1.8.6.7. Burgazada Yangını İnceleme Gezisi
İlk çağlardaki "Panormos" adıyla tanınan Burgazada'nın orman alanının hemen hemen tamamı yandı. Her orman yangınından sonra olduğu gibi, yetkililer sorumlulukları üzerinden attı ve bir sabotaja bağlandı yangın. Sanki, her kurum, her sorumlu ve herkes görevini layıkıyla yerine getirmişti! "Yapılacak bir şey yoktu" kabilinden açıklamalarla kamuoyu teskin edilmişti bile…
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nden bir teknik heyet Burgazada'ya giderek incelemeler yaptı.
Yerinde yapılan gözlemlere göre; "Yangının tahribatı sanılandan çok daha büyüktü. Burgazada'ya kimliğini veren en önemli unsur olan orman alanı yanmış, geriye bir kısım ağaçlar kalmıştı. Artık, adada orman görüntüsünde bir alandan söz etmek mümkün değil. Anlaşılan, yangın sırasında rüzgâr yön değiştirmeseymiş yerleşim alanları dahi yanacakmış. Yine de genel yangınla hiç ilgisi olmayan iki adet eski ahşap binanın yanması pek çok olasılığı ister istemez düşündürdü. Sabotaj veya değil tartışmaları bir yana, çöplükten başlayan bir yangının giderek yayıldığı çok açık görülmektedir. Ayrıca, orman alanında yangın olasılığına karşı bir önlem alındığı yönünde bir bulguya rastlamak da mümkün olmadı. Daha doğru bir deyimle, yangın için bütün koşullar hazırdı."
Orman Bakanlığı'nın daha ilk günden yanan alana fidanlar dikeceğini açıklaması elbette sevindirici bir durum. Ancak, aynı zamanda adanın tekrar yanmasına neden olan koşulların ortadan kaldırılması gerekmiyor mu? Bu kapsamda, belediye çöplüğünün kaldırılması, olası yangınlara karşı yangın söndürme önlemlerinin alınması zorunludur.
Her yıl ülkemiz bir kısım ormanlarını yangın, erozyon, kesim vb. nedenlerle kaybediyor. Hükümetin 2b alanlarını imara açma girişimi de cabası! Şimdi Burgazada yandı, yarın yeni bir orman yangınının olmayacağının ya da çıkacak bir yangının kısa sürede söndürüleceğinin de güvencesi yok. Yangına uygun olmayan mevsimlerden medet umar hale geldik. Neyse ki, kış geliyor; bir süre ormanlarımız yanmayacak!