kamusal denetimden saklanmaya çalışılmıştır.

 

Oysaki İmar mevzuatı ve planlamanın temel ilkeleri uyarınca, her ölçekteki plan çalışmasında, ilgili kurum ve kuruluş görüşleri plan yapımından önce, analiz çalışmaları sırasında alınır ve plan kararları bu çerçevede oluşturulur. Bu görüşler alınmadan, yani analiz çalışmaları atlanarak 1/5000 ölçekte plan kararı oluşturmak, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini 1/1000 uygulama imar planı aşamasında almak imar hukukunu çiğnemek olduğu gibi, pratikte de ciddi uygulama sorunları oluşturur.

 

10- Üstelik bu aşamada yapılan Nâzım plan değişikliği gereğince 1/1000 ölçekli imar planında yapılması gereken değişiklikler dahi beklenilmeden söz konusu yere dair uygulama projelerinin ihalesi yoluna gidilmiştir.

 

Dünya mirası İstanbul’un eşsiz topografik ve coğrafi özelliklerini oluşturan değerlerden biri olan söz konusu vadi Prost’un İstanbul için ürettiği nâzım imar planında bu özellikleri nedeniyle 2 numaralı park alanı olarak ayrılmış ve bu güne dek bu önemli özelliği yapılan bütün planlamalarda korunmaya çalışılmıştır.

 

Ancak son yıllarda kamu yararı, toplum vicdanı imar ve planlama hukukuna aykırı ve kente karşı suç teşkil eden bir takım ‘Gökkafes’ örneği yapılaşmalarla bütünselliği zedelenen bu değerli vadi; kültürel hayatımızda ayrıcalıklı bir yer taşıyan şehir tiyatrolarına 37 yıldır hizmet eden Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu, Cemal Reşit Rey Konser Salonu ve Lütfi Kırdar Kongre Merkezi gibi yapılarla İstanbul’un kentsel kimliğini belirleyen bir kültür vadisi olma özelliğini de kazanmıştır. Gerek vadinin geçmişten beri korunmaya çalışılan bu doğal ve topografik özellikleri gerekse de çevresinde ve bünyesinde yer alan tescilli eserler nedeniyle plan değişikliğine konu olan1759 ada 8-9 ve 10 parseller Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunca kültür parseli olarak ta koruma altına alınmıştır.

 

11- Dava konumuz plan tadili henüz askıdayken ve henüz hiçbir kurum görüşü ortada yokken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Harbiye Kültür Vadisi Tesisleri Uygulama Projesi hizmet alımı işi ilaheye çıkartılmış olup 5 Nisan 2007’de ihalenin sonuçlanması öngörülmektedir. Bu ihale ilanına göre söz konusu alanda 110.000 metrekare inşaat alanı öngörülmekte ve söz konusu plana göre de Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu yıkılarak bütün vadi Açıkhava Tiyatrosundan itibaren yapılaşma alanı olarak tespit edilmektedir.

 

12- Dolmabahçe vadisinin tepe noktası tarihi, kültürel, doğal ve ekolojik yapısı ile tamamen ortadan kaldıran, bu devasa yapılaşmanın teras katının “yeşil alan” olarak kullanılacak olması ise yapılacak olan doğa ve topografya katliamını mazur göstermekten daha çok üzerindeki kültür yapıları ile de anılan vadinin, bir doğa, ekoloji ve kültür ayıbı olarak anılmasına neden olacaktır.

 

İstanbul’un doğal, tarihi, kültürel değerleri, kent kimliği ve toplumsal belleği açısından son derece önemli olan ve artık bir metrekare daha fazla yapılaşmaya tahammülü olmayan bu alanda bütün vadinin ekolojik dengesini ortadan kaldırarak yapılması düşünülen yüz bin metrekareyi aşkın yapılaşmanın “kongre ve kültür alanı” olarak adlandırılması –kaldı ki anılan alan halen bu amaçla kullanılmaktadır– kullanım amacı açısından kamu yararı taşıyor gibi görünüyorsa da;

 

Dava dilekçemizde açıklamaya çalıştığımız üzere İstanbul’un göz bebeği olan bir coğrafya ve kent parçasını bir daha geri kazanılamayacak şekilde ortadan kaldıran ve bu alanda yer alan diğer doğal kültürel ve tarihi değerlerin yok edilmesine de emsal teşkil edecek bu değişiklikte yüksek kamu yararı kavramına uygunluk ta bulunmamaktadır.

