1.14.2.VİZYON 2023 - Teknoloji Öngörüsü, Geleceğin Türkiyesi
Türkiye'nin 2003-2023 döneminde uygulayacağı bilim ve teknoloji politikalarını belirlemek amacıyla başlatılan "Vizyon 2023: Bilim ve Teknoloji Stratejileri" çalışmasının temel eksenini "Teknoloji Öngörüsü Projesi" nin oluşturduğu çalıştay; 8-9 Kasım 2002 tarihlerinde TÜSSİDE ( Türkiye Sanayi Sevk ve İdari Enstitüsü)'de gerçekleştirildi. İnterdisipliner toplantıdaki katılımcılar arasında emekli generaller, sendikacılar, Greenpeace gönüllüleri, ekonomistler, mimarlar, sanayiciler, oda temsilcileri, tarih, felsefe, planlama, demografi ve tıp alanından akademisyenler, biyoteknoloji uzmanları, strateji uzmanları ve çeşitli özel sektör temsilcileri bulunuyordu. Mimarlar Odası'ndan toplantıya Havva Kanbur ve Ferhat Keten katılmıştır.
Teknoloji Öngörüsü kısaca, ilgili bütün kesimlerin geniş katılımının sağlandığı sistematik bir yöntemle, arzu edilir bir geleceğe ulaşmak için bilim ve teknoloji alanında neler yapılması gerektiği konusunda "görüş toplanması ve bu görüşlerin derlenmesi" süreci olarak tanımlanmıştır.
Vizyon 2023 kapsamında tasarlanan Teknoloji Öngörüsü Projesi yönteminin temel unsurunu paneller oluşturmuştur. Çeşitli sosyo-ekonomik faaliyet alanları ve tematik konuları kapsayan panellerde, kendi ilgi alanlarında teknoloji öngörüsü çalışmaları yürüttüler, daha sonra da bu çalışmalar bütünlük içinde ele alınarak ülkenin bilim ve teknoloji vizyonu belirlendi. Aslında 3 gün olarak programlanan bu çalışma 2 güne sığdırılmış, vizyon belirlendikten sonraki vizyona ulaşmayı sağlayan yol haritaları, stratejik planlar bir sonraki toplantıya bırakılmıştır.
20 yıl sonrasında paylaşılacak geleceğin bugünden ortaya konulması, yaşamın her alanını etkileyecek teknolojilerin ve onların ürünlerinin böylesi bir çalışmada ele alınarak, yaşamayı ve paylaşmayı arzulayacağımız ortak bir toplum ve ona etkilerinin tartışılması ve bu resmin geniş ve toplumun farklı kesimlerinden bir topluluğa çizdirilmesi, izlenen çalışma yöntemi ile verimli ve başarılı olmuştur.
Toplantıda sorulan iki soru vardı :
1. Yirmi yıl sonrasının dünyası sizce nasıl bir yer olacaktır? ( Bir olumlu, bir olumsuz senaryo olarak düşünülecek)
2. Çizilen olumlu ve olumsuz dünya geleceği tabloları içinde Türkiye'nin yeri ne olabilir ya da ne olmasını arzularız?
Çalışma sistematiği doğrultusunda ;
a) Öncelikle değerlendirme kriterleri yani, rekabet gücünü belirleyen kriterler, ekonomik performans, kamu etkinliği, iş dünyası etkinliği ve alt yapı alanında tespitler yapıldı.
b) Buna müteakip; toplum, ekoloji, çevre, tarım, nüfus, iletişim, kültür, ekonomi, teknoloji, askeri ve siyasi alandaki temel eğilimler, itici güçler ve belirsizliklerle ilgili bir beyin fırtınası yapıldı.
c) Burada ortaya çıkan eğilimler ve belirsizler; daha önce belirlenen rekabet kriterleri doğrultusunda değerlendirildi ve üç gruba ayrıldı.
d) İlk grup 2023'teki dünya için olumsuz bir senaryo, ikinci grup olumlu, üçüncü grup ise dengeli bir senaryo hazırladı.
e) Hazırlanan bu senaryolar doğrultusunda çok kısa ve global bir Türkiye 2023 Vizyonu oluşturuldu. (tekil vizyonlar, ikili, dörtlü, sekizli olmak üzere 3 ayrı vizyon üretildi, sonra tek bir vizyon oluşturuldu: Uzlaşma Vizyonu)
f) Bu vizyon doğrultusunda daha sonraki çalışmalarda hedefler belirlenecek ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli olan yol haritası, "stratejiler" belirlenecek.
Bizim de içinde bulunduğumuz olumlu senaryo yazan grubun bazı maddelerinden kısa örnekler sunabiliriz :
3. madde : Nitelikli işgücü ağırlıklı dolaşım artacak
6. madde: Sürdürülebilir ekonomik ve teknolojik gelişme;
- yeni toplumsal ilişkiler
- yeni değer ve anlayışlar,
- yeni yaşam ve çalışma biçim ve normları tanımlayacaktır.
9. madde : Sivil toplum kuruluşlarının etkinliği artacaktır.
Olumsuz senaryodan bazı örnekler:
13. madde : Kullanılabilir suyun sınırlı olması suyun taşıyıcı olmadığı kuru atık sistemlerinin ve geri dönüştürülmüş suyun kullanılmasını yaygınlaştıracak ve su savaşları çıkacak.
14. madde : Gelişmiş ülkeler korunmuş steril alanlar olma özelliğini kaybedecek, kirlilik herkesi etkileyecek.
17. 2.b. madde : Teknolojik gelişimin birey ve toplum üzerinde olumsuz etkileri olacaktır.
Dengeli senaryodan bazı örnekler:
Dünya ölçeğinde nüfus artışı hızı azalacak, artışın büyük kısmı gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşecektir. Uluslararasılaşan tüketim yeni, bireyselleşen tüketim kalıpları yaratacak, bu kalıplar yaşam tarzları şeklinde kültürel farklılıklara yansıyacaktır.
"Makdonaltlaşma" (tektipleşme) artacak ancak yerel kültürler buna direnecektir. Yerel bilgi, yerel kimlik ve politikalar geliştiremeyen kültürler kimliksizleşecektir.
"uzlaşma vizyonu"ndan bazı örnekler:
- Üretimde bilgiye dayalı ekonomik yapıya kavuşmuş, sürdürülebilir gelişme içinde, çevreyle uyumlu, temiz üretimi hedefleyen; bu çerçevede GSYİH'sı 20000 $'a yaklaşan, 3000 uluslar arası patente sahip, güvenli bitki genetiğinde sıçrama yapmış, en az birkaç sektörde tasarım ve üretim merkezi olmuş, sağlık ve turizmde çok ileri;
- Nüfusun eğitim düzeyinin AB ortalamasına yaklaştığı, öğrenmeyi öğrenmeye ve bireyin özgür gelişmesine ağırlık veren, yerel bilgi üretebilen, evrensel kültüre kendi kültürü temelinde önemli katkılarda bulunabilen,
- Dünya'da barışçı politikası ile önemli ölçüde etki yapan;
- Bölgesel farklılıkları asgari düzeyde, gelir dağılımı iyileşmiş, gerilimleri uzlaşmacı yaklaşımlarla aşabilen, hoşgörülü, bir barış kültürünün güçlenerek geliştiği;
bir Türkiye.