1.9.4. Zeyrek Bölgesinden İlk Projenin Kurul'un Onayına Sunulması

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin, Zeyrek Kültür ve Koruma Derneği, Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği, Çekül Vakfı ile birlikte oluşturduğu konsorsiyumda, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin hazırlamış olduğu "Zeyrek Bölgesi Koruma Planı" doğrultusunda bir yapının örnek olarak ele alınması ve projelendirilmesi düşünülmüştü.
Zeyrek bölgesinde uygulanması düşünülen "ilk örnek" için rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri tamamlandı ve T.C. Kültür Bakanlığı, İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü'ne iletildi. Binaya ait rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri, proje raporları, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay danışmanlığında, mimar Havva Kanbur yürütücülüğünde mimarlık öğrencileri Erhan Ilıcalı, Arzu Koçak, Yalın Çağatay ile gerçekleştirildi.
2002'nin yaz aylarında başlatılan çalışma, proje danışmanı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay'ın görüşleri doğrultusunda tamamlandı, proje raporu, hasar tespit durumu belirlendi. ICOMOS'un onarımı için destek verdiği proje, ilk örnek teşkil edecek. Strüktür durumu oldukça bozulmuş, bununla birlikte iç ve dış kaplama ve döşeme malzemelerinde aşırı tahribatı olan bina için restorasyon projeleri hazırlanırken, binanın tamamen soyulması, taşıyıcılarının durumuna göre yerlerine yenilerinin yerleştirilmesi öngörüldü. Aynı hassasiyeti ICOMOS temsilcileri de öngörmekteydi.
Proje Temmuz 2002 tarihinde başlatılmış ve Ekim 2002 tarihinde bitirilmiş olmasına rağmen, Zeyrek Kültür ve Koruma Derneği'nden gerekli yasal prosedürü tamamlaması beklendi. Projeleri ilgili Koruma Kurulu'na sunmamızla birlikte, UNESCO temsilcileri ile Türk Milli Komisyonu'nun İstanbul'da yaptığı toplantıda bu projenin onarım çalışması için gerekli yardım konusu görüşüldü ve onaylandı.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak bu projeye verdiğimiz önem; bölgenin bütün olarak ele alınması, binalarıyla, tüm çevresiyle birlikte güzelleştirilmesi, projenin bir rehabilitasyon çalışmasına dönüşmesi, kuralları oluşmuş kalıcı bir kullanım tarifi yaratması, yok olup gitmemesi için atılmış bir adım olarak ele almamızdan kaynaklanmaktadır. Böyle bir projenin sivil inisiyatif, yerel yönetim, meslek kuruluşu, üniversiteler, bölge halkı gibi kurum ve kuruluşların birlikteliğinde yürüyebilecek bir organizasyon olduğunu düşünüyor; kurum olarak bu projeye katkıda bulunmayı, benzerlerine örnek olması açısından önemli buluyoruz.