 

13- Yukarıda sıraladığımız nedenler ve taleplerimiz doğrultusunda planlama ve şehircilik bilim ve tekniği ile yüksek kamu yararına aykırı olarak; ilgili meclis kararında belirtildiği üzere 2009 Dünya Bankası Para Fonu toplantılarının İstanbul’da yapılacak olması gerekçesi ile yerleşmenin İstanbul için çok önemli olan özgün ve ayrıcalıklı yapısını gözetmeden İstanbul’un doğal, topografik, kültürel yapı ve kimliğini geri dönüşü olmayacak bir şekilde zedeleyen, yeraltı ve yer üstü su ve toprak dengelerini ortadan kaldıran trafik ve yapılaşma yoğunluğunu arttırıcı, 2 No’lu park alanını ortadan kaldıran, tüm kurum görüşleri ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Kararlarını bile uygulama aşamasına bırakan 1/5000 ölçekli bu plan tadilatının şehircilik ilkeleri, planlama teknikleri ve kamu yararına aykırı olması nedeni ile iptali ile ihale süreçlerinin devam ettiği göz önüne alınarak ivedi olarak yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep zorunluluğu doğmuştur

 

HUKUKSAL NEDENLER: Anayasa, İmar Yasası, İmar Planlarının Yapılmasına ve Değişikliklerine Ait Esaslara İlişkin Yönetmelik, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmündeki Kararname, 1580 sayılı Belediye Kanunu, 2 Eylül 1999 tarihli yönetmelik ve konuyla ilgili diğer tüm mevzuat

 

DELİLLERİMİZ: Davalı İdarelerden Harbiye Kongre Vadisi alanında kalan Şişli, 93 Pafta, 1759 Ada 9-10-58-63 kısmen 8 ve 60 parselin, 2009 Dünya Bankası Para Fonu toplantılarının İstanbul’da yapılması gerekçesi ile “Harbiye Kongre Vadisi Özel Proje Alanı”na alınmasına dair 21 Ocak 2007 tarihinde onanan 26 Şubat 2007 tarihinde askıya çıkarılan 1/5000 ölçekli Nâzım İmar Planı Değişikliği ve dava konusu işlem dosyalarının celbi, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi ile sair deliller.

 

NETİCE VE TALEP: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle Harbiye Kongre Vadisi alanında kalan Şişli, 93 pafta, 1759 ada 9-10-58-63 kısmen 8 ve 60 parselin, 2009 Dünya Bankası Para Fonu toplantılarının İstanbul’da yapılması gerekçesi ile “Harbiye Kongre Vadisi Özel Proje Alanı”na alınmasına dair 21 Ocak 2007 tarihinde onanan 26 Şubat 2007 tarihinde askıya çıkarılan 1/5000 ölçekli Nâzım İmar Planı Değişikliği’nin şehircilik ilkeleri, planlama teknikleri ve kamu yararına aykırı olması nedeni ile iptali ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini, mahkeme masrafları ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini vekil olarak saygılarımla dilerim.10.04.2007

 

Davacı vekili

Av. İlyas BULCAY

 

EKLERİ:

1) Vekâletname örneği (EK-1)

 

24 Nisan 2007

Atatürk Kültür Merkezi ile birlikte Muhsin Ertuğrul sahnesinin de yıkılmak istenmesi üzerine kamuoyuna bir açıklama yapıldı

 

24.4.2007

Kamuoyuna Açık Mektup…

İki kıtanın buluştuğu noktada yüzyıllarca farklı din ve kültürlere ait büyük uygarlıkların başkentliğini yapmış İstanbul’un dünya mirası eşsiz doğal güzellikleri ile tarihsel ve kültürel değerleri yeni bir yıkım süreci ile karşı karşıyadır.

 

1950 sonrası “rantçı” politikalara bağlı olarak pek çok değerini kaybeden İstanbul, 1994 sonrası başlayan ve son yıllarda olağanüstü yoğunlaşan yeni bir yıkım sürecini yaşamaktadır.

 

Küresel güç merkezleri emri ile AKP Hükümeti tarafından dayatılan yıkım politikalarıyla, kentlerimizin sömürgeleşmesi ve kimliklerinin yok edilmesi ile sonuçlanacak bu uygulamalar, yeni bir nitelik daha kazanarak hızla gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu yeni ve tehlikeli nitelik Cumhuriyet Türkiye’sinin kendi olanakları ile yarattığı garlar, limanlar, tersaneler, okullar ve hastanelerin yanı sıra kültür ve sanat yapıları da yok edilmeye çalışılarak ve sömürgeleşmeye ve ümmet olmaya direnmiş bir halkın kültürel belleğinin de yok edilmeye çalışmasıdır.

 

Her türlü doğal kültürel ve tarihi değerimizin rant kaygısıyla satışa çıkarıldığı bir ortamda “kültür ve sanatın” da piyasa değeri olan bir mal haline getirilmesi konusundaki karanlık, kararlı ve hukuk tanımaz saldırı, toplumsal ve kültürel yok oluş ve yıkım sürecine direnen kurum, kuruluş ve kişileri de etkisizleştirmenin de çeşitli yollarını bulmaya çalışmaktadır.

Meslek Odaları, doğal ve kentsel değerleri korumak amacı ile kamu adına açtıkları haklı hukuk davaları nedeni ile eleştirilmekte, yasal girişimleri hukuka karşı hile yöntemleri ile yıpratılmakta, dava konusu olan kamu arazilerinin ayrıcalıklı imar hakları verilerek satışı yapılmakta ve bu yolla hukuka olan saygı ve güvenin ortadan kaldırılmasına çalışılmaktadır.

Kentin sorunlarını çözmek yerine, bu sorunları bahane ederek, “Kentsel Dönüşüm” adı altında yağma ve yıkım süreci, uzmanlığı, bilimin rehberliğini, yerelliği ve demokrasiyi yok sayarak yaşama geçirilmekte, bu kararlara itiraz eden kamu çalışanı mimar, plancı ve mühendisler görevlerinden uzaklaştırmaktadırlar.

 

Sanat ve sanatçı susturulmak istenmekte en doğal demokratik haklarını kullanan devlet tiyatrosu sanatçıları hakkında soruşturmalar açılırken bir yandan da bu binaların daha güzellerini yapmak için yıkacağız diyerek toplumsal iyi niyetler kullanılmaya çalışılmaktadır.

 

Bu uğurda “2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul” hazırlıkları dahi bu yıkım sürecinde araç olarak kullanılmaktadır. Tarlabaşı, Tarihi Yarımda, Sulukule, Haydarpaşa, Boğaziçi kıyıları gibi pek çok kentsel ve kültürel değerimizi küresel şirketlerin kar amaçlı politikaları doğrultusunda sosyal, kültürel ve mekânsal talanını öngören Kentsel Dönüşüm Projeleri sivil toplum örgütlerinin iyi niyetli yaklaşımları kullanılarak meşrulaştırmaya çalışılmakta ve kültür başkenti çalışmalarının ana misyonu haline getirilmektedir.

 

Sadece “Türkiye’nin Opera olarak tasarlanan ilk binası” olma niteliği ile bile ulusal ve uluslararası bütün kurallar uyarınca korunması gereken Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkımı hakkında bir madde 2010 Yasa Tasarısı içine yer almakta ve daha vahim olarak kamuoyunda kültür varlığı olarak tescillin kaldırılması tartıştırılmaktadır.

 

Her türlü yalan dolan ve hile kullanarak toplumsal değerlerimizi pazarlık konusu haline getiren bu anlayışın asıl başarısı ise; öznel, kurumsal ve veya toplumsal çıkarlarımız adına bu pazarlık ortamına iyi niyetle olsa dahi katılmak ve bu anlayışların meşrulaştırma sürecine suç ortaklığı yapmak olacaktır.

 

Çünkü biliyoruz ki AKM ve Muhsin Ertuğrul Sahnesinde de yıkılmak istenen sadece cumhuriyet değerlerinin simgesi olan kültür varlıklarımız değil, asıl yıkılmak ve ortadan kaldırılmak istenen karanlığa, sömürgeciliğe karşı direnme öyküleri ile bezenmiş toplumsal belleğimiz, toplumsal kararlılığımız, direnme ve dayanışma gücümüzdür.

 

Asıl yıkılarak yeniden yapılandırılmak istenen uygarlığın yarattığı emeğe, barışa, dayanışmaya, hukuka, bilime, kültüre, sanata, bağımsızlık, demokrasiye yurttaşlık haklarına dayanan bir toplumsal değerler sistemi yerine doğmayı, rantı, yağmayı, bireyciliği, fırsatçılığı ve küresel sermayenin çıkarlarına kulluk etmeyi esas alan bir değerler sisteminin inşa edilmesidir.

 

Bizler bu ülkenin sanatçı, kültür insanları ve yurttaşları olarak; Anayasanın, kamu yararı kavramının ve bu kavram doğrultusunda görev yapan kurumların kentsel ve siyasal rantlar uğruna işlevsiz kılınarak ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bu tarihi eşikte; başta üniversitelerimiz ve Anıtlar Kurullarımız olmak üzere yerel ve merkez yönetimlerde kamu adına görev yapan bütün bilim, sanat, meslek insanlarını ve yurttaşları; bilimi, hukuku, demokrasiyi, kültür ve sanatı hiçe sayan politikalara karşı çıkmaya ve tarihsel sorumluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.

 

Saygılarımızla…

 

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Karanlığa Karşı Sanat Cephesi, Özerk Sanat Konseyi, Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB İstanbul Temsilciliği), TOBAV Genel Merkezi, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi, UPSD, Kültür Sanat Sen (İstanbul Şubesi), ÇASOD, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği, İSTİŞAN, Türkiye Yazarlar Sendikası, Kemal Türkler Kültür Eğitim Vakfı, PEN, Karikatüristler Derneği, Film-Yön, Belgesel Sinemacılar Birliği, 68’liler Birliği Vakfı, Mizah Üretenler Derneği, Bakırköy Sanatçılar Derneği, Oy-Çed, Yurtsever Cephe, DİSK-Nakliyat İş, Tiyatro Simurg, Mask-Kara Tiyatrosu

 

 

17 Eylül 2007

 

TC İstanbul 5. İdare Mahkemesi

Esas No: 2007/973

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyenler:

1- TMMOB Mimarlar Odası

2- İstişan İBB Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği

3- Bedri Baykam, 4- Orhan Aydın, 5- Orhan Kurtuldu, 6- Cuma Boynukara, 7- Can Başak, 8- Hülya Karakaş Yılmaz, 9- Çetin Cengiz Keskinkılıç, 10- Ayşe Kökçü, 11- Üstün Akmen,

12- Avni Yalçın, 13- Tlbe Saran

Vekili: Av. İlyas Bulcay

Davalı: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

 

İstemin Özeti: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Harbiye Kongre Vadisi alanında kalan Şişli, 93 pafta, 1759 ada, 9, 10, 58 ve 63 kısmen 8 ve 60 parselin, 2009 Dünya Bankası Para Fonu toplantılarının İstanbul’da yapılması gerekçesi ile “Harbiye Kongre Vadisi Özel Proje Alanı”na alınmasına dair 21 Ocak 2007 tarihinde onanan 26 Şubat 2007 tarihinde askıya çıkarılan 1/5000 ölçekli Nâzım İmar Planı değişikliğinin iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul 5. İdare Mahkemesince işin gereği görüşüldü:

Dava dosyasının incelenmesinden, davalı idare tarafından 22.8.2007 tarihinde dosyaya sunduğu savunma dilekçesinde, davaya konu olan “Şişli 93 pafta, 1759 ada, 9, 10, 58 ve 63 kısmen 8 ve 6 parsel” olarak belirlenen alanın ile “Harbiye Kongre Vadisi Özel Proje Alanı”na alınmasına ilişkin 21.1.2007 t.t.’li 1/5000 ölçekli Nâzım İmar Planı Değişikliği de 11.4.2007 gün ve 959 sayılı Koruma Kurul kararı ilan edilen Şişli İlçesi Harbiye Mahallesindeki “Tarihi ve Kentsel Sit Alanı” sınırı içinde kaldığından, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunun 17. Maddesinin a fıkrası, 26.7.2005 tarih, 25887 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Koruma Amaçlı İmar Planları ve Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanması, Gösterimi, Uygulaması, Denetimi, Müelliflerine İlişkin Usul ve Esaslara Ait Yönetmeliği’nin 6. maddesi gereği plan uygulamasının durdurulduğu beyan edilmektedir.

Bu durumda dava konusu plan uygulaması durdurulduğundan bu aşamada yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine gerek kalmamıştır.

 

Açıklanan nedenlerle yürütmenin durdurulması hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 17.9.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 

1 Ekim 2007

2009 yılı Ekim ayına kadar oyunlarına ara verecek olan Muhsin Ertuğrul Sahnesi, perdelerini son kez açtı. Galayı birçok emektar tiyatrocu ve tiyatro sever izledi. Oyunun sonunda sahneye gelen Tozlu Çizmeler ekibi, hep birlikte sahneye kırmızı karanfil bıraktı. Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Nurullah Tuncer, yeniden bu sahnede buluşabilmek dileğiyle davetlileri selamladı. Ayrıca Şehir Tiyatroları oyuncusu Münir Kutluğ da yetkililere seslenerek bir an önce sahnelerinin yeniden yapılmasını istedi. Gecenin sonunda galaya gelen tiyatro sanatçıları ve tiyatro severler, sahnenin önündeki Muhsin Ertuğrul büstünün bulunduğu alanda mum yaktı ve çiçek bıraktı.

Mimarlar Odası İstanbul şubesi adına da bir açıklama yapıldı.

 

16 Ekim 2007

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 61. nolu Yönetim Kurulu toplantısında; AKM ile Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yıkımlarına karşı 4 Kasım 2007 günü gece Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde ellerimizde meşalelerle basın açıklaması yapılması ve AKM önünde DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in “AKM ve Muhsin Ertuğrul Yıkılamaz” kampanyası kapsamında 18.10.2007 tarihinde yapılacak basın toplantısına Şube ve BKBT yöneticilerimizin katılımının sağlanmasına karar verildi.

 

24 Kasım 2007

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Nurullah Tuncer, yıkılıp yerine yenisi yapılacağı gerekçesiyle ekim ve kasım aylarında oyun sergilenmeyen Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin aralık ayında perdelerini açacağı bildirdi.

 

Tuncer, Muhsin Ertuğrul Sahnesi ile ilgili projenin ne aşamada olduğunu ve ne zaman uygulamaya gireceğini bilmediklerini ifade etti.

 

“Bizim işimiz tiyatro yapmak. Yani bir sahneyi ‘kapatın’ dedikleri zaman kapatıyoruz, ‘açın’ dedikleri zaman açıyoruz. Bu bizim dışımızda gelişiyor. Sayın başkan böyle takdir etmiş, biz de oyunlarımızı koyduk” diyen Tuncer, Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde aralık ayında oyunlarını sergilemeye devam edeceğini bildirdi.